25.Bölüm

17.9K 907 147
                                    

Hira odasının karanlığına bürünüp kendini acıya hapsetmişti sanki. Yatağında yan yatıp ayaklarını kendini çekti. Göz yaşları çarşafını ıslatırken odanın sessizliğinde boğuyordu kendini.

Nefesi bile yetmiyordu. Birde bu gözlerinden damlayan yaş.. Ne kadar sabırlıydı. İçinde ki tüm hisler tükenmişti ama bu gözlerinde ki yaş tükenmek bilmiyordu.

Elini uzatıp çekmeden minik patikleri çıkardı Hira. Doğsaydı..

Hıçkırıkları göz yaşlarına karışırken sadece ağladı. Acısına ,sancısına ,yok oluşuna.. Sadece ağlayabildi genç kız..

"Oğlum"

.....

"Öldür onu"

11 yaşında ki çocuğun eline silah tutuşturmuştu babası. Töre için öldür diyordu.

Çocuk elinde ki silaha göz yaşlarını damlatırken babasının gözlerine dikti gözlerini. Başını olumsuzca sallayıp

"İs-istemiyorum"

Ağit öfkeden kararan gözleriyle küçük çocuğa bir tokat savurup yere düşmesini sağlarken yakasından tuttup yerden kaldırdı. Gözlerini küçük çocuğa dikti. Öfkesi küçücük bir çocuğa mezar açıyordu sanki.

"Öldüreceksin lan!!"

Eline silahı tekrar tutuşturup

"Sık!!"

Vedat'ın göz yaşları birer birer damlarken annesinin yokluğunu o küçük gögsünde daha çok hissetmişti.

'anne'

Başını okşayıp ona ninniler söyleyen annesi... Ah anası, Babasının dayaklarına, aşağılamalarına dayanamayıp kendini bir halatla sanlandırmış kara toprağı üzerine örtmüştü annesi onu bir canavara bırakıp gitmişti. Ona kızamıyordu bile. Konağı dolduran acı dolu çığlıkları hala kulağını tırmalıyordu...

Küçük çocuk elinde ki silahı yere savurup başını olumsuzca salladı. Gözlerinde korku ve endişe büyürken deli gibi titretiyor göz yaşları görüşünü kısıtlıyordu.

"Ya-yapamam"

Ağit ağa yerdeki silahı öfkeyle alıp karşısında ki adamın başına bir el ateş etmişti. Adamın ölü bedeni yere serilirken Vedat şoka girmiş ve kesik kesik nefes almaya başlamıştı. Küçücük bir çocuk babasının caniliğine seyir kalıyordu.

Ağit ağa öfke ile burnundan solurken belinden çıkardığı kemeri korkudan titreyen oğlunun etine geçiriyordu

"Demek adam olmayacaksın!! Ama ben! seni adam etmesini bilirim it!"

Mardin'i bir çocuğun feryadı sararken herkes suskun insanlar sessizdi. Onu duyan kimse mi yoktu. Canı ne çokta yanıyordu. Her vuruş etini sıyırırken göz yaşları toprağı ıslatıyordu çocuğun.

"Ba-baba! Yapma! "

"Ah!Baba!!"

"Öldürmediğin her gün! öldürecem lan seni!!"

Kemer sesi kulakları dolduruyordu. Acımasız bir adam öz oğlunu kendi elleriyle çürütüyordu.

"Sözümü ikiletmek neymiş öğreneceksin şerefsiz!"

Kemeri bir tarafa savuran Ağit yerde acı içinde kıvranan oğluna gözlerini dikti. Burnundan soluyan Ağit, adamlarına yerde ki ceseti işaret ederek

İNKİSARWhere stories live. Discover now