♦️BÖLÜM 48♦️

80.2K 3.6K 869
                                    


İyi okumalar♥️

Issız bir mezarlığı doldurmuş olan ruhsuz bedenlerin ev sahipliği yaptığı zifiri karanlık geceyi,hızla yağan yağmurun altında ki bu iki beden arasında geçen konuşmalar daha da kasvetli bir hale getirmiş ve son sözünü söyleyen kadın içinde bulundukları bu acı duruma son vermek için harekete geçmişti.

Fakat harekete geçmek adına attığı adımlarının sayısı henüz dördü bulmamıştı ki yanından geçtiği adamın acı feryadı doldurmuştu kulaklarını, hemen ardından ne olduğunu anlayamadan göğsünün altında hissettiği bir baskıyla kendisini kocasının kolları arasında bulduğu an ıssız sokakta keskin bir kurşun sesi yankılanmıştı.

Tam o saniye kadın,kollarını bedenine sarmış olan adamın acıyla kitlenen nefesini hissetti. Gözlerinin içine bütün bedeninde hissedebileceği yoğunluğun hakim olduğu bir duyguyla bakan adamın göz bebeklerinin saniyelik boşluğa düşüşüne şahit oldu Roza. Belini sarmış olan kolların gevşemeye başladığını hissederken adamın göğsünde ki ellerini,onun bu hareketine inat sırtına doğru kaydırdığı an sağ elinin parmaklarına bulaşan sıvıyı hissetti Roza.

Parmak uçlarına bulaşan sıvı,az önce duyduğu ve henüz etkisini atlatamadığı kurşunun saplandığı yeri bütün gerçekliğiyle Roza'ya sunarken gözlerinin yandığını hisseden kadın başını hızla olumsuz anlamda sallarken adamın kapanmak üzere olan siyah gözlerinin tamamen boşluğa kayışına şahit oldu. Eş zamanlı olarak sırtüstü düşen adamın belinde ki elleri nedeniyle onun üzerine düştü.

Yere düşen bedenlerinin zert zeminde çıkardığı sesin etkisiyle işlevini yitirmiş olan algılama duyusu ancak tekrar ulaşmıştı Roza'ya. Gözlerinden akmaya başlayan yaşlar eşliğinde usulca kalktı adamın üzerinden ve hemen yanına diz çökerken titreyen ellerinin arasına aldı adamın solgun yüzünü.

"B-Baran."

Beraber geçirilen onca zamanın sonunda kocasının ismini böyle bir anda zikretmek canını yakmıştı kadının. Her şeye rağmen güzel geçen anlarından birinde o ismi dudaklarından dökerken kocasının yüz ifadesini izleyerek gülümseyebileceği bir anda söylemediği için pişman olurken bir kez daha tekrar etti içini yakan ismi.

"Baran,aç gözlerini."

Dudaklarından acı bir inleyişin peyda olduğu adamın çektiği acının etkisiyle olsa gerek, güçlükle gözlerini aralaması ile elleri arasında olan yüze doğru iyice eğildi Roza.

"Buradayım Baran,beni duyuyor musun? Kapatma gözlerini."

Gözlerinden akan yaşları,üzerlerine su gibi akan yağmurun arasında adamın solgun yüzüne düşerken gözlerini saniyelik ıssız sokakta gezindiren Roza tekrar kocasına sabitledi.

"Lütfen,kapatma gözlerini."

Bedenini yakan acının yüzüne bulaştığı adam güçlükle aralamış olduğu gözlerini kadının cennet gözlerine sabitleyerek onlardan kendisine ulaşan oksijeni çiğerlerine çekmeye çalışırken güçlükle öksürdü ve yitirmek üzere olduğu gücüne inat konuşmaya çalıştı.

"Ellerin,sıcak..."

Nefesini kesen bir öksürüğün ardından devam etti sözlerine.

"Hissettiğim son şeyin,sıcak tenin olması çok güzel bir duygu... bilirsin,benim bedenim hep soğuktur."

Duyduğu kelimeler ancak kadının aklını başına getirmiş olacak ki hızlanan göz yaşlarını tek elinin tersiyle silip diğer elini de çekti adamın yüzünden ve önünde gelen saçlarını hızla geriye atarak omzunda ki şalı alıp üst üste katlarken gözlerini tekrar kocasına sabitleyip konuştu.

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin