8

9.9K 604 29
                                    

Sıcacık battaniyenin altında sıcacık kahve kokusuyla uyansam da gözlerimi açmadım. Bunun rüya olma potansiyeli kaçtı?

Ellerimle Rüzgar'ın tişörtünü daha sıkı kavrayıp sıkıca sarılınca alnımı dayadığım göğsü birkaç kere sarsılmış ve melodik gülme sesi kulaklarıma ulaşmıştı. Gülüşüne gülümserken buldum kendimi. Bu çocuk ne yapıyordu bana?

"Ne gülüyorsun ya?" dedim uyku mahmurluğuyla kısık çıkan sesime aldırmadan. Başımı kaldırıp yüzüne bakınca burnumun üstüne düşen birkaç tutamı nazikçe çekti.

"Yok birşey benim küçük koala'm." diyip kollarını sırtıma sararak beni kendine çekince kıkırdadım.

"Koala ne ya."

"Koala gibi sarılıyorsun." diyip kısa bir an duraksadı. "Sen kilo mu verdin? Şuna bak kemiklerin sayılıyor." derken eli sırtımda geziyordu.

"Sınavlar falan..." dedim ve başımı tekrar yasladım göğsüne. "Durduk yere strese sokuyorlar insanı."

"Ben böyle eğitim sistemine..." o böyle söylenmeye devam ederken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Huzur veren bir kokusu vardı. Sanki yağmurlu bir günde, küçük ve sıcacık bir kütüphanede güzel bir kitap okuyordum ve o bana fırından yeni çıkan bir tabak dolusu kurabiye ve sıcacık kahve getiriyordu. Kokusu da, sıcaklığı da insanın ciğerlerini yaşamaya teşfik ediyordu.

"Rüya! Rüzgar! Uyanın artık ya! Saat 10 oldu 10!" diye bağıran Ece'nin sesini duyunca gözlerimi açtım tekrar. "Bugün Cumartesi, alışveriş sırası sende!"

"Of ya!" diyerek yatakta oturur pozisyona gelince ellerini kafasının altına birleştirerek yatmaya devam eden Rüzgar'a baktım. "Kalksana ya, Ece bana kızacak senin yüzünden." dememle birden kalkması ve bana sarılıp tekrar yatması bir oldu. İkimiz de yatağa devrilince şok bir ifadeyle yüzüne baktım. Bu çocuk önceden de böyle miydi ya?

Yok valla değildi. Bozduk çocuğu valla.

"Huzur kokuyorsun huzur." diyerek bana sıkıca sarıldığında saçlarım arasına soktuğu burnundan derin nefesler aldığını hissettim.

Olsun be güzel adam. Ben seni bozuk da severim.

Tümör《Final》Where stories live. Discover now