♦️BÖLÜM 64♦️

83K 2.5K 830
                                    

Merhabalar herkese.♥️
Kurban bayramınız kutlu olsun. Sevdiklerinizde mutlu ve huzur dolu bir ömür geçirmeniz dileğiyle.🌹

İyi okumalar. ❤

Kurulan hayallerin seviyeleri belirlenirdi,o hayali kuranın yüreği tarafından. Hayallerin bazıları insan hayatında bir alışkanlık haline gelir,devamlı olarak küçük küçük ilavelerle canlanırdı kişinin hayal dünyasında.Onların gerçekleşeceğine dair pek de tereddüt edilmezdi. Bir an önce gerçekleşsin diye heves edilen,ulaşılabilinen hayallerdi onlar.

Kimi hayallerin ise değeri ve büyüklüğü daha fazla olur,aynı zamanda ise ulaşılmama tehlikesini de barındırırdı bünyesinde. Yine de gelecekte kavuşulacağına inanılan büyük hedefleri süslerdi. Kişi,o hayali kurarken gerçekleşeceğine olan inancını da beslerdi yüreğinde. Ömrünü o hayale adar,gerçekleşmesi için dualarını eksik etmezdi.

Ve bazı hayaller olurdu.Mükemmelliğinin imkansızlaştırdığı bu hayaller,seviyenin en üst noktasını belirlerdi.Yürek,böylesine mükemmel bir hayalin başkahramanı olmaya dayanamaz,kişi bu hayale kendini yakıştıramadığından kurmaya dahi cesaret edemezdi.

Hayalhanesinin en üst seviyesine ulaşıp kurmaya cesaret edemediği,kendini öylesine mükemmel bir anın düşüncesine dahi yakıştıramadığı bu hayallerin tek birine bile kavuşulması kişinin dönüm noktası olurdu.

Tekrarı bir daha asla yaşanmayacak,tadı hiçbir zaman unutulmayacak ve etkisi yıllar geçcese ilk günkü gibi kalbi tekletecek bir dönüm noktası.

Her insan kendi dönüm noktasının ardından bir anda değişen hayatının beraberinde zerresine kadar değişir,o kurmaya yüreğinin dayanamayacağı ve kendini yakıştıramadığı hayalin en hakiki başrolü olurverirdi. Fakat bunun sarsıcı değişimi kabullenmek için kalbinin buna dayanması gerekecekti önce.

Tıpkı tam da şu an,baba adayı adamın duyduklarına karşın durmamak için direnen zayıf kalbi gibi.Hayalhanesinin en zirvesinde yaşayan karısı ve kendi canından bir parçanın varlığını süsleyen hayalini bir türlü doya doya kuramayan adamın,kendini öyle bir tabloya layık görmediği o dünyanın,can bulduğu dudaklarının arasından 'baba adayı.' başlığı altında dökülen birkaç kelimenin bütün hayatının en güzel dönüm noktası olacağını kavrayabilmesi ve kabullenebilmesi için öncelikle kalbinin buna dayanması gerekecekti.

Hayatının ikinci dönüm noktası,birinci dönüm noktasının başkahramanı tarafından önüne serilmiş ve bundan daha mükemmeli ise hayatının ikinci dönüm noktasının,hayalini dahi kurmaya cesaret edemediği bir can ile gerçekleşecek olmasıydı. Zordu elbette.Yüreği birçok karanlığın pençesinde savaş vermiş bu adamın böylesine mükemmel bir dönüm noktasına inka olabilmesi hiç kolay değildi.Keza yüz ifadesi de böyle gösteriyordu.

Henüz ne yansıtacağını bilemeyen yüzüne inat umuda aç gözleri karısının heyecanla parıldayan gözlerine sabitlenmişti. Hareket etme yetisini dahi kaybettiği bu zamanın durduğunu hissediyordu.Bulunduğu dört duvarın içindeki sessizlik ona kalbinin ayarsız ritimlerini iyice hissettirip bütün bedenini sarsarken yoğun sessizliğe inat aynı kelimeler yankı yapıp durdu beyninde.

"Doğum günün kutlu olsun baba adayı. "

Tekrar tekrar kulağına ilişen sözlerin anlamını kavrayamayacak kadar büyük bir belirsizliğin içine düşüvermişti bir anda ve bu belirsizlikten karısının gözlerinin içine bakarak kurtulmaya çalışıyordu. Ah o yeşil gözler,nefes kaynağı olan o yeşil gözler bugün başka bir canın daha hayat kaynağı olacağını gösteriyordu ya, bütün bedeninde dolaşan kanın en ufak hücresine kadar sarsıldığını hissediyordu adam.

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin