28-'Lilith'in Kardeşi'

3.7K 203 268
                                    

Bol bol yorum bekliyorum çünküü aşırı heyecanlı bir bölüm😸



"Bu aralar sürekli Lucas ile birlikte takılıyor. Aslında hoş çocuk ama Roz için uygun mu emin edilim." Ruth'un cümleleriyle içtiğim su boğazıma kaçtı.

Ufak bir öksürük krizinin ardından boğazımı temizledim. "Onun iyi biri olduğunu düşünmüyorum. Nereden geldikleri, aileleri, hiçbir şeyleri belli değil."

Ruth kafasını salladı. "Haklısın. Ama gel de bunu Rosalinda'ya anlat." Derince iç çektim. Bunda Lucifer'in parmağı olduğuna emindim. "Her neyse, ben sınıfa çıkıyorum, geliyor musun?" diye devam etti ayağı kalkarak.

Bakışlarım diğer masada oturan Rosalinda'ya kaydı. "Yok, sen git. Ben daha sonra gelirim."

"Tamam, sınıfta görüşürüz." diyip ayağı kalktı. O kantinden çıkarken ben de ayaklandım. Rosalinda ile düzgünce konuşacaktım. Lucifer'in şeytan olduğunu bana söyleyen oydu. Bunu ona bir şekilde hatırlatmalıydım. Böylece Lucifer'den uzak durmasını sağlayabilirdim.

"Rosalinda?" diye seslendim masasına yaklaştığımda. Kafasını telefondan kaldırıp suratıma baktı. "Oturabilir miyim?" 'Sen bilirsin' dercesine omuz silkti.

Sandalyeyi çekip tam karşısına oturdum. "Nasıl gidiyor?"

"İyi, güzel. Senin nasıl gidiyor?" Hiçbir şey olmamış gibi konuşuyordu. Boğazımı temizledim.

"Seninle bir şey konuşmak istiyorum. Bu okulda konuşulabilecek bir konu değil ama okul dışında pek vaktim olmuyor." dedim uzatmayarak.

Rosalinda alaylı bir gülümsemeyle bana baktı. "Evet, dinliyorum." Bu halleri gerçekten garipti.

"Geçen sefer bununla ilgili tartışmıştık. Ama bilmen gerekiyor ki Lucifer, yani senin bildiğin şekilde Lucas iyi biri değil." Rosalinda alaycı bakışlarını gözlerime sabitledi.

"Derdin ne Anna? Onu kendi kanatlarının altına mı almak istiyorsun?" Kaşlarımı çattım.

"O çok tehlikeli." Boş bakışları yüzümü inceledi. "Sevdiklerimin etrafında olmasını, onlara zarar gelmesini istemiyorum Roz."

Derince nefes aldı. Bu sırada Elizabeth kantine hızlı bir giriş yapmıştı. "Anna, kalk!"

Kaşlarımı çattım. "Elizabeth, ne oluyor?" Öfkeli bakışları Rosalinda'yı esir almıştı. Burada neler dönüyordu böyle?

"Onunla tek bir kelime daha konuşma, benimle gel." Rosalinda alaylı bir şekilde güldü.

"Anna, ona gitmesini söyler misin? Şu an benimle konuşuyorsun, değil mi?" Sertçe yutkundum.

"Rosalinda ile konuşmam gereken şeyler var, Elizabeth. Daha sonra geleceğim." Elizabeth ellerini yumruk yaptı.

"Anna buraya gel." Tam o anda bahçeden bir bağrış duyuldu. Elizabeth donmuş bir şekilde Rosalinda'ya baktı.

"Nicholas'ın sana ihtiyacı var gibi görünüyor. Bir an önce gitsen iyi olur." Elizabeth duraksadı. Sert bakışları benimle onun arasında gidip geldi. Sonra arkasını dönüp hızlı adımlarla kantinden çıktı. "Nerede kalmıştık kızıl?"

"Bak, neden böyle davrandığını bilmiyorum ama-"

"Bana masum rolü oynamayı bırak iğrenç melek." Afallamış bir şekilde ona baktım. Bana melek demişti. Bunu nereden biliyordu?

"Ne diyorsun sen?"

"Her şeyi biliyorum. Senin ne olduğunu, Lucifer'in ve diğerlerinin ne olduğunu... Ve esas amacının ne olduğunu." Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Bütün bunları gerçekten biliyorsa nasıl onun yanında durabilirdi?

MÜHÜRWhere stories live. Discover now