33.Bölüm

16.5K 913 137
                                    

Bir şarkıya göm duygularını.
...Sessizliğe inat,
O çığlık çılığa duyursun acılarını..

~~~

Araba büyük bir şirketin önünde durmasıyla inmişlerdi. Hira'nın gözleri şirkete kayarken aklına gelen ilk şey ailesi olmuştu. Onların şirketleride böyle büyüktü. Arada abilerini ziyaret eder bahşişini almayıda ihmal etmezdi. Güzel günleriydi telaşsız ve deli dolu günler.

Derin bir nefes alıp çantasını eline aldı genç kız. Vedat'ın peşine takılırken içinde koca bir boşluk vardı sanki.

Dile vuramasa da özlemişti ,abilerini, annesini, çok kızgın olsa da babasını.  Bir evlat kaç yaşında olursa olsun bir anneye muhtaç oluyormuş meğer. Anne yavrusunun iyi olduğunu bilse ona herşey kafi oluyormuşda evlat annesiz olamıyormuş.

Düşüncelerinden sıyrıldı genç kız bunları düşündükçe daha çok gömülüyordu dipsiz kuyulara. Vedat'ın dönen kapıdan içeri girdiğini görünce koşar adımlarla ona yaklaşıp onunla beraber adımlarını atmıştı dev şirkete.

"Vedat bey"

Tüm gözler onlara dönerken Vedat'ın tam karşısın da elinde kahve fincanı olan bir kız durmuştu. Parfüm kokusu benzini yakarken gözlerini genç kıza dikti Hira.

Kız cilveli sesini yükseltip elinde ki kahveyi uzatırken

"Buyrun kahveniz" demişti.

Vedat kıza bakmadan kahvesini almıştı ama Hira'nın gözleri kızda takılı kalmıştı. Kızın güzelliği karşısında içinde ki duygular harlanırken gözleri etrafa umursamazca bakan adama döndü genç kızın.

"Siz kimdiniz?"

Yanın da ismini bilmediği kadının sorusuyla kaşları havalandı. Vedat elinde ki kahveden bir yudum alırken ardında bıraktığı karısına döndü bakışları. Bu kadar geri de nasıl kalmıştı.

Ona doğru yaklaşıp parmaklarından tutarken ruhsuz gözlerini karşısında ki kadına çevirdi.

"Karım"

Parmaklarını tuttuğu kadınım elleri kasılırken şaşkın bakışları Vedat'ı bulmuş ismini bilmediği kadının da şaşkınlıkla dudakları aralanmıştı.

"A.afedersiniz.. Karınız olduğunu bilmiyordum"

Tuttuğu parmakları asansöre binmek için sürüklerken Hira sadece genç adamı takip ediyordu. Girdikleri asönsörde ikiside sessizliğini koruyarak sadece elini tutan parmaklara kaydı gözleri genç kızın.

Biraz önce yaşadıkları aklına gelirken. Aldığı derin nefesle başını kaldırdı. Bu durumu önemsememesi lazımdı. Çünkü bahsi geçen kişi insanlardan hazetmeyen Vedat Kara'ydı. İçinde hissettiği kıskançlık duygusu olamazdı.

İndikleri asansörle Vedat'ın odasına doğru yol almaya başladıladılar. Her bir adım her bir oda ailesini anımsatırken İçinde biriken duygular nefes almasını engelliyordu sanki. Biraz kendine gelmeliydi. Adımlarını durdurup yanında ki adamın kolundan tutarak onunda adımlarını kesmişti.

"Lavoba nerde"

Tek kaşını kaldıran genç adam Hira'nın gözlerinden birşeylerin ters gittiğini anlasa da üstüne gitmeden

"Koridorun sonun da" demişti.

"Tamam ...sen git.. Benim lavobaya gitmem lazım"

Bir kaç adım atmıştı ki kolunu kavrayan büyük ellerle durmak zorunda kaldı.

"İyimisin"

"E.evet...İyiyim"

"Öyle görünmüyor"

İNKİSARWhere stories live. Discover now