49Bölüm"İstemem solsun ümitlerim"

67.6K 3.7K 1.4K
                                    

        "Az kaldı kızım.Sen dans et"

Islık sesiyle soğuk zeminde bedenim ürperirken,gözlerimi karanlığın içinde Zarzor açtım.Yine aynıyerde, aynı şekilde uyanmıştım.Artık bu yükü taşıyamıyordum.Hergün burda sırtımız duvara yaslı bir şekilde oturuyorduk.Ellerimi zorlamaktan bileklerim kanamış, susuzluktan dudaklarım kurumuştu.
Bitkin düşmüştüm.Buraya geleli kaç gün geçmişti ?.Yada bugün günlerden neydi ?.Hiç bir şey bilmiyordum.
Artık ilke kadar ümitsiz ve ruhsuzdum.Alp beni bulamamıştı.
Aslında o kadar ümitliydimki ,ilk başlarda günleri saydığım bile olmuştu.
Islık sesleri kulaklarımı tekrar doldururken , hoşnutsuzca yerimden yukarıya kıvrıldım.

Sesler bir o kadar uzaktan ve bir o kadar yakından geliyordu.Kapının kiliti açılırken
karanlık odada içeriye kimin girdiğini görmek için gözlerimi kıstım.Odanın içi zifiri karanlıktı.Sadece başımızın üstünde duran küçük pencereden ışık sızıyordu.
Ve buda bize hiç yardımcı olmuyordu.
Başımı ilkeye çevirip noluyor dercesine baktığımda dudaklarını birbirine bastırarak benim gibi yerinde kıpırdandı.
Cevap vermek yerine gözlerini kaçırırken ,az sonra içeri giricek kişinin kim olduğunu az çok tahmin ettiği anlamsız bakışlarımı kapıya çevirdiğimde, demir kapı yavaşça açılırken, odanın içinde bir çift ayak sesi yankılandı.Ayakkabılarından çıkan ses duvarlara çarparak kulağımı işgal ederken korku bütün bedenimi ele geçirmişti.Adam yansıyan ışığın çemberine girmeden tam önünde durup ellerini cebine yerleştirdi.
Sadece baş aşağısı gözüküyordu.Yüzünü görmek için hafifçe öne eğildiğimde tüm odayı doldurucak kuvvetli bir kahkaha attı anlamsızca.
Arkasından ayak sesleri duyulurken bunun kim olduğunu anlıyabilmiştim.Beni kaçıran adamların Tekiydi.Önümüzde duran adamın önüne kırık sandalyeyi koyarak karanlık odada tekrar kayboldu.
Sandalyeyi tam güneşin yansıdığı yere koymuştu.Eger oturursa yüzünü çok net görebilicektim.
Adam bir kaç saniye daha ayakta durup sandyeye yavaş adımlarla yanaşıp oturdu.Şuan daha net görebiliyordum yüzünü.Barın önünde gördüğüm çocuktu bu.
İlkeye çatık kaşlarla baktığımda iki saniyeliğine bana bakıp tekrar çocuğa döndü.Bakışlarında hiç bir duygu yoktu.
Sadece bakıyordu.Herzamanki gibi.

Tekrar ıslık çalmaya başlarken ,ilke'yi cözmeyi bırakıp önüme döndüm.Bu kimdi ve burda ne işi vardı? Barın önünde bakmaya fırsatım olmadığı için çocuğu baştan aşağı süzdüm.Siyah bir pantolon giymiş üzerine de siyah bir kazak giyerek kendi çapında uyum sağlamıştı.
Kazagının üzerine sıfır kollu bir şişme yelek giyerek ,ayaklarına sanki hiç iç karartıcı değilmiş gibi,yine siyah bir spor ayakkabı geçirmişti.Saçları siyah ve oldukça kısaydı.
Bu görüntüye tepkisiz kalırken gözlerine çevirdim bakışlarımı.
Islık çalmasını bir an önce kesmesini istiyordum.Bu oldukça rahatsız verici bir şeydi.Sonunda durduğunda tuttuğum nefesimi dışarı verip korkuyla gözlerine baktım.Benimle birlikte bakışlarını gözlerime çevirerek olabildiğince dudaklarını havaya kaldırıp ,dişlerini sergilercesine gülümsedi.Dakikalar geçtikçe sevmemeye başlamıştım bu çocuğu.
Ama bir o kadarda kim olduğunu merak ediyordum.Ellerini birbirine vurarak bakışlarını odanın içinde gezdirdi.

"Kusura bakma Nil Savaşan.Seni daha güzel bir yerde ağırlamak isterdim ama şartlar buna izin vermedi".
Gözlerimi bir kaç kere kapatıp açtığımda bakışlarını bana çevirdi hızlıca.
Oldukça mutluydu ve bu beni çok geriyordu.Tekrar gülerek "mağlum , belalı bir kocan var "dedi ve cümlesini bitirdi.
Alp'i tanıdığı kesindi.
Sandalyeden öne kayarak bacaklarını açtı ve kendine rahat bir alan oluşturdu.
"İlke'de hiç zorlanmamıştık ".
Bakışlarını ilkeye çevirirken onunla birlikte kafamı sol tarafıma döndürdüm.
İlke gözlerini devirerek başını duvara yasladı."kes sesini".

İlke hiç görmediğim kadar sinirli ve bir o kadarda ruhsuzdu.Çocuk kahkaha atarak ayağa kalktı ve elleri cebine tekrar sokup ilkenin önünde durdu.Alınıyormuş gibi yaparak "Neden öyle diyorsun bebeğim?.O kadar yaşantımız var.Ayıp oluyor"dedi ve güldü.. ilke alttan bir bakış atarak , bakışlarını yere sabitledi.Oldukça göz teması kurmaktan kaçırıyordu.Bunu farketmiştim.
Çocuk derin bir iç çekerek rutubetli odanın içinde adımladı."şimdi sen benim k olduğumu merak ediyorsun öyle değilmi Ni?".
Doğruydu .Merak ediyordum ama sorma girişiminde bulunmamıştım.
Cevap vermediğim için durduğunda yüzüme ciddi bir ifadeyle baktı.

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin