12

8.8K 546 78
                                    

"Tamam Rüzgar, ben iyiyim! Bırak çocuğu! Rüzgar!" diye bağırıp Rüzgar'ın yere yatırıp dövdüğü çocuğu kurtarabilmek için Rüzgar'ı çekmeye çalışsam da sanki ben yokmuşum gibi bir yumruğunu daha indirince yüzüm buruştu. Her vuruşunda yerdeki çocuk sanki demir sopayla dövülüyormuş gibi hasar alıyordu, ki bu da Rüzgar'daki kasların sadece gösteriş amaçlı olmadığının kesin bir kanıtıydı.

Okul zili çalınca Rüzgar'la birlikte okula girecekken futbol oynayan çocuklardan birisi kafama top atmıştı.  Rüzgar da şu an, bana topu atan çocuğu öldüresiye dövüyordu. Birkaç öğretmen ayırmaya çalışsa da başaramamıştı.

Telaşla ne yapacağımı düşünürken başıma giren keskin ağrının ardından kulaklarım çınlamaya başlamıştı. Geriye doğru sendelesem de düşmeden ayakta kalmayı başarabilmiştim ama başımdaki ağrı iyi değildi.

Dizlerimin üzerine düşünce burnumdan akan bir sıvı hissederken elim direk olarak burnuma gitmişti. Parmaklarıma bulaşan kırmızı sıvıyla birlikte yanıma birkaç kız gelmiş ve iyi olup olmadığımı sormuşlardı. O sırada Rüzgar'ın bakışları da bana dönmüştü.

Bakışları birden endişeli bir hal alırken hızla çocuğun üzerinden kalkıp önümde diz çöktü ve telaşla bana baktıktan sonra beni birden kucağına alıp okulun çıkışına yürümeye başladı.

Sessizce başımı Rüzgar'ın omzuna yaslayıp elimle burnumu tutarken okulun çıkışındaki otoparkta duran arabasının ön koltuğuna beni oturtup torpidodan peçete alıp burnumdaki elini çekti ve peçeteyi burnuma tuttu.

"İyi misin? Top kafana gelince kendimi kaybettim, özür dilerim. Canın acıyor mu? Böyle olmayacak, hastaneye gide-" diyerek endişeyle hızlı hızlı konuşurken ona sarılmamla lafı yarım kalmıştı. Bir elimle burnumdaki peçeteyi tutarken diğer elimle ona sıkı sıkı sarılınca bir süre sonra o da alnını boynuma dayayıp kollarını belime sarmıştı. Elleri belimde olmasına rağmen ellerinin titrediğini hissedebiliyordum.

"Canın acıyor mu?" diye sordu kafasını kaldırmadan. Derin bir nefes aldığını hissettim.

"Hayır." dediğimde başını kaldırıp yüzümü elleri arasına aldı. Bende burnumun kanamasının durduğunu hissedince burnumu silerek peçeteyi dışarıya attım.

"İyi misin?"

"İyiyim."

"Kalbime iniyordu."

"Benimde."

"Seni çok seviyorum."

"Bende."

"Hastaneye gideceğiz ve itiraz istemiyorum."

"Tamam." dediğimde alnıma bir öpcük kondurdu ve şoför koltuğuna oturmak için yanımdan kalkıp kapıyı kapattı.

Sen yanımda ol, herşey bana "tamam" olur be güzel adam.

Sevme şekline kurban olduğum.

Tümör《Final》Where stories live. Discover now