♦️BÖLÜM 38♦️

85.7K 3.2K 869
                                    

İyi okumalar.❤

Başını usulca arkasındaki duvara yasladı Roza. Görüş alanında, uyuyor olan kocası vardı. Odanın köşesinde üst üste dizilmiş olan minderlerin üstüne oturmuş ve kollarını önünde birleştirerek uyuyakalmıştı.Rahatsız bir uykuda olduğu her halinden belliydi.

Roza ise yatağında uzanmak yerine odanın duvarına yaslanmış,bacaklarını kendine çekmiş ve ince yorganı da dizlerinin üstüne kadar çekmişti. İki kişilik büyük yatak ise boş bir şekilde ortada kalmıştı.

Baran'ın,karısı uyusun diye girmediği yatağa Roza ise bir kere psikolojisine sinmiş olan fare sesi yüzünden girmemişti. Uykusu vardı fakat uyuyamayacağını biliyordu. Uykulu gözleri kocasına odaklanmış ve aklı yarım saat öncesine kadar dışarıda yaşadıkları sahneleri sermişti gözlerinin önüne.

'Gün doğumu.'

Diye geçirdi içinden. Kabul etmişti. Etkilemişti onu az önce yaşananlar. Hem adının böyle bir anlamı olmasından etkilenmişti hem de kocasının bugüne kadar hiç bürünmediği bir kişilikle gün doğumunu seyrederkenki sıcak sesinden ve bakışlarından.

Biliyordu. Yarın öbür gün son bulsa bile bu yaşadıkları. Yüreğinin bir yerinde her zaman yer edinecekti bu büyüleyici anı.

Sadece o uyurken yapabildiği gibi yine yüzünü inceledi kocasının. Geriye yaslamış olduğu kafası sayesinde saçları da geriye düşmüş ve yüzünü açıkta bırakmıştı. Pencereden yansıyan loş ışığın etkisiyle yüzünün bir tarafını daha net görebiliyordu Roza.

Kaşları her zamanki gibi çatıktı. Kirli sakallarının altındaki yüzü hafif solmuştu. Dolgun dudakları ise düz bir çizgi halini almıştı. Yüz hatları güzeldi. Kalın kaşları saçlarıyla uyum içinde,kirpikleri sıradan her erkeğin kirpiklerine göre daha uzundu. Bunu hafif çıkık olan elmacık kemiklerinin üzerine düşen gölge boylarından da anlayabiliyordu Roza.Biçimli bir burna ve dolgun dudaklara sahipti.

Çene yapısı hafif uzundu ve son zamanlarda kocası çok güldüğünden fark etmiştki çene ucunda bir çukur oluşuyordu güldüğü zaman. O an gülen hali belirdi gözlerinin önünde. Zaten son zamanlarda bu manzaranın gerçeğide hep gözlerinin önündeydi aslında.

Gözlerinin içine gülerek bakan kocasının inceden inceden kendisine ilettiği imâlı sözlerinde farkındaydı Roza. Kalbinin,adamın bu hallerine karşı çözüldüğünü hissediyordu. Fakat mantıklı düşünmeye zorlayan aklı ise aylar önceki halini unutmaması gerektiğini yüzüne vuruyordu.

Yine de Roza bundan birkaç gün öncesine kadar ellerini avuçları arasına alıp göğsünde birleştiren adamın dudaklarından dökülen kelimelerin samimiyetini hissedebiliyordu. Beyni ile kalbi arasında verdiği bu yeni savaş sürecinde yine de eskisine göre ona doğru çekildiğini de hissedemeden  yapamıyordu.

Daldığı düşüncelerin arasından,başının aniden önüne düşmesi ile irkilerek uyanan adam ile göz göze geldiğinde ancak sıyrılabildi Roza ve onu izlerken yakalanmış olmanın utancıyla yere eğdi bakışlarını.

"Niye uyumuyorsun sen?"

Duyduğu boğuk ses ile bakışlarını tekrar kocasına çevirdiğinde tutulmuş olan boynu nedeniyle yüzünü buruşturduğunu gördü.

"Şu fare hissi. Uyuyamayacağımı biliyorum. Zaten birazdan evdekiler de uyanır."

"Bu saatte fare falan kalmaz ortaklıkta."

Ağrıyan bedenini geren kocasının boğuk sesi Roza'yı fare için pek tatmin etmediğinde başını olumsuz anlamda sallarken uyuyamadığı için neredeyse sancı çekiyormuş gibi görünen kocası ile boş yatak arasına birkaç saniye gözlerini gezindirdikten sonra konuştu.

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin