27Bolum BAŞ AŞAĞI

106K 5.3K 1.7K
                                    

Sabah büyük bir yorgunlukla yataktan kalkıp saçlarımı topladım.
Dün gece nedenini bilmediğim bir şekilde uyuyamamış sabaha kadar kesik kesik uyumuştum.

Telefonumu elime alıp saate baktım daha okula gitmemize iki saat vardı daha çok saatimiz var diye kahvaltı hazırlamak için aşağı indim.
Şuansa  tezgâha yaslanmış ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.

Alpin ne sevdiğini yada neleri sevmediğini bilmediğim için aklıma gelen fikirle dolaptan domates biber çıkarıp güzelce yıkayıp kasenin içine koydum.
Ardından soğanda alıp elime bıçak aldım bütün malzemeleri bar masasının üzerine koyup bar taburesine oturdum.
Menemen yapmaya karar vermiştim.

Soğanları özenle dogramaya başlayınca gözümden çoktan yaş akmaya başlamıştı.Nefret ediyordum soğan doğramaktan .

"Noldu lan sana ?"

Kapının önünde şaşkın bir şekilde bana bakan Alpe dönüp elimin tersiyle göz yaşımı sildim."ne noldu Alp?".

"O amcan olucak şerefsiz gelip bir seymi dedi yine he....nerde o Burdamı hala ?".

Alp bahçe kapısından dışarı çıkmak için yönelince gülüp hemen kolundan tuttum."Alp sakin olurmusun kimsenin gelip gittiği yok soğan doğruyorum o yüzden ağlıyordum ".

Elimde soğanları gösterip  gülerek tekrar oturdum yerime ve devam ettim.Gulmeden edemiyordum ağladımı düşünüp sinirlenmişti.

"He desene kızım hemen ?"

"Napabilirim fırsatımı bıraktın?".

"Tamam sus ".

muhtemelen su almak için buzdolabına yönelip kapağını açtı.
Sessizce "gıcık" diyip dil uzattım .

"Duydum Nil".

Alt dudağımı dişleyip daha çok sokuldum masaya.
Şu içtikten sonra yanıma oturup kaseden domates alıp havaya fırlatmaya başladı ardı ardına.
"Eee ne yapıyorsun bize ?"

"Menemen yapmaya çalışıyorum göz yaşlarımın el verdiği kadar ".

Alp kolundaki saate bakıp sırıttı"yanlız bir saatten az bir zamanımız kalmış nasıl yetişicek?"

Gözlerim anında büyürken havaya fırlattığı domatesi kapıp önüne koydum."o zaman yardım ette bitsin ?"

"Hayatta olmaz ben soymasını bilmem ayrıca".

Oflayıp dogradıgım soğanları yağın içine attım."Atomu parcalamıyorsun canım alt tarafı domates soyucaksın ".

"Ha ha ha çok komik".

Gülüp karıştırmaya başladım.
O arada Alp'te soymaya başlamıştı.arkama dönüp baktığımda domateslerin öldüğünü gördüm.Batırmıştı domatesi .

"Alp işin bittiyse artık gömelim biz onları".

Anlamadığını belli eder bir şekilde yüzüme bakıp "ne?"dedi.

Yardım etmek için arkasına geçip bıçak ve domates tuttuğu ellerinin üzerinden tutup başımı boynunun yanından geçirdim.
"Bak böyle doğruyacaksın tamam mı böylelikle daha çabuk pişerler ve ağzımıza bütün gelmezler anladın mı?".

Alp bana cevap vermeyince başımı çevirip ona baktım .  Pis pis gülüyordu.Neredeyse dudaklarımız birbirine degicekti.
Hızlıca ellerimi çekip tezgaha yöneldim.
Tabi öyle bakar Nil kızım çocuğun üzerine çıkmışsın.

Alp'le ilerleyen saatlerde menemeni yapıp kahvaltı yaptıktan sonra hızlıca hazırlanıp okula gitmek için yola çıktık.
Okul kapısına geldiğimizde Alp bekçiyle bir şeyler konuşurken bende okulu incelemeye başladım.Aslında daha önce gelmiştim ama bakma fırsatım çok olmamıştı.
Okul çok büyüktü eski okullarından bile büyüktü galiba.
Büyük camlara sahip üzerinde bütün renkleri barındırıyordu.
Tam ortasında ise büyük harflerle
SAVAŞAN KOLEJİ yazıyordu.

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin