31

6.9K 423 71
                                    

Kabus..

Yine korku dolu bir uyanma şekli...

Yine aldığım nefesin ciğerlerime yetmeyişi...

Nefes nefese yattığım yatakta oturur pozisyona gelirken yorgun bedenim yüzünden arkamdaki duvara yaslandım. Bedenimin her bir zerresi acı çekiyordu ve şimdi düşüncelerim de bulanmıştı.

Rüyamda öldüğümü görmüştüm.

Herşeyi uzaktan uzaktan izliyordum. Bir hastane köşesinde öldüğümü, Rüzgar'ın nasıl yıkıldığını, adımı bağırarak yanıma gelmeye çalışmasını, cansız bedenime ağlayarak sarılmasını,...

Onu öyle görünce canım öyle bir acımıştı ki bütün umutlarım birden uçup gitmişti. Ben ölürsem canı acıyacaktı onun. Ben ölürsem çok ağlardı, kabullenemezdi, çok özlerdi belki.

Bende özlerdim.

Ellerime damlayan ıslaklıkla gözlerim ellerime kaydı. Gözyaşlarım ellerime düşmeye devam ederken ağlayarak silmeye çalıştım yüzümdeki ıslaklığı.

Onu bile beceremedim. Ben sildikçe yeniden ıslattı yüzümü göz yaşlarım.

Etrafıma bakındım acıyla. Rüzgar yoktu...

Onu görmek istiyordum.

Ona sarılmak istiyordum.

Göz yaşlarımı silmesini istiyordum.

Belki bir masal anlatırdı bana.

Uyurduk birlikte.

Ben ölmeden önce, güzel bir uyku çekerdim son bir defa..

Kolumdaki serumu sökercesine çıkardıktan sonra hastane terliklerini önemsemeden zorla ayağa kalkıp yürümeye başladım kapıya. Serum yüzünden kalbim kolumda atıyormuş gibi acısa da önemsemeden kapıyı açmaya çalıştım ama elim kapıya giderken dünya öyle bir döndü ki, hiçbir şey hareket etmezken ben sağ kolumun üzerine düştüm.

Yerimden bile kalkacak gücü kendimde bulamazken bacaklarımı çaresizce kendime çekip ağladım hıçkıra hıçkıra. Gözlerimin önüne sürekli cansız bedenime sarıldığı o acı göründü geliyordu. Ağlayışını anımsadım.

Daha çok ağladım...

Kapı gürültüyle açılıp hızlı adım sesleri yanıma gelirken açmadım gözlerimi. Bir krize girmişcesine ağlamaya devam ettim.

Biri beni kucağına aldı o sırada, kokusu ciğerlerimi mest etti. Rüzgar olduğunu anlamak için bakmaya gerek yoktu ki. Kokusu bile eşsizdi adamın.

Beni yatağa yatırıp yanıma uzanırken başımı onun göğsüne yaslayıp sıkı sıkı sarıldım, onun hastane odasında cansız bedenime sarılışına inat. Benim o görüntüleri "Sarılsana ona! Bak canı acıyor niye sarılmıyorsun!" diye bağıra bağıra izlediğim anlara inat.

O da sardı beni kollarıyla, içim sıcacık oldu. Nedense daha çok ağladım. İçimde atamadığım bir burukluk vardı, o sarıldıkça daha da büyüyordu.

Belki vicdan azabıydı, benim bu halim onu daha fazla üzdüğü için. Belki de ileride daha fazla üzüleceği için içim gidiyordu.

"Ağlama içimin gittiği. Ağlama kalbimi kalbine koduğum, ağlama."

Gülmek istedim bir an.

Ah beni gözyaşları içindeyken bile güldüren adam.

Ne diyeyim ki ben daha?

Sana olan aşkımı dökemiyorum ki kelimelere.

Keşke kelimelerle anlatılsa da, birde benden duysan hisleri.

Keşke hisler duyulabilse...

Ah kalbimi kalbine koduğum.

Sen ağlama ne olursa olsun.

Ölecek bedene kalbini emanet etme.

Aklın kalmasın bende.

Çünkü ölsem bile benim aklım hep sende..

●○●○●○

Sınır 15 vote + 30 yorum
○●○●○●

Bu arada Karakter tanıtımı yapayım bi ^^

Bu arada Karakter tanıtımı yapayım bi ^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rüya Helvacı

Yaş 19

Okul nedeniyle anne ve babasıyla ayrı şehirde yaşıyorlar. Ebeveynleri hastanede çalıştıkları için küçüklükten beri araları açık. Hasta olduğunu ailesine söylemek istemiyor, öğrenenlerin günden güne acı çektiğini düşünerek kendini suçluyor.

Rüzgar Sayer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rüzgar Sayer

Yaş 21

Beş yaşında babası şehit oldu ve üniversiteyi kazanana kadar annesi ile birlikte yaşıyordu. 11 yaşında da annesi ölünce reşit olana kadar babannesiyle büyüdü. Rüya'nın hasta olduğunu öğrenince, tekrar kimsesiz kalmaktan çok korktu ve Rüya'nın iyileşmesi için elinden gelen herşeyi yapmaya hazır.

 Rüya'nın hasta olduğunu öğrenince, tekrar kimsesiz kalmaktan çok korktu ve Rüya'nın iyileşmesi için elinden gelen herşeyi yapmaya hazır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ece Kara

Yaş 19

Ailesiyle araları oldukça iyi. Tatillerde sürekli ailesinin yanına, Antalyaya gider. Hayatı boyunca kimseyi kaybetmemiş, ve kaybedeceği ilk kişinin Rüya olmasından korkuyor.

Tümör《Final》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin