Bir Nikah Bir Cenaze

8.2K 794 712
                                    

Bölüm şarkısı: Ray LaMontagne - Crazy (Gnarls Barkley Cover)

Seyrek uykumdan acı bir martı çığlığıyla uyandım. Gözümü açtım. Başımın üstünde yüzlerce belki binlerce martı vardı. Siyah martılar. Çığlıklar ata ata bir alçalıp bir yükselerek uçuyorlardı. Kaçacak bir yer aradım. Her yerim sarılmıştı. Göremedim. Ellerimi başıma siper ederek yere çömeldim ve yardım için çığlık çığlığa bağırmaya başladım.

"Atlas!" Gözlerimi açamıyordum. Bağırmaya devam ettim.

"Atlas bana yardım et!"

Fakat kimse gelmiyordu.

Gözlerimi açtım. Antalya'da, kendi odamdaydım. Yatağın baş ucundaki saat sabahın dördünü gösteriyordu. Baharın ilk günleriyle birlikte ısınmaya başlayan Antalya'da sabahın bu saatinde tatlı serin bir hava vardı. Bense terden su içinde kalmıştım.

Kafamı uzatıp camdan dışarı baktım. Sokakta bir çöp kamyonu gürültüyle mahallenin çöplerini topluyordu. Derin derin nefes aldım. Atlas'ı çağırdığım rüyam zihnimde çok canlıydı hala. Keşke şuan yanımda olabilseydi. Fazla düşünmeden telefona uzandım ve arama tuşuna bastım.

"İpek?" Uykulu geliyordu sesi. Uykulu ses tonuna bayılıyordum. "İyi misin?"

"İyiyim. Sadece sesini duymak istedim." dediğimde derin bir nefes aldı.

"Rüya gördün değil mi?" Nasıl da biliyordu herşeyi.

"Olabilir."

"Çok mu kötüydü?"

"Sana sesleniyordum ama yoktun."

"Buradayım bebeğim."

"Seni özledim."

"Ben de seni. Dön artık."

"Yakında." dedim. "Yakında döneceğim."

Ve uykudan korkuyla uyandığım gecelerde yanımda oluşunun verdiği huzura sığınacağım.

Bir sorum vardı cevabını aradığım...artık bulmuştum. Artık gerekeni yapmaya hazırdım.


****************


Antalya'da annemle taşındığımız ilk evimiz, görece daha iyi bir muhitteydi. İstanbul'daki eşyalarımızı bir nakliye kamyonuyla getirtmiş, babamlı anılarla dolu bir evimizi Antalya'da yeniden kurmuştuk. Komşularımız cana yakın insanlardı. Alt katımızda oturan Hayriye teyzenin kızı Beren o yıllarda hukuk fakültesinden yeni mezun olmuştu, köklü bir firmada stajını yapıyordu. Ben henüz Barbie bebek evimle oynadığım bir yaştayken, bir gün salonda annemle ben duymayayım diye kısık sesli yaptıkları konuşmayı hatırlıyordum.

"Bir yöntem daha var Melek abla. Ama sen sıcak bakar mısın bilmem?"

"Evimize icra gelecek Beren. Bütün anılarımızı alıp götürecekler. Ne gerekirse yapmaya hazırım. Söyle nolur."

"Soyadını değiştirmek için mahkemeye başvurursan..."

Annem suskundu.

"Kimlik değiştirmekten bahsediyorum. Soyadını değiştirirsen sizi bulamazlar. Bulurlarsa bile geldikleri gibi geri dönerler."

"Ama ben zaten dulum. Sistemde görünmeyecek mi?"

"Sistemde görecekleri kişiyle senin adın eşleşmeyecek. İpek'in de tabi. İkiniz de değiştireceksiniz. Sistemde bir açık var, bulsalar bile size dokunamazlar bu yöntemle."

"Ama bu...olmaz ki. Timur'u silip atayım mı hiç olmamış gibi? Hiç yaşamamış gibi."

"Ablacım duygusal bakıyorsun olaya. Timur abim, senin ve kızının kalbinde olacak her zaman. Anılarınızı kim söküp alabilir?"

POBEDAWhere stories live. Discover now