26-'Azazel'

2.1K 156 95
                                    

Beş gün sonra

Kahvemden son yudumu da aldıktan sonra Ruth'u daha fazla bekletmeden yanına ilerledim. "Tamam, çıkabiliriz." Bana 'sonunda!' dercesine bir bakış attıktan sonra merdivenlerden çıkmaya başladı.

Çalan okul zili hızlı olmamız gerektiğini gösteriyordu. "Bir kere geç kalmayalım be kızım." dedi Ruth isyan edercesine.

"Kaç gündür içmiyorum kahve, canım istedi, ben ne yapayım?" Bir şey demedi.

"Bunları hala konuşmadık. İki gündür her şey normalmiş gibi davranıyorsun." Boğazımı temizledim.

Evet, bundan üç gün öncesine kadar bütün günümü evde sıkıntıdan patlayarak geçiriyordum. Derek başıma bir şey gelmemesi için beni hep evde bırakıyordu. Ama üçüncü gün onu nihayet ikna edebilmiştim. Şeytanla araları nasıl hiçbir fikrim yoktu ama onu günlerdir görmüyordum. Belki de bir anlaşmaya varmış olmalılardı. Belki de Lucifer peşimi bırakmıştı.

Okula geldiğim iki gün boyunca Ruth'a söyleyeceklerimi düşünüyordum. O benim gerçek dostumdu, bütün her şeyi anlatarak onun da hayatını mahvedemezdim. Ama işin içinde kardeşi, Rosalinda da vardı. Durumlar fazlasıyla karışıktı.

"Arkadaşlar, ders boş, hoca son ders gelip yoklamayı alacakmış sadece." Sınıftan birinin yaptığı duyuruyla şaşkınlıkla ağzım açıldı. Dönemin yarısına gelmiştik ve neredeyse hiçbir ders işlenmemişti. Tabii bunun içinde benim gelmediğim süreç de vardı.

Ruth bana doğru baktı. "Hadi, koridora çıkalım." Kafamı salladım ve onunla birlikte ayağı kalktım. Derslerin işlenmemesi benim açımdan kötüydü. Evde hiçbir şey yapmadığımdan düşüncelerle kafayı yiyordum. Burada en azından ders dinleyerek kafamı dağıtmayı düşünmüştüm ama görünüşe bakılırsa mümkün olmayacaktı.

Koridorda ilerlediğim sırada köşede tanıdık bir yüz gördüm. "R-ruth?" diye seslendim şaşkınlıkla. Kafasını bana doğru çevirdi. "Efendim?"

"O Rosalinda değil, değil mi?" Burada ne arıyor olabilirdi ki? Sanırım artık halüsinasyon görmeye de başlamıştım.

"Evet, Rosalinda. Niye bu kadar şaşırdın ki?" Afallayarak ona baktım.

"Hastanede olduğunu sanıyordum." dedim ses tonumu normal tutmaya çalışarak.

"Ortalarda olmadığın için haberinin olmaması normal." İğneleyici bir şekilde söylemişti. "Çıkalı 1 buçuk hafta oluyor, beş gündür de okula geliyor." Kaşlarımı kaldırdım.

"Yani... artık iyi mi?" İşte şimdi samimi bir şekilde gülümsüyordu.

"Çıkacağını ilk duyduğumda sana söyleyeceğim için o kadar heyecanlıydım ki. İyileşiyor, Anna." Zoraki bir gülümseme sundum. O gün bana anlattıkları, şimdi burada olması... garip geliyordu. "Hadi gel, yanına gidelim."

Yanına vardığımızda Rosalinda bizi tebessümle karşıladı. "Anna!" diyerek boynuma atıldı. "Görüşmeyeli uzun zaman oluyor." Sarılmasına karşılık vererek sırtını sıvazladım.

"Nasılsın Roz?" Işık saçan bir gülümsemeyle bana baktı.

"Çok iyiyim." Ruth da gülümsüyordu. Onları böyle mutlu görmek çok güzeldi. Ama içimde kötü bir his vardı. O gün çaresizce benimle konuşan kızla şimdiki arasında çok fark vardı. "Abla, Lucas'ı gördün mü?" Ruth önce kaşlarını kaldırdı. Sonra gülerek karşılık verdi.

"Görmedim. Boyundan büyük işlere kalkışma ufaklık." Rosalinda'nın saçını karıştırdığında kaşlarını çattı.

"Ya bozma ama!"

MÜHÜRWhere stories live. Discover now