14.Bölüm

17.5K 873 65
                                    

Botan yaslandığı saldeyesinde düşünceli başını geriye doğru attı.Uzun zamandır olanları anlamaya çalılıyor ama nerden bakarsa baksın mutlaka bir yerde açık buluyordu. Kapısına dayandığı ne Ağit nede o Vedat düzgün bir açıklama yapmıştı. Bir çelişki beynini kemirip yiyordu sanki.  Ailesini yakıp yıkan bir adamın olabilecek ihtimalleri düşündükçe delirecek gibi oluyordu.

Düşüncelerini bölüp geçense odanın kapı sesi olurken odaya yüzünde rahat bir ifadeyle Doğan girdi.

"Botan ağam bulduk Ağit'in itini"

Ötmeyen Ağit'in yerine konuşturacaklardı o iti. Bu adamın konuşması tüm taşları yerine oturtacak büyük bir kıyamete zemin hazırlayacaktı.

"Nerde!"

"Fazla uzakta değil ilçenin çıkışında kulübe gibi bir evde saklanıyor it"

Botan'ın öfkeyle çenesi titrerken

"Nasıl öğrendiniz"

"Uzun zamandır peşindeydik sonun da fare deliğinden çıktı!"

Doğan devam etti.

"Ağit.. En son onunla görüşmüş, içeriye yerleştirdiğimiz adamımızdan haber geldi" dedi yan gülümseyerek

"Hemen arabaları hazırla bir saat içinde o adam depoda olsun!"

"Tamam ağam"

Odadan çıkan Doğan'la

"Az kaldı Hira, çok az kaldı"

~~~

Gözlerini sabahın ilk ışıklarıyla açan genç kız ovuşturduğu gözleriyle yatağından kalkmıştı. Elini yüzünü yıkayıp aşağı inen Hira evde Vedat'ın olmadığını anlayınca

"Ne kadar güzel bir sabah" demiş.

Mutfakta hazırladığı ufak bir masayla kahvaltısını etmeye başlamıştı.

İçi ne kadar hüzün doluydu. Yaşadıkları aklına geldikçe gözleri doluyor her bir lokma boğazına diziliyordu sanki. Zordu hele hamile olan bir kadın için oldukça zor bir hayat ısırdığı ekmeğini kenara koyarken.
Derin bir nefes almış

"Ben nasıl anne olacağım" demişti. Omuzlarına binen ağırlıklar anneliği nasıl taşıyacaktı.

Gözleri çıkmış karnına kaydı.

"Ona bakabilecekmiyim.. Peki ya Vedat ona baba olacak mı"

Düşünceleriyle savaşa girerken kuruyan dudaklarını ıslattı. İçine derin bir nefes çekip masayı topladı. Biraz nefes almak ona da iyi gelecekti. Adımları bahçeye çıkarken etrafta kimsenin olmaması şaşırtmıştı genç kızı.

"Hayret kimse yok"

Kimsenin olmaması yüzüne bir gülümseme yayarken

"Hmm o zaman markete mi gitsek" demişti. Uzun zamandır evden çıkmamıştı. Biraz gezmek ikisinede iyi gelecekti.

Eli karnına giderken

"O zaman tıpış tıpış babanın odasına çünkü paramız yok zengin babanın bir yerler de parası vardır dimi"

Genç kız yavaş yavaş Vedat'ın odasına çıkmıştı. Girdiği odada genç adamın kokusu burnuna dolarken yüzü ifadesizleşmiş yutkunarak bir kaç saniye beklemek zorunda kalmıştı.

Alışmak zorundaydı. Derin bir nefes alıp adınlarını komidine çevirmiş ilk çekmeceyi karıştırmaya başlamıştı.

Komidinin çekmecesini açmısıyla gözüne bebeğinin ultrason resmi çarptı.

İNKİSARWhere stories live. Discover now