31.Bölüm

16.3K 929 151
                                    

Denize yürüdü aşk,
Yüzme biliyorsa mazi oldu.
Bilmiyorsa meçhul..
...

Gecenin ilerleyen saatinde Vedat'ın arabası bahçeye girmişti. Bir kaç haftadır babasının pis işlerinden kurtulmak için gece gündüz çalışıyordu. Bu zamana kadar çok yüklü paralar ödemiş sarsılan şirketi ayakta tutmak için her ihaleleri en ince ayrıntısına kadar sağlama almıştı. Babasının ona kalan en iğrenç mirasıydı belki de. Yaşadığı zaman ne güzellik görmüştü ki ölümü ona bir güzellik sunacaktı.

Hayli yorulmuştu genç adam.. Başını eve çevirip derin bir nefes aldı.Sabah bu evden ,arkasında ona şaşkınca bakan bir genç kız bırakarak çıkmıştı.

Cidden ne demişti o 'utanıyorum' mu. Ciddi olamazdı dimi. O kadar yaşanmışlık varken utanması çok saçmaydı. Adamın yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. Kalbinde ki duygular yüzüne bir tebessüm sunmuştu yıllar sonra.

Bu zamana kadar her insandan uzak durmuştu belki ama peşinde ona yaklaşmak isteyen kızlar olmamışmıydı.. Olmuştu tabi...

Duygusuz bir adama aşık olmak ateşi değil onlara en tiz soğuğu sunmuştu.

Vedat buz kütlesiydi ama ilk defa böyle bir kadınla karşılaşmıştı. Onca kadını inat sadece onu görmekti..

Onunla ilk tanışması Berzan'ın yaşadığı ortaya çıkmasıyla başlamıştı. O zamanlar küçüktü Hira.

Aşiret tüm işleri yerine koyup Zilan'ın Azat'la evlenmesiyle ablası ölüm emrinden kurtulmuştu. Onu görmek istediği bir gün Uçar konağının kapısın da ablası ile konuşurken konaktan üzerinde okul forması telaşla evden çıkarken hesaba katmadığı kapının ardında ki adama çarpıp düşmesiyle başlamıştı.

Yere düşün kız umrun da dahi değil di taki Hira başını kaldırıp gözlerini sadece bir kaç saniyeliğine Vedat'a dikene kadar... O gözler ilk defa kalp atışını hissetmesine sebep olurken gözleri büyümüş yutkunmasına sebep olmuştu. Buna İlk görüşte Aşk mı diyorduk. Eğer öyleyse Vedat şuan kendinden küçük bir kızın endişeli gözlerinde kalp atışını hissetmişti.

"Hira iyi misin"

Yare'nin telaşlı sesine o endişeli sesiyle.

"İyiyim iyiyim yenge, yine geç kaldım okula" 

Yare genç kızın üzerini toparlayıp söylenirken Vedat sadece Hira'yı izlemişti. Sol tarafında ki varlık ne zamandan beri vardıda şuan nefesini sekteye uğratacak kadar hızlı atıyordu.Bu sadece küçük bir kızdan kaynaklanıyor olamazdı dimi.Hele ki sadece kan pompalamak için var olan bir kalp için.

Saçları rüzgarın esmesiyle uçuşurken kulağının arkasına sıkıltırmıştı Hira. O bu hareketleri yaparken karşısında ki adamın hareketlerini bilinçsizce ezberlediğinden bir haberdi. Tabi Vedat'ta o an aklına kazınanlardan.

"Anam bu sefer asacak beni... Bu kaçıncı"

Kızın konuşmasıyla Vedat kendine gelirken sert bakışlarını anında başka yöne çevirmişti. Ne yapıyordu öyle. Kendine gelmeliydi.

Çünkü sevemezdi o. Kimseyi sevemez. Kalbini mühürleyen bir adam kaşbinde böyle bir duygu hissedemezdi bile. Sevdiklerinin karşılığını nasıl ödediğini en iyi o biliyordu.

Üzerini çırpamaya çalışan genç kız karşısında ki adamdan bir haber kaderinin çizgisine kapılmıştı. İşte tüm hikaye aslında burda başlamıştı.

Küçük kızın gözleri sert adama kayarken içine bir ürperdi girdi... Gözleri en saf haliyle benden uzak dur diyordu sanki. Korkmuştu ama belli de etmemişti. Formasını son kez çırpıp temizlerken iki eliyle çantasının kulpunu tutmuş söylenerek okuluna yürümeye başlamıştı.

İNKİSARWhere stories live. Discover now