24.Bölüm Aycan

8.8K 728 33
                                    

Mirza ,yüzüne bakmayan kızın Ali ile ne konuştuğunu duymuyor sadece Aycan'nın o çok özlediği kokusunu içine çekiyordu.
Ayaklarına ,kollarına bağladıkları pranga bunca ay sevdiği, uğruna ölmek istediği kıza gitmesine engel olmuştu.

Mirza, abisi ile konuşması biten Aycan'nın kendisine bakan bakışları ile başını eğdi.

Ona bekle beni demişti.
Her şey bittiğinde ben sana evimize geleceğim demişti fakat Aycan adamın sözünün zerresini umursamamıştı.
O ,Ferit denen adam ile görüştüğünü hatırlayan adam kendisine hakkıymış gibi dik dik bakan kıza aynı şekilde karışıklık verdi.

Gözlerinde hasret ile öfkesi birbirine karışan Mirza, yanlarında Ali olduğunu unutarak kızın kolundan tuttuğu gibi koridorda peşinden sürükledi.

Hastanenin bahçesinde kendilerine kimsenin geçmediği sessiz bir köşe bulunca gözleri hala ateş saçan Aycan'a aynı şekilde karşılık verdi.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen ! Ne hakla beni peşinden bu şekilde sürüklersin."

"Sus Aycan sus ! Yoksa .."

Aycan sinirle adamın karşısına geçti.

"Ne yapacaksın söylesene ? Döver misin yoksa !"

Mirza , gözlerinden yaşlar akan kıza bir adım yaklaşıp gözyaşlarının izlerine dokundu.
"Yapma artık ,bırak beni !" Diye fısıldadığında Mirza biraz daha yaklaştı.

"Sana geleceğim dedim . Bekle beni bu kabus dolu uykumuz bitecek dedim."

"Sana o kızla nişanlanırsan beni kaybedersin dedim . Beni dinlemedin." Diyen Aycan'ın gözlerinin içine aşkını haykırır gibi baktı.

"O zamanda söyledim ah be niye anlamıyorsun niye ! Ölüyorum kızım yanında o adamı her gördüğümde ! Ölüyorum yüreğime pranga yaptığım sevdan özleminle sızlarken. Sen hiç nefes alırken öldün mü Aycan!
Ben senin kokunu hasretle her soluduğumda ölecek gibi oluyorum." Dedi.

Aycan , gözünden akan yaşlara inat başını sağ sola salladı.
"Ne farkeder ! Parmağında başka bir kadına verilmiş bir sözün simgesi varken, benim aşkımdan ölmenin bana ne faydası var . Sen o gece beni yok sayıp nişanlandın .
O an benim için öldün zaten. Ben her şeyimle sana gelmiştim. Gururumu ,bunca yıllık aklımı mantığımı bir güzel sözün için silip sana gelmiştim. Ama sen bana gelmedin Mirza .
O gece bittik biz .
Şimdi bana hesap sormaya hakkın yok ! Git bir hafta kalan düğünün için hazırlıklarını yap . Yakma benim canımı artık ! "

Aycan ,bu sözleri söyleyip arkasını gitmek için döndü.
Mirza bir kaç adım atıp kızı yakaladı. Belinden tutup sımsıkı sarıldı.
"O gece ,bana geldiğin gece . Nasıl sevindim ,nasıl inandım kaderimin güzelliğine haberin yok senin . "
Aycan arkasından sarılan adamın büyüsünden çıkmaya çalıştı.
Derin derin nefes alıp verdi.
"Bırak beni lütfen !" Diye fısıldadı.
Adamın bırakmaya niyeti yoktu. Başını kızın saçlarının arasına gömüp kokusunu içine çekti.

"Bir hafta ,bir hafta sonra seni ölsem  bırakmam. " dedi.
"Sen beni o gece bıraktın . Bitti anladın mı başlamadan bitti."
Arkasına bile bakmadan koşmaya ,onun kollarında olmak isteyen kalbinin sesini susturmaya çalıştı.

Sana geleceğim , evim sensin deyip onu konağın önünde bırakan adamın arkasından saatlerce bakmıştı.

O gün giden adam ile kendine mutlu olma şansı veren Aycan için Mirza'nın nişanlanacağını duymak ,acısını en yakınlarından  bile saklamak kolay olmamıştı.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin