55.Bölüm

61.8K 3K 2.2K
                                    


"Alp bunun tekini gördünmü?."
Elimdeki küpenin tekini Alp'e gösterirken bakışlarımı etrafta gezdirdim.
Nikah günü gelmişti şükür ,ve neredeyse abartısız ilkeden daha fazla heyecanlıydım.
Aynanın karşısında ceketini kollarından geçiren Alp kısa süreliğine elimdeki küpeye bakıp önüne döndü.
"Yatağın üzerindeydi ."

Bakışlarım direk yatağın üzerine kayarken küpeyi görmemle hızlıca alıp takmak için Alp'in önüne geçtim.
Alp kinayeli bir sesle "sağol ya"diyerek bana söylenirken, hafifçe kıkırdayıp öbür kulağıma da diğer küpeyi geçirdim.
Aslında boyum ondan kısa olduğu için görebiliyordu ama hala laf yapıyordu uyuz şey.
Yaptığı işe bir son verip ,arkamda durmuş öylece beni izlerken işimi bitirip arkama döndüm.

Bitkin bir şekilde gülümseyip ellerini cebine yerleştirdi ve başını yana yatırdı.Bu yorgunluğunun benim erken saatte onu kaldırıp hazırlık yaptırmam olmamasını düşünerek yarım yamalak giydiği ceketin boyun kısımlarını düzeltmeye başladım.
Alp gözleri kapalı bir şekilde düzeltmemi beklerken,"bitsin şu zulüm"diyerek ağzının içinden söylendi.
Onun bu haline herne kadar görmese de gülüp göğsünün üzerine bittiğini işaret etmek amaçlı iki kere vurup ulaşabildiğim tek yeri olan çenesine küçük bir öpücük kondurdum ve yatağın üzerinde duran elbiseme yöneldim.

Alp sıkıntıyla makyaj masasına belini dayarken ben çoktan alp'le birlikte aldığım,daha doğrusu zarzor aldırdıgım elbiseyi askısından çıkarmıştım.Bunu aldırmam baya zor olmuştu.Alp'i neredeyse yarım saat ikna etmeye çalışmış , çocuk gibi yalvarmıştım.Tamam kabul, çok açık olabilirdi ama çok güzeldi,ve artı olarakta iyi ve ucuz bir fiyata sahipti.
Alp herne kadar fiyatını önemsemesede bunları önemsiyordum.
Hızlıca üzerimi değiştirip yine Alp'le aldığımız bilekten bağlamalı olan topuklu ayakkabımı ayaklarıma geçirdim.

Nasıl olduğuma bakmak için aynanın karşısına geçtiğimde beğeniyle kendimi süzdüm.
Arkamdan gelen ıslık sesi daha çok sırıtmama neden olurken kızlarla birlikte kuaföre gidip yaptırdığımız hafif dalgalı ,siyah saçlarımı ellerimle arkaya itip hoş bir görünüm elde ettim.
Kırmızının hakim olduğu makyajım bu görüntüme eşlik ederken kusursuzca çekilmiş olan eyeliner'i mi konturol edip , kırmızı rujumu tazelemek için Alp'e döndüm.
"Alp arkanda duran ruju bana verirmisin ?."

Alp bakışlarını üzerimden çekip ruju eline aldı ve yanıma geldi.
Elimi açıp vermesini beklerken o hiç beklemicegim bir şey yapıp elimi indirdi ve ruju açıp çenemi tuttu.
Napmaya çalıştığını anlamak için hafifçe gülüp kaşlarımı çattım.
"Lütfen matmazel,siz yorulmayın ben hallederim."

Alp'in bu haline gülüp göz devirdim ve rahat sürebilmesi için dudaklarımı aralayıp beklemeye başladım.
İçine edicegini Biliyordum ama hevesini kırmamak için bir şey demedim ve beklemeye başladım.
Çenemi hafifçe yukarı kaldırıp kırmızı ruju dudaklarıma sürerken  gayet iyi gittiğini düşündüm.
Yani şu ana kadar çenemde yada her hangi başka bir yerimde bir şey hissetmemiştim.Ruj gibi mesela.

Alp çenemi bırakmadan "birbirlerine bastır bakim"diyerek komut verdi.
Herne kadar bunları nerden bildiğini sorup gülmek istesemde şuan çok konsantre olduğu için kızdırmamak adına dudaklarımdaki ruju dağıtıp gözlerimi tekrar devam etmesi için yüzüne çevirdim.
İşini bitirdiğinde parmağıyla dudağımın kenarını silip aynaya bakmam için önümden çekildi.

Gayet başarılı bir şekilde sürdüğü dudağıma göz gezdirip beğeniyle alt dudağımı öne itip başımı aşağı yukarı salladım.
"Vayy,kovboy bu işi biliyor."
Dediğim şeye dudağının kenarı ile gülüp saçlarımın üzerinden öptü ve arkasına dönüp saatini takmaya başladı.
Onu taktıktan sonra zincir kolyesini takmak için yanıma geldiğinde ,sabahtan beri kaç defa söylediğini bilmediğim cümleleri tekrar söylemeye başladı.
"Yanımdan ayrılma,kısa sürücek zaten.İçmekte yok.Ve en önemlisi otururken falan dikkat et güzelim , açılmasın bir yerin."

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin