BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAK

6Bolum

Okuldan geldikten sonra bahçıvanımız harun amcanın bana seslenmesi ile bahçe tarafına döndüm.

"Nil hanım istediğiniz çiçeklerden geldi isterseniz birlikte dikebiliriz."

Heyecanla konuşmaya başladım.
''Tamam üzerimi değiştirip geliyorum harun amca."

"Nasıl isterseniz küçük hanım."

Hemen kapıya koşup yumruklamaya başladım açan olmayınca çantadan anahtarımı çıkartıp demir kapıya yerleştirdim.
Ayakkabılarımı çıkartırken bir yandanda içerde oturduklarını tahmin ettiğim anne ve babama çiçeklerin geldiğini büyük bir heyecanla anlatıyordum.

''Anne, o çok istediğimiz çiçekler geldi hadi gel birlikte dikelim."

Ayakkabıları mı yerine koyup çantamı kenara fırlattım önüme dönüp bir adım atmıştım ki yerde oturan babam gözüme takıldı. Gözleri salona bakıyordu direk olarak.
Yanına yaklaştım küçük adımlarla.

''Baba ?."
Ve sonra bir adım daha.

''Baba iyimisin?."

"Bak baba şakanın sırası değil yeter bu kadar iyimisin dedim?."

Nereye baktığını merak ederek salona adımladım.Herşey aynıydı değişen bir şey yoktu.
İçeri geçip babama döndüm hem babama bir şeyler söylüyor onu rahatlatmak için hem arka arkaya yürüyordum.

''Bak baba içerde hiç bir şey yok bir şey mi gördün de korkuyorsun?."

Bunu derken gülüyordum koca adam olmuştu sırf gülsün diye bir şeyler uyduruyor ve bunları dile getiriyordum.Hatta şuan onun bana yapmadığı babalığı ben ona yapıyordum.

"Baba had..."
Yumuşak bir şeye basmamla olduğum yerde kaldım ,konuşmamda yarıda kesilmişti.

Önce babama baktım babam tam olarak üzerine bastığım şeye bakıyordu yavaş yavaş başımı aşağı indirdim gördüğüm şeyle iki adım geriledim.Annemin cansız bedenine uyum sağlayan haraketsiz eline basmıştım.

Korkudan dilim tutulmuş kelimeler boğazıma dügümlenmişti.
Ağzımı ne dicegimi bilemiyerek bir kaç kere açıp kapattıktan sonra zarzor konuştum.

"Anne?."
Sesime karşılık veren kimse yoktu.
Hızla kafamı babama çevirdim.
"Baba anneme noldu ?."

Ne annem cevap veriyordu ne de babam.Annemin elbisesi kan içinde kalmıştı.Yananına oturup yüzünü avuçladım ellerimle.

"Anne,anne lütfen kalk anne,anneee? ."

Hemen yataktan hızlıca kalkıp yanıma baktım Jale'de ani haraketim yüzünden uyanmış korkmuş bir şekilde yüzüme bakıyordu.

"iyimisin Nil?."

Ben cevap vermeyince mutfağa gidip bana su getirdi.
İ

çtikten sonra geri uzattım.

"Teşekkürler."

Bana acıdıgı gözlerinden anlaşılıyordu. Bardağı masanın üzerine koyduktan sonra saçını kulağının arkasına sıkıştırıp yanıma oturdu.

"Nil kabus gördün sadece kabustu. korkma boncuğum ne gördün anlatmak istermisin?."

Jalenin yüzüne bakıp sadece sarıldım onla şuan konuşmaya değil sarılmaya ihtiyacım vardı.

Herkes kalktıktan sonra jaleyle birlikte kahvaltıyı hazırlayıp yemeğe başladık.Amcam da oturduktan sonra Alp hakkında konuşmaya başladı o her Alp derken Jale masanın altından bacağıma vuruyor çapkınca göz kırpıyordu.

"Bir ay sonra nikah var kendi aramızda bir şey olacak, okulada yazdırdım seni yarın başlıyorsun ."

Cebinden yüz lirayı çıkartıp önüme koydu.
"Git bu gün komşu kızla çarşıya okul eşyalarını al."

Jale ayağa fırlayıp heyecanla konuşmaya başladı."Ayy, aynen hadi kalk çabuk gidelim Nil .''

Ben dahil herkes yüzüne bakarken kolumdan tutup odaya götürdü beni. Amcam arkamdan geç kalma diyerek söyleniyordu.

Göz devirip jaleye döndum.

"Nil ben şimdi eve gidip hazırlanıcam sonra arabayı alıp gelicem tamam mı ? Bekle beni ."
D

ediği şeye göz devirip yatağın üzerine oturdum.

"Ya gitmene gerek yok ki ,benden giyin hem makyaj eşyalarımda var diyerek bavulumu gösterdim."

Fikri mi beğenmiş olucak ki onaylayıp bavulumu açtı bana ait hiç bir yer olmadığı için altıya yakın bavulumun içinden kıyafet aramaya başladı. sonunda ikimizede kıyafet bulup benimkini bana uzattı.

Çok güzel bol yırtık bir pantolon ,üzerinede yarım sıfır kollu bir atlet , zincirli kolye , ayakkabı olarakta postal seçmişti .
Hepsini giyip saçlarıma maşa yapmaya başladım ardından hafif güzel bir makyaj yapıp beğeniyle kendimi süzdüm .

Gözüm aynadan arkama kayınca jaleyi gördüm, oda siyah bir pantolon, beyaz kazak ve beyaz ayakkabı giyinmişti. gerçekten bu işi biliyordu.

Ardından onunda makyajını yapıp dışarı çıktık. Ben yürüyelim dediğimde beni onayladı ve koluma girip dar sokakta konuşa konuşa ilerletti.