Demir Bey

2.9K 296 165
                                    

   "Oğlum artık laf söz dinle. Babanda bende senin yuva kurmanı istiyoruz. Hani yirmilik delikanlı da değilsin ki gez toz sonra aile kur diyeyim. Şimdi evlensen birkaç yıla çocuğun olsa çocuğunun evlendiğini göremeyeceksin."

"Anne tek derdiniz torun sevmekse söyle ablama hafta sonu gelip biraz bizde kalsın. Sırf sen istiyorsun diye evlenecek halim yok."

"Otuz iki yaşındasın Demir, hiç mi yok etrafında gönlünü verebileceğin bir kız söyle hemen isteyelim." Aklıma yine Hayat'ın mavi gözleri düşünce yutkunmuştum. Şu son günlerde neden bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Onu her gördüğümde biraz daha mı bağlanıyordum. Oysa ilk buluşma da içimden ne çok söylenmiştim. Annem bir kez daha seslendiğinde iç çektim. Bir gün annem başımı yakacaktı ama ne zaman?

Anneme yok anne yok diyecektim ki sözümü yuttum. Biliyordum ki yok dediğimde bir düzine kız ismi sayacaktı. "Olsa beğenecek misin? Yok, dengimiz değil yoksa sana yakışmaz diyecek misin?"

"Demem oğlum demem. Yeter ki sen birini koluna takıp getir." Oldu olacak nefes alsın yeter de tam olsun. Annemin sözünün ardından parmak uçlarımla başımı kaşıdım. "Peki, sana birini getireceğim hem de bugün ama yok dersen kızı beğenmezsen bir daha evlen diye ısrar etmek yok." Annem yemin billah ederken getiriyorum diyerek evden çıkmıştım.

Annemin belli prensipleri hatta yeminleri vardı. Kendi çevresinden biriyle beni baş göz edecekti. Kötü bir seçenek gibi dursa da annemi susturmak için bu şarttı. Arabama bindiğimde arayacağım kişiyi arayarak telefonu kulağıma götürdüm. Telefon her zaman ki gibi üçüncü çalışında açıldığında karşıdan ince bir ses geldi.

"Merhaba Hayat, bugünkü bulaşmamız hakkında konuşmak istiyorum müsait misin?"

"İptal edeceksen sorun değil yarın da Meleği yanına getirtebilirim."

"Hayır, öyle bir şey değil. Seni yani Meleği annemle tanıştırmak istiyorum. Senin içinde uygunsa beraber bize gidebilir miyiz?" Karşıdan kısa bir an ses gelmeyince ret edeceğini düşündüm.

"Olur, geliriz. Yalnız öyle çok uzun süre kalabileceğimizi düşünmüyorum."

"Hiç sorun değil. Ben sizi almaya geliyorum. Hemen hazırlanabilir misiniz?" Hayat, kursta olduklarını söyleyerek beni oraya çağırmıştı. Bana konum attığında acaba iyi mi ettim diye düşündüm. Ailemin Melek'den haberi yoktu. Her şeyi geçtim Annem kısa ters davranırsa kötü olurdu. Ben yalnızca annemle onu tanıştırmak istiyordum.

Söylediği yere geldiğimde onu arayarak çıkmalarını söylemiştim. Arabada durmuş onları beklerken Hayat ve Melek göründü. Hemen yanlarında bir adam görününce kaşlarım çatılmıştı. Zibidi Meleğin saçlarını severken Hayat'a sırıtıyordu. Vücudum kasılırken boynumu sağa sola çevirdim. Baktım gelecekleri yok, bekletmemeleri için kornaya basmamla sırıtığa veda etmeleri bir olmuştu.

Hayat ve Melek arabaya geldiklerinde bile gözüm sigara için zibidideydi. Anlaşılan biz gidene kadar bakmaya devam edecekti. "Merhaba Demir Abi..." Melek arkaya geçtiğinde kapısını örten Hayat da yanıma binerek merhaba demişti. İkisi de kısaca merhaba diyerek gaza basmıştım. "Demir abi ne oldu hasta mısın?"

Hasta mı? Dikiz aynasından ona bakarak hayır, demiştim. Hasta gibi mi görünüyordum. "Biraz sinirli duruyorsun bir sorun mu var?" Başımı hafif çevirip ona baktığımda koyu mavi gözleri bir kez daha içime işledi. "Hayır, sorun yok... Hayat aslında ben annem hiçbir şey söylemedim. Melek ile olan bağımızı bilmiyor. Seni arkadaşım olarak tanıtsam olur mu?"

"Meleğim Demir abin diyor ki kötü anılardan hiç kimseye bahsetmeyelim ki Melek orada kendini kasıp tedirgin olmasın demek istiyor. Anlayacağın herkese söylediğimiz gibi sen benim kardeşimsin tamam mı?" Yanlış bir şey mi söyledim diye düşünürken bir kez daha dikiz aynasından baktım. "Bizim için sorun değil. Melek benim kardeşim..."

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now