11-'Anlaşma'

2.2K 147 65
                                    

Multimedya-Lucifer

Ruh ve Sinir Hastalıkları Polikliğini

Derince nefes aldıktan sonra ilerlemeye başladım. Ruth kapının önünde beni bekliyordu. "Çok hızlı geldin." dedi şaşkınlıkla.

Dudağımı dişledim. "Hastanedeydim zaten." Bakışları endişeli bir ifadeye dönüştü.

"Ne oldu?" Boğazımı temizledim.

"Lexi... ufak bir kaza geçirmiş. Ama iyi şu an da." Şok olmuş gibiydi.

"A-az önce bir ölüm haberi duyulmuştu, k-küçük bir kız çocuğunun geçirdiği kazadan bahsediyorlardı." Gözlerimi kaçırdım. Bunu daha kendime açıklayamazken Ruth'a nasıl açıklayabilirdim?

"Lexi iyi. Sadece şimdilik ağrılarından dolayı uyutuluyor. Yarın uyanacak. Ben de sizi gördükten sonra yanına geçeceğim zaten." Garipsemiş olsa da kafasını salladı. Sonrasında tekrardan boş bir ifadeye büründü. Rosalinda'nın durumu onu sarsmış olmalıydı.

"Rosalinda seninle ne konuşacak bilmiyorum, bana hiçbir şey söylemedi. Anna, eğer kötü şeyler söylerse, alınma, tamam mı? Durumunu biliyorsun." Sesi sonlara doğru kısılmıştı. Anlayışlı bir ifadeyle kolunu sıvazladım.

"Sen merak etme," dedikten sonra odaya yöneldim. Her ne kadar Ruth'a karşı sakin dursam da Rosalinda'nın söyleyeceklerini merak ediyordum. Ve sanırım biraz da endişeliydim. Hızlanan kalp atışlarım bunu açıklıyordu.

İçeri girdiğimde gözüme direkt Rosalinda çarptı. Elleri ve ayakları yatağa bağlanmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ruth'un neden bu kadar sarsıldığı ortadaydı. Rosalinda tam anlamıyla çökmüştü. O eski neşeli, hareketli Rosalinda'dan eser kalmamıştı. Yüzü solgun, gözleri şişmişti. Güneşte parıldayan sarı saçları yerini solgunluğa bırakmıştı.

Çekikliğimi yanlış anlamış olacak ki, "Uzak durmana gerek yok, her yerim bağlı zaten." dedi.

Bu haline gerçekten acımıştım. "Ben, şey, onun için değil." diye geveleyerek açıklamaya çalıştım. Sonrasında yanında duran boş sandalyeye geçtim. "Benimle konuşmak istediklerin varmış." Yüzü değişik bir hal almıştı. Endişeli gibiydi.

"Onlardan uzak dur Anna." Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım.

"Kimden bahsediyorsun?" Derince nefes aldı.

"Kasabaya gelenler. Anna bunun yüzünden bu deli hastanesine de düştüm ama bana inanman gerek. Melekler ve şeytanlar, onlar burada." Ellerimle oynamaya başladım. Bu mümkün olamazdı ki. "Üstelik," diyerek devam etti.

"Senin için buradalar. Sana yalvarırım onlardan uzak dur. Herkesin iyiliği için." Sessiz kaldım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. "Lexi onlar sayesinde geri dönmüş olabilir ama bunun altında bir şey var." Cümlesiyle birlikte kafamı kaldırdım.

Korku ve şaşkınlık dolu gözlerle ona bakıyordum. Lexi'nin geçirdiği kazayı nereden biliyordu? Bunu Ruth bile benden öğrenmişti! "A-ama sen..." dedim anlamaya çalışırcasına.

"Her şeyi görüyorum Anna. Hastaneye yatmadan önce kabuslar gibiydi, gittikçe çoğalıyordu. O gün de seni uyarmaya çalışmıştım. Ama beni kimse dinlemedi." Yutkundum. O günkü garip davranışları beni etkilemişti. Derince nefes aldı. Gözleri dolu doluydu.

Söyledikleri mantıklı gelmeye başladığında hafifçe silkelendim. Saçma sapan düşünmeyi kesmeliydim.

Düşündüklerin saçma sapansa Lexi'nin nasıl geri geldiğini söyleyebilir misin akıl küpü?

MÜHÜRWhere stories live. Discover now