29.Bölüm

19K 909 228
                                    

Bir umut bırak..
Koklayan olur..
..Belki hayat bulan
Belki de boğulduğu bilinmezden kurtulan..

Günler bir bir akıp gidiyor.. Güneş yorulmadan her gün sıcaklığını yayıyordu içi üşümüş insanlara.. Ve insanlar.. Karanlıktan çıkıp güneşin aydınlığıyla karışıyordu bıkmış olduklara hayatlara... Kimi gecelere mübtelayken kimi de gündüzleri bekliyordu yürek heyecanıyla... Çünkü her sabah.. Bir heyecan belki de yeni bir yaşam sunuyordu.. Yaratılana..

Hira yatağından gözlerini ovuşturarak kalktı. Kaç gün geçmişti yada kaç ay bilmiyordu ama iyiden iyiye alışmıştı o boğulduğunu sandığı eve..

Yüreğini yakan anılar saklıydı bu evde. Kalbinin sancısı vardı belki ama ... Alışıyordu... Yavaş yavaş..

Yerini koruyan komidinin üzerinde ki patikleri eline aldı.. Yavrusunun minik patikleri.

Minik bedenin hayallere karışmasıyla yenilik gelmitşti Vedat onun varlığını hissetmişti. Yavrusunu dünyalara değişmezdi ama.. Belli ki oda anlamıştı. Eğer melek olmazsam annem kaybolur.. Yok olur.. Benim gölgemde çürür.. Babam asla annemi farketmez..

Genç kızın sağ gözünden bir damla yol alıp akarken yüreğine bastı. Evlat acısı ne zor imtihandı öyle...

Derin bir nefes alıp patiğini yerine bıraktı. Hira anneydi.. Belki yavrusunun mis kokusu çiğerlerini doldurmuyordu, belki de gülüşü yoktu ama onun yavrusunu başkaları yok bilsede.. O bir bebek annesi olarak kalacaktı.

Yatağından doğrulup banyoya girdi. Duşun altına girip ılık suyun vucuduna yayılan rahatlıgıyla gözlerini kapadı. Seviyordu ılık suyu.. Vucuduna yayılan her bir damla üzerinde ki yorgunluğu beraberinde götürüyordu sanki.

Kapadığı suyla kurulandı .Odasında üzerine birşeyler giyinirken saatin dokuz olduğunu görmüştü.

Vedat ondan önce çıkmış olmalıydı. İşlerin yoğunluğu olsa gerek genelde kahvaltıda göremiyordu onu.

Kuruladığı saçlarını bağlarken odasından çıktı. Mis kokular geliyordu. Naze yine erkenden birşeyler yapmış olmalıydı.
Yüzüne yayılan gülümsemeyle mutfağa girdi

"Mis gibi kokular yayılmış yine"

Gördüğü kişiyle gözleri şaşkınlıkla büyürken Vedat ardında ki kıza kısa bir bakış atıp işine dönmüştü. Hala aynı duygusuz buz bir adamdı ama eskisine nazaran daha iyi gibiydi. Yada Hira onun bu haline alışmıştı.

"Naze yok mu"

Vedat fırından peynirli kızırmış ekmekleri çıkarırken

"Sınavı varmış.. Sana söylemedi mi"

Genç kız yüzünü buruştururken Vedat'ın doğramayı bıraktığı domatesleri kesmeye devam etti.

"Unutmuşum"

Gözleri mis gibi kokan kızarmış ekmeklere kaydı

"Baya hamaratsın"

Ekmekleri masaya koyan Vedat

"İş başa düşünce"

Tebessüm eden Hira doğradığı domatesleri de masaya koyup oturmuştu.

"Naze'ye çok alıştım sanırım"

Çatalını zeytine batıran Vedat

"Ağa kızı olduğu için değil yani"

"Ne alaka"

Tek kaşını kaldıran Vedat

"En son ne zaman yemek yaptın"

"Farkında değilsin galiba ama yemekleri Naze ile beraber yapıyoruz"

İNKİSARWhere stories live. Discover now