AKİF BEY

2.7K 274 78
                                    

"Akif artık kendine gel..." Mesut'un dürtmesiyle ona baktım. Kendime nasıl gelebilirdim hala olayın etkisiyle titriyordum. "Oğlum Nazrin iyi sende kendine çeki düzen ver. Birazdan normal odaya alacaklarmış..."

"Delireceğim Mesut delireceğim. Nesrin'i ben kışkırttım. Ona yüzüğü gösterip Nazrin'i hedef olarak gösterdim. Ben nasıl bir adamım ki bunu yapabildim. Her şeyi geçtim kız beş dakika ortalıktan kayboldu da nerede kaldı diye peşinden gitmedim. Sadece ona birkaç saniye daha geç kalsaydım ölecekti. Benim yüzümden ölecekti..."

"Akif ağzının üstüne bir tane çakacağım olacağı o olacak. Sakinleş artık karı gibi dövünmenin zamanı değil. Nazrin iyi sen burada bekle ben gidip babaannesini buraya getireceğim. Saat epey geç oldu kadıncağız merak etmesin. Sende Nazrin'in yanından ayrılma."

"Mesut ben yanına giremem. Ben yüzüne bakamam. Sen haklıydın aceleci davrandım. Ben o kızı hak etmiyorum."

Mesut kolumdan tutunca "Lan beni delirtme az sonra içeriye gir ve sağlık durumuna bak. Bende hemen gelemeye çalışacağım." Mesut gidince ıslak kıyafetlerime baktım. Nazrin'i öylece havuz da görünce hiç düşünmeden havuza atlayıp onu oradan çıkarmıştım. İlk yardımı yaparken korkudan nasıl titrediğimi hatırlıyordum. Nazrin kendine geldiğinde gözüm Nesrin'e gitmişti. O an aklımı kaçırmış gibi Nesrin'in yanına giderek boğazına sarılıp duvara yapıştırmıştım. Onu oracıkta boğup öldürecek kadar gözüm dönmüşken Mesut son anda elimden almıştı. Ölüme o kadar yaklaşmıştı ki nasıl morardığı gözümün önünden gitmiyordu.

Bir anlık gafletimin sonucunda Nazrin mezara bende hapse girecektim. Az kalsın eski  sevgilimi öldürecektim. Kızarmış ellerimi kaldırarak bir süre öylece kaldım. Bu ben değildim bana ne oluyordu? Hemşire yanıma geldiğinde içeriye girebileceğimi söyledi. Başta tereddüt etsem de ellerimi yumruk yapıp içeriye girdim. İçeriye girdiğimde Nazrin başını bana çevirip bakınca dişlerimi sıkıp biraz daha yaklaştım.

"Nasılsın, kendini nasıl hissediyorsun?"

"İyi..." Nazrin yüzüme boş gözlerle bakarken bana kırgın olduğunu hissetmiştim. Ben henüz konuşmadan kapı çalınınca odaya iki polis girdi. Olay hakkında bilgi almak için Nazrin'e sorular sormuştu. Bende olayın nasıl olduğunu merak ettiğim için can kulağıyla dinlemiştim.

"Kaza... Olay tamamen kaydı. Nesrin ve ben aramızda atıştık. Sonra kavgamız havuz başına kadar devam etti. Nasıl oldu bilmiyorum ikimiz aynı anda havuza düştük. Nesrin çıkarken bende çıkamadım. Yüzme bilmiyordum..."

"Nazrin neden korkuyorsun gerçeği söyle..."dediğimde gerçek bu dedi. Polisler birkaç tane daha soru sormuşlardı.

"Kapalı havuzun kameraları çalışmadığı için elimizde hiçbir görüntü yok. Sadece koridordaki kavganızın kayıtları var. Anlayacağınız vereceğiniz ifade her şeyi değiştirir."

"Ben doğruyu söylüyorum kazadan ibaret ben kimseden şikâyetçi değilim." Doğru mu söylüyordu. Nazrin yüzme bilmediği için mi boğulma tehlikesi geçirmişti. Peki, o kız boğduklarını söylemişti. Yalan mı söyledi. Nazrin birkaç kâğıt imzaladıktan sonra bana da görgü şahidi olarak birkaç soru sormuşlar sonra da gitmişlerdi.

Nazrin ile baş başa kalınca gözlerinin içine baktım. Bana neden doğruyu söylemiş gibi gelmiyordu. "Nazrin az kalsın ölüyordun. Eğer bir şeylerden korkuyorsan korkma ben senin..."

"Ben yalan söylemiyorum. Polislere her şeyi anlattım şimdi izin verirsen dinlenmek istiyorum." Ne diyebilirdim bana konuşma hakkı tanımıyordu bu yüzden "Ben bu gece için özür dilerim. Ne geldiyse başına benim yüzümden geldi. İnan böyle olsun istemezdim. Elimde olsa zamanı geriye alabilsem olanların yaşanmaması için elimden gelinin en fazlasını yapardım."

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now