24-'Çığlık'

2K 134 82
                                    

Multimedyaya kesinlikle bakın! 2. Tanıtım videomuz çıktı! Kurgu tam olarak oturduğundan, video daha düzenli ve anlaşılır oldu. Ben gerçekten çok beğendim, Olesiea'a çok teşekkür ederim harika bir video çıkardı😻

Şimdi bölüme geçebilirsiniz^^




"Meleklerin generali Anna'ya merhaba deyin." Afallayarak Lucifer'e baktım. "Ya da, Anael mi demeliyim?" Ne dediğini bilmiyordu.

"Siz gerçekten delirmişsiniz. Böyle bir şey olsa bilirdim, benim tamamen normal bir hayatım var! En azından siz gelene kadar öyleydi!" dedim bağırarak. Ayağı kalkmıştım ama hiçbir acı hissetmiyordum. Yaşadığım şoktan dolayı olmalıydı.

Lucifer diğerlerine döndü. "Ezekiel onu istiyor. Bir anlaşma önerdi." Nicholas'ın gözleri büyüdü. Derek'i kastetmiş olmalıydı.

"Bir meleği mi hapsettik?" Benden gerçekten melek olarak bahsediyorlardı.

"Beni duymuyor musunuz? Tamamiyle bir insanım!" Bağrışım üzerine Lucifer öfkeyle üzerime geldi. Bu korkmama sebep olsa da ödün vermedim.

Ani bir hareketle gömleğimi iki yana sıyırdı. "Az önceki yara nerede? Bana sadece bunu açıkla!" Karnıma baktım.

Tanrım... karnım tamamen pürüzsüzdü. Az önceki yaradan eser yoktu! "A-ama bu..." dedim afallayarak. "Bu n-nasıl olabilir?"

"Meleklerin başkalarını iyileştirme gücü yoktur ama kendilerini hızlı bir şekilde iyileştirebilirler. Özellikle duygu patlamaları yaşadıkları zaman." diye araya girdi Elizabeth. Ses tonu dümdüzdü, bana karşı olan tavrında bir değişiklik var gibiydi.

Ah... hayır. Ben nasıl doğaüstü bir varlık, bir melek olabilirdim? Annemi, çocukluğumdan beri hatırlıyordum. Lexi'nin doğum anı, mutluluk gözyaşlarımız... Bütün hayatım gözümün önünden geçiyordu. Ve hayır, hiçbir şekilde bir doğaüstü olayla karşılaşmamıştım. "Ne yapacağız?" dedi Ava tedirgin bir şekilde.

Lucifer'in çenesi kasıldı. "Onlara istediğini vereceğiz."




Adımlarımı hızlandırmaya çalışarak onlara ayak uydurmaya çalıştım. Ormanlık bir alana gelmiştik. "Lucifer, bu buluşmanın sadece Anna'yı almak için olduğunu sanmıyorum." dedi Elizabeth düşünceli bir ses tonuyla.

Lucifer sert bakışlarını üzerimde gezdirdi. "O zaman küçük meleği biraz kızartmak zorunda kalırız." Sertçe yutkundum. Öğrendiklerimin şokundan hala çıkamamıştım. Sanki bütün bunlar bir rüya gibiydi. Bunun olması için her şeyimi verebilirdim.

Kanat sesleri duyduğumda bakışlarımı o tarafa çevirdim. Daisy ve Derek gelmişti. Neria ortalarda yoktu. Elizabeth'in dediği gibi bir planları olabilir miydi? Aslında artık tek isteğim bir an önce gitmekti. Daha fazla kavga görmek hem zihnimi hem de midemi alt üst edebilirdi.

"Kanatlı fareler teşrif edebildi sonunda." dedi Nicholas alayla. Ancak bakışlarında fark edilebilir bir nefret vardı.

"Anna, bu tarafa gel." dedi Derek güven verici bir ses tonuyla. Bir adım atmıştım ki Lucifer sıkıca kolumu tuttu.

"Anlaşmayı bozacak en ufak bir harekette bulunursanız onu yakmaktan çekinmem." Daisy alayla birkaç adım attı. Artık daha yakınımızdaydı.

"Bir meleği hapsettiğinizi öğrenmenize rağmen fazla rahatsınız sanki?" Elizabeth gülerek kollarını önünde birleştirdi. Ancak bir şey dememişti. Daisy bakıllarını Lucifer'e çevirdi. "Elinizde nasıl bir canlı bomba olduğunun farkında bile değilsiniz." Herkesin kaşları çatıldı. Aynı şekilde benim de. Neyden bahsediyordu?

MÜHÜRWhere stories live. Discover now