35.Bölüm

15.8K 962 169
                                    

Hava kendini daha çok karanlığa bıraktığında Ömer ağa ayaklandı. Epeyce ilerlemişti saat

"Hadi iyi geceler"

Ömer ağanın gitmesiyle Aile fertleri birer birer ayaklanırken Fatma kadın ardında hala oturmakta olan damadına seslendi.

"Hadi oğul geç oldu sende yatasın"

Vedat Fatma kadının sesiyle ayaklanırken

"Peki" demiş.

Fatma kadın Vedat'a gülümserken

"Oğul" demişti. Yüzünde bir tebessüm yükselirken.

"Sana bir kinim yoktur oğul. Geçmiş geçmişte kaldı. Sen benim oğluma kıymadın. Zilan'ım da şuan mutludur. Hira'mın da yeri iyiyse ben kimseye düşmanlık beslemem... Beni anan bilesin oğul. Ben seni artık bir oğul bilecem. Aramız da ki bu husümet kalksın oğul"

Vedat'ın kaşları yükselirken karşısında ki kadını pür dikkat dinlemiş boğazına biriken yumruyu yutkunmak zorunda kalmıştı.

"Onca şeyden sonra mı"

"Onca şey dediğin geldi geçti. Aramız da ki bu düşmanlık bize ancak zarar verir. İnsan bir oldu mu. Birlikte oldu mu mutlu olur oğul. Yiğenlerin dayılarını bilsin bizde damadımızı"

Vedat sessizliğini korurken gözleri yerdeydi. Fatma kadın genç adama biraz daha yaklaşıp

"Olmaz mı oğul"

Vedat'ın gözleri Hira'ya kayarken genç kız umutla bakıyordu. Sanki gözlerin de ufak küçük bir kıpırtı vardı.

"Hira istediği zaman gelebilir"

"Sende gel oğul.."

Vedat'ın gözleri büyütken bir kaç saniye Fatma kadına bakmış

"Ben odama çıkayım" diyerek uzaklaşmaya başlamıştı.

Fatma kadın uzaklaşan adama hüzünle bakarken yanında ki kızının elini sıkıca tutup

"Bugün beraber uyuyalım mı kızım" demişti.

Genç kız gülümseyerek başını salladı. Seve seve uyurdu tabi onun kokusu her derdine devaydı.

"Olur tabi annem"

Vedat kendine ayrılmış odasına geçerken Fatma kadının söylediği kelimeler aklından bir bir geçiyordu. Oysa ona tam tersi kin kusması gerekmezmiydi.

Hira bir zamanlar vaktinin çoğunu geçirdiği odasına girdi. Hala aynıydı hiç bir değişiklik yoktu. Kitapları bile yerli yerince ev terlikleri bir köşede duruyordu.

Üzerine geceliği ni giyinip yatağına girdi eski günler bir bir aklına düşerken odasının kapısı açılmış içeri Fatma kadın girmişti.

"Uyudundu mu kızım"

Hira başını yastıkta yükseltip gülümseyerek baktı annesine eski anılar gözününe ne güzel geliyordu oysa annesinden dayak yememek için az ordan oraya koşmamıştı bu odada.

"Yok ana uyumadım"

Fatma kadın elinde ki sıcak sütü şevkatle kızına uzatırken

"İç kızım sıcaktır"

Hira eline aldığı süte içten bir gülümseme yollayıp duygu dolu gözlerini annesine dikmişti.

"Çocukmuyum ana ben"

Fatma kadın kızının yanına çöküp saçlarını okşadı. Sanki karşısında koca kız yoktu da minik Hira'yı duruyor gibi

"Çocuksun tabi kızım benim küçük çocuğum"

İNKİSAROnde histórias criam vida. Descubra agora