GELECEK BÖLÜMDEN ALINTI

15.8K 493 515
                                    




                                          -I-

Esma, ailesini geçirdikten sonra geri döndüğünde kocasının koşarak merdivenlerden çıktığını görmüştü. Aile kapı önünde sessizce bakışıyordu, Devran herşeyin farkındaydı, Fatma hanım ve Gülsüm zaten o masada olan bitene şahit olmuşlardı,  Leyla'nın halini az çok tahmin ediyorlardı.

Genç kadın, ailesini görmenin heyecanını yaşarken bazı şeyleri idrak edememişti. Leyla'nın yemeğe katılmasına şaşırmıştı, yengesinin bazı lafları onu da üzmüştü ama çok üstünde durmamıştı. Ona göre güzel bir gece olmuştu. Daha odasına çıkmaya fırsat bulamadan kocasının kasırga misali tekrar aşağıya inmesiyle ne olduğunu anlayamamıştı. Adam gazap dolu sözleriyle herkesi kırıp geçirmiş bu arada Esma'da nasibini almaktan kurtulamamıştı.

Esma, kocasının, kendi ailesine ettiği ağır sözlere tek bir cevap verememiş, herkesin önünde bir kez daha yok sayılıp reddedilmişti. Tek karım Leyla diyerek kendisini kabul etmeyen adam.

"Aile yemeğin istediğin gibi geçti mi?" diyerek onunla alay etmekten çekinmemişti.

Genç adamın bir hışımla geldiği avluyu aynı şekilde terketmesiyle yanında öylece dikilip durduğu sandalyeye yığılıp kalmıştı. Fatma hanım, kendisine gözüyle işaret edince ayaklarını sürüyerek arkasından takip etmek zorunda kaldı. Gülsüm'ün de katılmasıyla üçü birlikte mutfağa geçtiler. Fatma hanım mutfak masasına oturup, sıkıntıyla soludu.

"Esma, yengenin ağzının ayarı yok, amca kızlarında analarına çekmişler, bu akşam Leyla'yı perişan ettiler. Kızın haline çok üzüldüm, anneni ara onlarla konuşsun. Demir karısının haline kahroldu, bu gidişle kabak bizim başımıza patlayacak, bundan sonra ben bile önüne geçemem. Bu akşam ki halini, tavrını gördün, Leyla'ya olan düşkünlüğünü biliyorsun, huyuna gitmezsek kocandan ümidini kes. Benim artık tek söz edecek yüzüm yok, senin için, Hülya için ısrar ettim. Bizim sözümüze uyup ailenin karşısına çıktılar, böyle olması çok kötü oldu."

Esma kafasını sallayarak onayladı, ne diyeceğini bilememişti. Kaynanası kendisine karşı ilk kez böyle sert bir tavır sergiliyordu.

                                       -II-

Adamın dalgın hali, çökmüş omuzları ve gözlerindeki hüzün kadının iyice canını sıkıyordu. Tek bir güzel söz sarfetmemişti, gözlerinde ne bir heyecan, ne de tek bir mutluluk pırıltısı görememişti, çekinse de kendini tutamadı.

"Şimdi bebeğimiz için ne hissediyorsun? Baba olacağın için sevinmedin mi? Aşiret bu haberi bekliyor. Yoksa.. yoksa.. sen bana kızdın mı?"

Adamın hislerinin sevinmekle yakından uzaktan alakası yoktu, her ne kadar belli etmese de göğsüne koca bir öküz oturmuş gibi soluğu kesiliyordu. Boğazındaki düğümü üst üste yutkunup sıkıntılı bir nefes verdi.

"Esma..tüm bu kargaşanın içine masum bir bebeği asla dahil etmek istemezdim, durumumuz ortada. O gece ile ilgili hislerimi senden hiç saklamadım, aramızda değişen hiçbir şey yok. Seni üzmek istemem ama sana karşı her zaman dürüst oldum, şimdi de yalan söylemek istemiyorum. Benim aşık olduğum bir karım var ve ona..ona gidip.." Daha fazla devam edemedi, sesi giderek kısılmıştı. Başını iki yana sallayarak ayağa kalktı, kapıya yöneldi, giderken son sözlerini söylemişti.

"Ben sana değil, kendime... lanet olası varlığıma kızgınım... tüm öfkem kendime. Tüm bu olanlara boyun eğdiğim için, bu düzene teslim olduğum için kendimden ölesiye nefret ediyorum. Kendi payını da var sen düşün artık, bizim yüzümüzden canı yanacak masum sayısı ikiye çıkmışken, sevdiğim kadının canına okuyacak bu habere sevinmemi nasıl beklersin anlamış değilim. Gene de bebek için elimden geleni yapacağım."

LEYLA (Tamamlandı)Where stories live. Discover now