21.Bölüm

18.1K 836 92
                                    

Hira üzerinde ki adamı tüm gücüyle sol tarafına itip hızla ayağa kalktı. Gözlerinden bir bir damlayan yaşla adama titreyerek bakıyordu. Ruhsuz bir adamın ona dokunması

Ailesinden intikam almak için mi ruhunu kirliletmeyi düşünmesi. Başını hızla olumsuzca sallayıp

Dudaklarından kaçan hıçkırıkla odadan hızla çıktı. Karşısında ki odasına göz yaşlarıyla girdi. Acı bacaklarına kadar titretirken çöke kalmıştı kapının ardına.

Artık kendisiyle bile savaşamıyordu genç kız. Kendisiyle bile savaş halindeydi sanki.

Yaşlı gözlerini yavaşça kaldırıp dağınık odasına kayarken uzakta ki cam kırığına takılmıştı gözleri. Boğazı düğümlenirken aklından geçeni yapmak için ayaklanmıştı ki karnın da hissettiği minicik bir tekme adımlarının durmasına sebep olmuştu. Elleri karnına giden Hira

"Yapamam!! Sana da kıyamam!!"

Dizlerinin üzerine çöken genç kızın yüreği yanıyordu. Neye sığınsa nereye bir adım atsa ayağına dolanıp adımlarını sıralayamadan tökezleyip kalıyordu.

Çaresizliğine göz yaşları sıralanırken

"Çocukluğum! Çocukluğumu elimden aldınız!"

İçinde ki kor ateşi bağırarak döküyordu sanki.

Kapının ardında Vedat yaptığı aptalca şeyden dolayı genç kızın odasına kadar gelmişti ki genç kızın dilinden dökülen kelimeler adımlarını durdurmuş kuruyan dudaklarıyla oda kapının kenarına doğru çökmüştü. Nasıl yapmıştı bunu. İçinde ki nefreti bastırıp nasıl dokunmuştu ona.

Ağrısı geçmeyen başını ovup gözlerini öfkeyle kapadı genç adam. Hira'nın hıçkırıkları kulaklarını doldururken kendine daha çok küfretti.

Oturduğu yerden hızla kalkıp odasına girmiş kendini soğuk suyun altına atmıştı.

"Kahretsin!"

Yumruk yaptığı elini duvara geçirirken öfkesini çıkarmaya çalışıyordu genç adam. Bir anlık gaflet nelere sebep olmuş da Tövbe ettiği insan etinde bulmuştu kendini

.....

Güneşin aydınlığı gece boyu uyumayıp yatağında oturan Vedat'ın odasını aydınlatırken dış kapının gürültülü sesi evi doldurdu.

Genç adam çatılan kaşlarıyla oturduğu yerden hızla kalkıp komedinin üzerinde ki silahını beline sıkıştırmış odasından çıkmak üzereyken Hira ile göz göze gelmişti.

Genç kızın yorgun ve endişeli gözleri Vedat'ı bulurken bir adım geri atmış, genç adamın gözleri bir kaç saniye Hira'nın o geri atan adımında kalmıştı. Ondan korkuyordu.

Derin bir nefes alan adam gözlerini merdivenelere çevirip

"Geride kal" diye Hira'yı uyarmış hızlı adımlarla merdivenlerden inmişti.

Açtığı kapıda boğa gibi kızgın olan Botan'la karşı karşıya gelmeyi elbette bekliyordu.

"Botan ağamız gelmiş"

Botan'ın gözleri, içerde gözleri endişe içinde merdivenlerden inen kardeşine kayarken içine rahat bir nefes almıştı. Sabaha kadar uyumamış tüm Mardin'de onu aramışlardı. Bu vakte kadar aklına bin türlü şey gelmişti. Eger kaçtığı duyulsaydı yada kendine bişey yapsaydı. Bunu düşünmek bile istemiyordu.

Botan gözlerini sabitlendiği kardeşine yaklaşmak için Vedat'ı kenara itecekken buz gibi sesi duyuldu

"Uzak dur!"

İNKİSARWhere stories live. Discover now