34Bölüm "Benim yarım"

108K 5.3K 1.8K
                                    

Alp Savaşan
"Abi ben sana soylim bunun burdan kalkmaya hiç niyeti yok ".
Kaan'in dediği şeye göz devirip Nil'in başını kaldırdim.

"Güzelim kalk hadi Asaf hoca kahvaltı için toplanmamızı söyledi".
Nil birazcık kıpırdansana tekrar mızmızlanıp battaniyeyi üzerine örttü.
"Alp çok uykum var ben gelmesem?"

Battaniyenin altında konuştuğu için sesini Zarzor duyabilmistim.
"Hayır kalk yoksa kucaklayıp öyle götürürüm seni ".

Nil yine uykuya dalmıştı kesin eğer duysaydı ayaklanır koşarak giderdi.
"Kardeşim eğer bir dakka otuz üç saniye daha uyursa benim rekorumu kırıcak bunu izin veremem kaldırın şunu".

Biz ne derdindeydik bu mal ne derdindeydi."salak salak konuşma lan ".

Furkan,"kanka bırak kalsın kahvaltıdan sonra geliriz geri "Furkan   lafını bitirdikten sonra Yusuf'la beraber gülüyorlardı."lan Furkan bende seni akıllı zannederdim seni  kaan'dan bile mal çıktın oğlum ,napim kızı burda bırakıp kahvaltımı edim ?"

Furkan'in gülüşü yüzünden giderken başını kaşıyıp "doğru "dedi.

Aaa , ayıp ediyorsun alp'cim ben malmıyım?"
Kaan'in sorduğu soruyla hep bir ağızdan "evet"dedik.
Kaan düşünür gibi yapıp "doğru "dedi ve tekrar geri çekildi.

Hep birlikte gülerken Furkan elime vurup daha çok güldü.
Bakışlarımı tekrar Nile'e çevirdiğimde aklama gelen fikirle Nilin altındaki battaniyenin bir ucunu Furkan'a bir ucunu da Yusuf'a verdim.
Bende bir ucunu tutarken Kaan ilk defa bir şeyi anlatmadan anlayıp öbür ucunu da o tuttu.

Çocuklara bakıp göz kirptigimda üçten geriye doğru saymaya başladik.
"Üç","iki","bir"kaldırın ".

Battaniyeyi kaldırmamla Nil üzerindeki battaniyeyi hemen attı.
"Alp napıyorsun biri görücek bırak beni".

Kahvaltı yapıcagımız yere ilerlerken Nil'i duymuyormuş gibi yapıp tek elimi cebime koyup başka yere baktım.
Şuan kudurdugunun farkındaydım.
Kahvaltı yapıcagımız yere yaklaşırken  okuldaki öğrencilerin yarısi bize dönmüştü bile.Nil'i hem battaniyenin içinde taşıdığımızdan hemde bagirdigindan dikkat çekiyordu.

"Abi bir turda beni dolandırın ya canım çekti" Kaan her zamanki cümlelerinin birini kurduğunda arkama bakıp göz devirdim.

"Yenge nasıl rahatmı yerin ?"Yusuf'un sorduğu soruyla Nil daha çok sinirlenirken gülüp Furkan'a göz kırptım.
Sonunda masaya geldiğimizde Asaf hoca bize anlamsız bakışlar atıyordu.
Yavaşça yaklaşırken Asaf hoca dayanamayıp"Alp ne var onun içinde napıyorsunuz oğlum?".dedi.
Asaf hocanın sorduğu soruyla Kaan gülüp cevap verdi.
"Altmış kilo petek bal hocam yeriz hep birlikte".

Kaan'a bir tane geçirip "boş boş konuşma lan yeriz ,meriz".dedim.

"Ne altmışı be elli kiloyum ben Kaan aşk olsun "Nil eksik kalamıp battaniyenin içinden kollarını ve başını çıkardığında hoca dahil herkes gülüyordu.
Nilin anında yüz rengi değişirken dudağını ısırıp bana baktı ve tekrar battaniyenin içine girdi.

Onun bu haline gülüp battaniyenin içinden çıkartıp masaya oturttum.
Çıkardığım için kızmış olucakki kocaman gözlerle bana bakıyordu.Takmıyormuş gibi yapıp göz kirptim ve çocuklarla yanına oturduk.

"Oo kurt gibi açım valla hocam mağlum yük taşıdık üstüne birde "kaan'in dediği şeyle Nil masanın altından kaan'in karnına vurup gülümsedi.

Sinirli halleri daha iyiydi .En azından utanıp susuyordu arada.
"Çocuklar bugün serbestsiniz oyun oynamak için görevlilerden top istemeniz yeterli ama bugün sadece voleybol be basketbol sahası açık ona göre gitsinler isteyenler".

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin