15Bolum

111K 5.8K 853
                                    

Lütfen vote atmayı unutmayın 💫

Eve geldiğimde kapıyı açıp çantamı ve montumu odaya bıraktım.Aslında bugün bakılırsa güzel geçmişti .Alp 'i son görmemden sonra hiç görmemiştim. Ömerle ilerleyen saatlerde daha iyi anlaşmış, ve bugün okula arabayla gitmediğimiz için Ömer'e rica etmiş  oda bizi evlerimize bırakmıştı.

Ömer'in düzen takıntısı vardı bunun yanı sırada simetri hastalığı vardı .Çok tatlı ve çok komik çocuktu gerçekten onu sevmiştim .

İçerden  gülüşme  ve  konuşma sesleri  gelince oturma odasına doğru ilerledim.kırık camlı kapıyı açıp içeridekilere göz gezdirdim .Alp'in annesi ve babası gelmişti .Neden gelmişlerdiki  bu saatte buraya?.

Ben şaşkın şaşkın etrafa bakarken amcam beni görmüş olucakki yanlarına çağırdı.
"Kızım gelsene kaynananla , kayınpederin gelmiş öp ellerinide  gel otur yanıma".

Kızımmı? pardon da ben senin kızın değildim .Hatta babamın bile sadece annemin kızıydım.
İç sesimi susturup kapıyı kapattım ve
Alp'in annesinin ve babasının elini öpüp amcamla yengemin ortasına oturdum.

Ahh ne çok severdim !.

Amcam yine o sahte gülümsemesini takınıp bana ne konuştuklarını anlattı''Nil, bak ne diyorlar ananlar ".

Adamın öksürmesiyle amcam dediği şeyi yeni idrak etmiş gibi lafını düzeltti"yani annenler .Mağlum haftaya Pazartesi düğünümüz var ".

Lafına atlayıp söze girdim''o kadar çabuk mu?''.

'Daha ne zaman olcak kız?. Bağırtma beni".

Amcam bir anda karşısındaki kişileri unutup konuşmuştu .Sakalını kaşıyıp  hemen kendini toparladı.Para insana neler yaptırıyordu. ''Yani şeyy ,sen ne zaman istersen o zaman olsun kızım sana bıraktılar ".

Bu iş, benim işime gelmişti .Amcam onların karşısında dut yemiş bülbül gibiydi .Ama bunun onlar gittikten sonrasıda vardı. O yüzden fazla zorlamadım''tamam efendim, siz nasıl uygun bulursanız öyle olsun. Sorun değil benim için''.
Alp'in annesi benim nezaketimden etkilenmiş olucakki kocasına dönüp gülümsedi.

Bu yaşıma kadar annem tarafından iyi yetiştirilmiş ve ahlak terbiyeyi en iyi şekilde öğrenmiştim ve bunu gerekli olan kişilere sunmuştum . Yani hak eden kişilere ,şu yanımdaki iki şahsiyet dışında.

Alp'in babası konuşunca onlardan tarafa döndüm "o zaman kızım biliyorsun ki kına falan olmıcak.Pazartesi günü düğün olocak.Kınasıydı nişanıydı bunlar olmıcak.Herşeyden sen sorumlusun istediğin gibi bir düğün yapılacak hayallerindeki gibi bir düğün olsun.  Mekan ,yer belli.Bizim evin bahçesini seçtik arka tarafta olucak üst tarafı cam olduğu için yağmur yağarsa falan sorun olmaz sen gönlünü rahat tut.. kapalı alan olduğu için birde mağlum kış ayı o olduğu için orayı seçtik ama sen bilirsin yinede Alp 'le dün gece bu konuyu konuştuk kart onda ne gerekliyse alın o karttan birlikte seçin dilediğiniz şeyleri .Bu arada okulu sevdin mi ?.duyduğuma göre Alp bizim okula aldırmış seni".

Hafifçe gülümseyip "evet"demekle yetindim.

"Tamam o zaman ,düğün olana kadar okula gitmeseniz sorun olmaz .Alp 'le düğün olana kadar eviydi oydu,şuydu herşeyi altı gün içinde  seçip alırsınız ''.

Okula gitmeme konusu aklıma yatmayınca, nazikçe teklifi geri çevirdim'Harun amca, şey kusura bakmassanız bir kaç gün sonra başlasak olurmu hazırlıklara ?.Okula daha yeni yeni alışıyorum da bir kaç gün gidip gelsem?".

"Tamam kızım, sen nasıl istersen öyle olsun".

"Teşekkürler".

Odada  sessizlik oluşunca bu  sessizliği bozan kişi amcam oldu"Hadi git'de misafirlere meyve tabağı hazırla Nil ".

"Tamam "diyerek, salonla birleşik olan mutfağa geçtim. Sepetten meyveleri alıp, dolaptan kabı aşağı indirdim. Ellmayı Songül ablanın pasta yaptığımız günlerde öğrettiği gibi kesip ,tabağa özenli bir şekilde dizdim. Öbür elmayıda tam kesicekken arkamdan ağzıma kapanan elle, gözlerim irice açıldı.Ne olduğunu anlamadan arkama dönüp ağzımı tutan kişiye baktım  Amcam bıçağı öbür eline alıp bana sessiz olmam için işaret yaptı. bir yandan da sadece benim duyabilecegim şekilde ,bana bir şeyler anlatıyordu.

"Bana bak kız ,yeğenim falan demem bıçağı geciririm boynuna''Bir yandan da tehtidini uyguluyor boynuma bıçağın sivri yerini yavaş yavaş batırıyordu. Hiç bir tepki veremiyor, sadece öylece onu dinliyor ,haraket etmekten kaçınıp soğuk bıçağın daha çok tenime değmemesini önlüyordum.

Gözlerimi bana birilerinin yardım etmesi için içeriye çevirdiğimde ,sadece yengemi gördüm. Alp'in ailesi yan tarafımdaki duvarın arkasındaydılar. Yengeme yalvarır bir şekilde bakıp gözlerimi irice açtım. O da sadece  gülüp, önündeki kişilere amcamın şuan naptını çaktırmadan bir şeyler anlatıyordu.

Amcam tekrar konuşunca ona döndüm''Şimdi içeri gecicez ve sen okula gitmemeyi kabul edip, hazırlıklara başlamayı ve düğünün hafta sonu olmasını isticeksin .Tamam mı kız?".

Gözlerimi hemen yumup başımı salladım. ''Heh afferin ".
Amcam bıçağı geri bırakıp içeridekilerin duyması için yüksek sesle bağırdı.

''Afferin kızım afferin, maşallah pekte hamaratlı".

İçeri geçerken konuşmasına devam etti''valla yeğenim diye demiyorum çok güzel becerir üzerinize afiyet''.

Yaptığı şeyin şokuyla  bacaklarım boşaldı. Ve yavaşça kayıp yere çöktüm.
Ağlamaya başlayınca sesim çıkmasın diye amcamın yaptığı gibi ağzımı ellerimle kapatıp, boynumun acısını elimi ısırarak geçirmeye çalıştım. Şuan oranın kanadıgına kesinlikle emindim .Elimi boynuma götürüp kaynayıp kanamadıgına baktım. feci derecede kanıyordu.

Ağlamam şiddetlenince elimi daha fazla ısırmaya başladım.
Amcama baktığımda çaktırmadan kalkmam için bana kaş göz işareti yaptığını fark ettim.daha fazla kızmaması için kalktım ve polarımın fermuarınını boynuma kadar çektim.

Şuan sadece düşünebildigim,  meyveleri hızlı hızlı kesip önlerine koymak ve kan daha çok yayılmadan odama gidebilmekti .
Kanlı bıçağı titreyen ellerimle sudan geçirip başka bir bıçak aldım.

Ağlamamın izin verdiği kadar meyveleri kesip tabağa yerleştirdim. Boynumdaki kesik sızlama ya başlayınca daha çok ağlamaya başlamıştım  Bıçağı tuttuğum elimin tersiyle gözlerimi silip devam ettim .Ellerim titriyor dengemi kaybediyordum.

Bu hayattan nefret ediyordum. Lanet olası bir amcam ve onun yanı sıra bir karısı vardı. Ben ondan yardım isterken o beni takmayıp sohbete devam etmişti .
Bu ara hayatımda tek sevindiğim şey evleniyor olmamdı .Nasıl bir yerde yaşıcagım veya kimle olucagım önemli bile değildi. Sadece bu iğrenç insanlardan uzak olmam bana yeterdi .

Annem öleli, kendimi o kadar güçsüz ve çaresiz hissediyordum ki ,az önce bunu uygulamalı olarak amcam olacak adam bana göstermişti.
Alp' in ailesi sadece bir duvar arkamda olmasına rağmen ben korkuma ağlamaktan ve amcamın dediklerini dinlemekten başka hiçbir sey yapamamıştım. Ahh ,ne acı.

Meyveler bitince göz yaşlarımı sildim ve içeri masanın üzerine elimdeki tabağı koydum. Yüzlerine bakmadan konuşmaya başladım ardından.'' Harun amca, bence düğün bir gün önceden pazar günü olsun ve bence de okula bir kaç gün gitmesek bir şey olmaz ".

Sesim konuşmamın sonlarına doğru kısılmıştı. Harun amca biraz şaşırsada ''tamam kızım sen nasıl istersen ''dedi ve beni onayladı .

''İzninizle''dedim ve hızlı adımlarla odama ilerledim .Hmen boynuma pansuman yapmam gerekiyordu.

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin