İNKİSAR

28.Bölüm

Yaralar kendini neye bağlar?

Hira içinde biriken anlamsız duygularla mutfağa indi. Gözlerinin önünde hala Vedat'ın kelimeleri canlanırken yutkundu.

Şaşırmıştı. Çünkü Vedat, kimseyi umursamayan insanlardan nefret eden bir adamdı. Dün onu aramasını söylemesi şimdi de bu hali... Ne değişmişti.
Aklına gelenle gözleri büyüdü Hira'nın

Yoksa ona karşı..

Başını hızla olumsuzca sallayıp sağ elini başına haficçe vurdu.

"Böyle birşeyi nasıl düşünürüm!.. Vedat o dugusuz Vedat Kara!"

Oflayarak ocakta ki çorbaları tabagına doldurmaya başladı.Vedat kollarını yukarı doğru sıvayarak mutfağa girmişti..

Hira Vedat'ın gelmesiyle çorbasını önüne koyarken Vedat'ın gözleri genç kıza kaymıştı.

"Ne o, şimdide tavır mı takındın"

Kendi çorbasını masaya koymak üzere olan kadın gelen soruyla şaşkın gözlerini Vedat'a çevirdi. Önüne gelen saçlarını kulağının arkasına çıkıştırırken

"Bugün üşümüş olabilirmisin.. Yada soğukta kalmış"

Genç adamın kaşları havalanırken tok sesiyle

"Hayır" demiş

Hira elinde ki çorba tabağıyla yerine oturup şüpheli gözlerini Vedat'a çevirdi.

"Peki...yediğin birşey dokundu mu"

"Ne saçmalıyorsun"

Gözlerini kaydırarak derin nefes alan genç kadın tabağından bir kaşık çorbasını aldı.

'Yoksa Vedat, delirdimi'

Kaşları çatık adamın gözleri hala kendi kendine konuşan kadındaydı. Sert sesiyle

"Delirmedim" demişti.

Karşısında ki kadının şaşkın gözleri ona bakıp büyürken masasdan kalktı. Yoksa içinden konuşamayıp kendini rezil etmeye devam edecekti.

"Ben odama çıkıyorum"

Saçlarını karıştırarak mutfaktan çıkan kadını izledi Vedat. Başını olumsuzca sallayıp yemeğini yiyerek odasına çıkmıştı.

Bügün hayli yorulmuştu genç adam, odasını dolduran ay ışığıyla yatağına girip gözlerini tavana dikti. Bugün olanlar.. Hira'nın başka adamdan destek alması zoruna girmişti. Kocasıydı onun ama ondan bu zamana kadar birşey istememişti. Öyle ki Ahmet'e yakın olduğu kadar kendisine bile yakın değildi. Derin bir nefes alıp beynin de ki düşünceleri atıp gözlerini karanlığa yumdu. Sonuçta bunu ona kendisi söylemişti. Sonuçlarına katlanması gerekirdi.

~

Hira yatağında bir sağa bir sola dönerken gözlerine girmeyen uykuyla doğruldu. Yanın da ki komidinden sülahiye uzandı ama bitmiş suyla karşılaşınca derin bir nefes alarak yatağından kalktı.

"Herşey üst üste gelmek zorunda mı"

Gözleri sülahınin yanında ki küçük patiklere takılırken derin bir nefes aldı hala yavrusunun acısı yüreğinde taptazeleydi.

Odasından çıkıp  mutfağa indi. Bir bardak su içip rahatlarken boş sülahiyi de doldurup odasına çıkmaya başladı. Birazdan sabah olacaktı ama hala uyumamıştı.

Merdivenin son basamağını da çıkıp Vedat'ın odasının önünden geçerken kapıya bir kaç saniye bakmış

"Seni düşünmekten uyuyamıyorum. Agresif adam" demişti içindekini kusmak istercesine.