22.Bölüm

17.6K 869 66
                                    

"Bebek.. İyi olacak dimi"

Hira'nın doktora çekinerek sorduğu soruyla doktor tebessüm ederken doktor

"Şuan durumu iyi dediğim gibi kendinize dikkat etmeli ve stresten uzak durmalısınız eger ağrılarınız çoğalır ve bebeğin gelişimi gerilemeye devam ederse hastaneye yatış vermemiz lazım"

Vedat ellerini sıkarken gözleriyle doktorun her kelimesinde kapkara oluyordu sanki.

"Bir hafta sonra mutlaka tekrar gelin Hira hanım"

Elinde ki kağıdı uzatacağı vakit Vedat doktorun hızla almış aldığı derin nefesle buz gibi sesi duyulmuştu.

"Ne için"

Adamın bu hali ürkmesine sebep oldu. Buz gibiydi.

"B-bu hafta geldiğiniz de yaptırmanız gereken tahliller"

"Başka"

"Başka birşey yok"

İki kadında bu adamın her kelimesin de gerilirken yutkunmuştu. Fazla vakit kaybetmeden Vedat önde Hira arkasında çıkmışlardı. Arabaya öfkeyle binen adam Hira'nın da binmesiyle aldığı derin nefesle yola koyulmuştu.

Direksiyonu o kadar sıkıyordu ki adam farkında bile değildi. 'İyi' demişti doktor 'bebek iyi' peki ya bu içine oturan koskoca yumru neydi böyle. Neden böyle hissediyordu. O bebeğin varlığını görmezken nasıl bu kadar bağlanmıştı. İçi daralıyordu. Sanki biri boğazını sıkmış nefesi ciğerlerine dolmuyordu. Küçücük bir ihtimal nasıl da sarsmıştı genç adamı.

Derin bir nefes alıp arabayı kenara çekti. Yoksa bu içinde ki his nefesini kesmeye devam edecek bir felakete sebep olacaktı.

Arabanın durmasıyla genç kızın gözleri yanın da adamdan ayrılmazken endişeyle onu inceliyordu umutsuz gözleri. Gencecik yüreğine bu yaşta ne çok hüzünler ekilmişti. Peki ya bu adamın bu hali. Neler oluyordu. Neden bu kadar etkilenmişti. İçinde ki pişmanlıkmıydı yoksa korku mu. Derin bir nefes alıp gözlerini çevirdi. Hiç bir düşünce onu sonuca ulaştırmıyordu.

Sessizce geçen aranın ardından araba tekrar  çalıştı. Şimdi biraz daha iyiydi genç adam. Tekrar yola koyulmuşlardı. Geçen yarım saatin sonun da arabayı bahçeye park etmiş ondam önce eve girip merdivenlerden çıkmak üzere olan kadına

"Yemek ye.. Odaya öyle çık" demişti.

Genç kızın adımları dururken gözlerini sıkıca kapamış aldığı derin nefesle.

"P-peki" demişti. Sesi itaat et dercesine çıkıyordu.

Genç kız mutfağa girip malzemelerle yemek yapmaya başlarken genç adam odasına çıkmıştı. Eline aldığı taze fasulyeleri kırmaya başladı. Bu an ona Ayla yengesiyle olan bir anısı getirmişti hüzün dolu gözlerinin önüne.

"Yenge!"

Hira'nın sesini duymasıyla başını sağ tarafına çevirdi Ayla. Eli belinde genç kızı görünce yüzünde ki tebessüm büyüdü bu evde en çok keyif aldığı kişi bu kız olmalıydı. Evde ki bütün huzursuzluklara inat onun şenşaklaklığı huzura yetiyordu.

Hira kaşları çatık yine o sevecenliğiyle

"Yenge nerdesin böyle sabahtan beri seni arıyorum " yengesine tatlı bi sitem etmişti

Arka bahçeye kimse çıkmadığı için orada olacağını düşünememiş bütün konağı baştan aşağı gezmişti genç kız, buraya geldiğini akıl etmese konağı ayağa kaldıracak telaşa sebep olacaktı.

İNKİSARWhere stories live. Discover now