43Bölüm

95.4K 4.3K 2.4K
                                    

Alp'in dediği şeyle Kaan ve Yusuf onur'un koltuk altına girip yavaşça ayağa kaldırdılar.
"İyimisin onur ?"Onur'a sorduğum soruyla hafifçe başını sallayıp yürümeye devam etti.
Korkudan bedenim titriyor ayakta durmakta güçlük çekiyordum.
Alp bunu farketmiş olucakki yanıma gelip anlımdan öptü ve boylarımızı eşitlemek için eğildi.
Saçlarımı elleriyle geriye iterken ellerini tutup daha çok bastırdım yanaklarıma.

"Ağlama güzelim korkma bir şey olmıcak bulucam o şerefsizi ".

Başımı hızlıca tamam dercesine sallayıp bakışlarımı yere indirdim.
"Hadi gel eve gidiyoruz"Alpin uzattığı elini tutup dışarı çıkarken Jale ve Yusuf'ta arkamızdan gelip bize yetiştiler.
Koridordaki bütün öğrenciler kendi aralarında konuşuyor bize bakıyorlardı.Alp sinirle hızlı hızlı yürürken adımlarımı hızlandırıp aynı hizada gitmeye başladım.
Ege'nin bize doğru geldiğini görmemle Alp daha çok hızlanıp elimi bıraktı.

Ege korku dolu gözlerle yerinde durduğunda bana bakıp ardından Alp'e baktı.
Alp hızlıca koşup yumruğunu Ege'ye geçirdiğinde ege ilk önce duvara çarpıp yere düştü.
Alp'in resmen gözü dönmüştü beni bile duymuyordu.Asaf hoca koşarak yanıma geldiğinde yerde Ege'yi yumruklayan Alp'i üzerinden alıp ayağa kaldırdı.

Alp hızlıca Asaf hocanın kolları arasından kurtulurken dudağının kenarını silip ellerini saçlarının içinden geçirdi.Aglamslarım daha çok çoğaldıgında,Alp kendi etrafında dönüyordu.
"Alp sakinleş yeter artık" Asaf hoca sinirle Alp'e bagırdıgında, Alp duymuyor gibiydi.Yanına gidicekken jalenin kolumdan tutmasıyla olduğum yerde kaldım.
Alp yavaşça sakinleşirken hocanın Ege'ye dönüp yerden kaldırmaya çalışmasıyla ,Alp Asaf hocayı kenara itip Ege'ye tekme atmaya başladı.
Hoca ayırmaya çalıştıkca hocayı izin vermiyor daha çok tekme atıyordu.

"Tekin şerefsizi nerde lan puşt?".
Ege ağlayarak karnını tuttuğunda "bilmiyorum "diyerek bağırdı.
Diğer hocalarda bize doğru gelirken Alp sonunda durup bağırarak duvara yumruğunu geçirip bana döndü.
Kimse korkudan Alp'e yaklaşamıyordu güvenlikler bize doğru ilerlerken Alp hızlıca elimden tutup güvenliklerin yanından geçip arabanın orda bizi bekleyen çocukların yanına adımladı.

Alp'i ilk defa böyle görmüştüm.Üzerindeki gömleğin bir kaç düğmesi açılmış siyah saçları terden yüzüne yapışmıştı.
Korkuyla ona ayak uydurdugumda benim kapımı açıp hızla içine bindirdi ve kemerimi bağlayıp sertçe kapıyı kapattı.
Kaan ve Furkan onur'u arabaya yerleştirmeye çalışırken Alp'te yanlarına gidip yardım etti ve sürücü koltuğuna oturdu.
Kaan Yusuf ve furkan onur'un bindiği arabaya binerken.
Alp ben ve Jalede Alpin arabasına binmiştik.

Alp gaza basıp sertçe geriye döndü ve okul kapısından çıktı.
Hızlı bir şekilde eve ilerlerken dikiz aynasından jaleye baktım.
Oda benden farksız değildi ama o Alp'i daha önce bir çok kez gördüğü için çok fazla etkilenmemişti.
Göz göze geldiğimizde güven verircesine gözlerini kapatıp açtı.
Bende aynı şekilde gözlerimi kapatıp açtığımda yavaşça Alp'e döndüm.

Sinirden çene kasları birleşmiş her yutkundugunda adem elması haraket ediyordu.Bana bakıp hafifçe gülümsediginde aynı şekilde karşılık verdim.
Tekrar önüne dönüp aynı yüz ifadesini takınırken bir an önce şu belanın bitmesini istiyordum.

Eve geldiğimizde Alp hızlıca inip onur'u arabadan indirmek için kaan'ların yanına gitti.
Jale ve bende arabadan indiğimizde,Alp gözleriyle kapıyı işaret ettiğinde açmamı istediğini anlıyıp hemen kapıyı açtım.
Alp onur'u yavaşça koltuğa bırakırken ardından hızlıca bana döndü.

"İlk yardım çantasını getir Nil". Başımı hızlıca salladıgımda oturma odasınının yan tarafında bulunan salona gidip çekmeceden ilk yardım çantasını aldım ve hızlıca içeri tekrar girdim.
Alp'e uzattığımda onur'un kısa süre içinde yüzündeki kanları temizlemiş ve sarmıştı.
Kaan Furkan ve Yusuf ayakta beklerken Jalede masanın kenarına oturmuş Onur'a bakıyordu.
Alp'in işi bittiğinde çantayı kenara bırakıp kendini tekli koltuklardan birine attı.
Gözlerini kapatırken gerçekten yorulduğu belliydi.

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin