52Bölüm"YEAH"

81.3K 3.8K 2.2K
                                    

Merhaba siyah ailesi.Biliyorum artık bölümler biraz uzun süre sonra geliyor ama benimde herkes gibi bir hayatım ve işlerim var  o yüzden kusura bakmazsanız çok sevinirim sizleri seviyorum iyi eğlenceler.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~|•
" Everybody, yeah"
"Herkes, evet"

"Rock your body, yeah"
"Salla vücudunu, evet"

"Everybody, yeah"
"Herkes, evet"

"Rock your body right"
Salla vücudunu güzelce

"Backstreets back, alright"
"Backstreet geri döndü, doğru "

Odanın içinde yankılanan tiz bir sesle gözlerimi aralayıp korkuyla yerimde sıçradım.Sesin kime ait olduğunu anlamak için bakışlarımı odanın içinde gezdirdigimde ayak ucumuza çıkmış elinde temizlik yaparken kullandığım vilada sapıyla şarkı söyleyen kaan'ı gördüm.
Sopanın bir ucunu bacaklarının arasına geçirmiş ve ucundan turmuş bir şekilde odanın içinde şarkı söylüyordu.
Gözlerim kendiliğinden kocaman açılırken üzerimde sadece göğüs dekolteli bir geceliğin olduğunu farketmemle hızlıca yorganı üzerime çektim.Kaan şarkıya kendini kaptırdığı için gözleri kapalıydı ve Allah'tan üzerimi görmemişti.
Yanımda duran Alp'e hızlıca kafamı çevirdim.Daha yeni yeni neler olduğunu idrak edercesine yatakta oturur bir hal alıp ışıktan dolayı açmadığı gözlerini elleriyle ovdu.
Sonunda kendine geldiğinde tam önümüzde duran ,görülmemesi maalesef mümkün olmayan kaan'a şaşkın ve bir o kadarda korkutucu gözlerle baktı.
Alp  sinirli bir şekilde solurken nefesini düzene sokmayı başarıp "napıyorsun lan burda?"diyerek kaan'a dişlerinin arasından çıkarttığı içinde oldukça öfke barındıran cümlesini yönlendirdi.
Bu cümle  nedense bir savaşın başlangıcı gibi geliyordu bana . Yatak odası az sonra harp alanına dönücekti.
Kaan son kez kalçasını sallayıp gözlerini Alp'e çevirdi.
Yüzünde sanki bizim burda olduğumuzu yeni hatırlamışcasına bir ifade vardı ve görünüşe göre bu Alp'i daha çok sinir etmeye yetmişti.
Kaan bize sanki küçüklüğünde vazo kırıp annesine açıklama yapmaya çalışan küçük çocuklar gibi bir bakış atıp "siz burdamıydınız ya?"diyerek sordu ve ardından yeni kalktığını oldukça belli eden dağınık kahverengi saçlarına elini daldırdı.
Alp cevabından tatmin olmamış olucakki gözlerini kısıp dudağını her sinirlendirdiginde yaptığı gibi alt dudağının içinde gezdirdi.Sanki her an kaan'ın üzerine atlamaya hazır bir hali vardı.Uzaklardan bir ıslık çalsa Alp bunu komut olarak algılayıp kaan'ın üzerine atlıyabilirdi.
Alp gözlerini açıp kaan'a "lan ne siz burdaymıydınız?.Bizim odamız ya burası mal "dedi.

Alt dudağıma kan gitmediğini anladığımda hızlıca bırakıp bu sefer biraz daha yatakta oturur bir pozisyon aldım.
Kaan bu sırada bakışlarını inanmak istemezcesine etrafta gezdiriyordu.
Odanın her bir kıvrımından bakışlarını çekip sanki düşünürcesine yataktan inip kollarını birbirine doladı.
"Yani burası sizin odanız öyle mi?"derken bana bu hali daha çok onuncu sınıftaki fizik hocamı hatırlatmıştı.
Alp bardağındaki son damlayı yere düşürmemek için kendiyle iç savaşa geçmişti bu savaşı kim kazanacak gerçekten çok merak ediyordum.
Alp,"evet"diyerek bakışlarını kaan'a çevirdi.
Kaan yaşlandığı dolaptan bedenini ayırarak emin adımlarla odanın içinde ileri geri gezinmeye başladı.
Bu garip hareketlerini tek gözü kısık bir şekilde izliyordum.Benden farksız olan sol tarafımdaki Alp'e kısa süreliğine bakıp bakışlarımı tekrar kendi tabiriyle 'degişik kaan'a"döndürdüm.
Kaan"Peki sayın dostlarım bunu bana kanıtlayabilirmisiniz?"diyerek doğrusunu bildiğimiz yanlışı iyice kafamıza yer edinmesini sağlamıştı.Ne saçmalıyordu bu çocuk anlamış değildim.
Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken Alp,"lan saçma sapan konuşma bizim odamız işte"diyerek kaan'ın iyice beynimin her bir kıvrımını birbirine doladıgı düğümleri teker teker geri açtı.

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin