♦️BÖLÜM 14♦️

61.6K 2.7K 228
                                    

İyi okumalar.❤

Arslanoğlu konağında büyük hazırlık başlamıştı. Yade Hervin ve Rojbin hanım yarın için bütün hazırlıkları hızlı bir şekilde halletmeye çalışıyordu. Her ne kadar düğün olmayacak olsa bile mevlide gelecek olanların sayısı çok falza olacaktı. Bir çok görevli tembihlenmiş yarınki mevlidin son derece iyi olması için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Fakat aile,bir düğünün olacağı mutluluğunu yaşamak yerine büyük endişe içindeydi. Agit ağa davetlilerine haber verirken nikahtan bahsetmemiş yarın evde öğrenmelerini istemişti. Öyle ya yarın millet bu olaya nasıl tepki verirdi, neler söylenirdi az çok tahmin ediyordu. Bu da huzurunu kaçırıyordu. Karısının adını seslenmesi ile daldığı düşüncelerden kurtuldu ve çayını masasına bırakan karısına baktı. Bir şey söyleyecekti belliydi.

"Söyle Rojbin. Belli ki bir şey konuşacaksın."

"Bey, Baran'la ne kadar konuştumsa da ikna edemedim diğer kardeşleri gelsin diye.Gerek yok diyor ama içimde kaldı."

Agit ağa karısının derdinin diğer evlatları olduğunu anlamıştı. Onların da gelip ağabeylerinin nikahına şahit olmasını istiyordu. Ama bu nikah ne kadar normal değilse vakti de o kadar normal değildi çoçuklar gelmeye çalışsa bile yetişemezdi. Karısını yatıştıracak kelimeleri bulduktan sonra konuştu.

"Hanım, Berhudan ve Revşen Ankara'da haber versek bile yarına yetişip gelemezler. Revin desen Urfa'da üniversite sınavı hazırlığında gelsin dersen arar söyleriz ama düğünümüz normal düğün değilki gelsin eğlensin anca aklı karışır,üzülür. Zaten yaz tatiline az kaldı belki o zamana Baran biraz düzelir. Çoçuklar için daha iyi olur."

Duydukları ile kocasına minnetle baktı Rojbin hanım. O öyle bir babaydı ki bütün evlatlarını ayrı ayrı düşünür. Hepsinin refahı için elinden geleni yapardı. Onların okuması için de her şeyini onlara harcamıştı. Bütün evlatlarını okutmak için elinden geleni yapmıştı Mardin'in katı kurallarına inat.

Şimdi ise sanki görevleri değiştirmişlerdi. O endişe ediyor, kocası onu yatıştırıyordu. Söylediklerinde ise haklıydı. Kalkıp kocasının yanına oturdu. Elini kocasının elinin üstüne koydu.

"Allah senin gibi babadan razı olsun. Sen haklısın. "

Gülümseyen kocasına kendiside gülümseyerek kalktı yanından tam gidecekken döndü.

"Ama Havin gelebilir değil mi? Kocası ile bir konuşsan Ali'yi de alıp gelse Baran'a da iyi gelir yeğenini görmek belki."

Kocasının kafasını olumlu anlamda sallamasıyla sevinerek aşağıya indi. En azından büyük kızı gelecekti.

🍁

"Baran Ağa'm iznin olursa bir sıgara yakacağım."

Baran arkadaşının sahte bir ciddiyetle sorduğu soruya gözlerini devirmekle yetindi.

Yavuz ise arkadaşının göz devirmesine aldırmadan yakmıştı sıgarasını. Şuan da
Baran,Baver,Bedirhan ve Miran ile beraber toplanmış masalarını donatmışlardı. Arkada çalan müzik de ortamlarına eşlik ediyordu.

Yavuz karşısında oturan arkadaşı Baran'a baktı. Ah ne zorlukla getirmişlerdi onu buraya. Aslında planlanmış bir şeydi. Bedirhan'ın kendisini arayıp ağabeyim yarın evleniyor demesiyle o da Baver'i arayıp bekarlığa veda fikri sunmuştu tabiki bundan Baran'ın haberi olmayacaktı. Daha sonra Baran hariç hepsi toplanmış ve masa hazırlamışlardı. Baran'ı yanlarına çağırmak ise yine Yavuz'a düşmüştü. O anları hatırlayınca tekrar güldü.

🍁

▪1 Saat Önce▪

Dört genç ziyafet masalarını hazırladıktan sonra sıra asıl meseleye gelmişti. Herkes Yavuz'a bakıyordu. Bunu ancak o yapardı. Yavuz ise masanın başına oturarak telefonunu eline alıp Baran'ı aradı. Bir yandan da kendisini merakla izleyenlere bakarak konuştu.

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin