Özkan Bey

2.8K 249 181
                                    

SENİ SEVEN Mİ SEVDİĞİN Mİ?

Bu gerçek olmazdı. Okuduklarım gerçek olamazdı. Benim karım bu kadar aşağı bir insan olmazdı. Son bir kez daha konuşmaları gözden geçirdim. Bunlar gerçekti. Bu hesapta gerçekti. Görünürde fake bir hesap gibi görünse de bu hesap karımdan başkasına ait değildi. Banyodan duşa kabinin açılma sesini duyunca mesajlardan çıkarak telefonu yerine koymuştum. Banyonun kapısı açılıp Ayşe dışarıya çıktığındaysa yüzüne bakmadan yanından hızla geçip banyonun kapısını çarptım.

Sırtımı kapıya yasladığımda titreyen ellerimi göğüs hizasına getirerek yaşadıklarımın gerçekliğini ölçtüm. Karım beni aldatıyordu. Ve ben ondan hesap bile yoramamıştım. Elimi acıyan kalbime götürdüğümde hayatımda hiç bu kadar çaresiz olmadığımı düşündüm. Ben hiç bu kadar aciz düşmemiştim. Karım lan o benim yıllardır aynı yastığa baş koyduğum karım. Saçının teline zarar geldiğinde dünyayı yakabileceğim karım.

Bedenimi ateş basınca elimi yüzümü yıkadım. Yüzümü havluyla kuruladıktan sonra başımı kaldırıp aynaya baktım. Yaşlanmış mıydım? Oysa henüz otuz iki yaşındaydım. Parmak uçlarım saklarımda gezinirken bir an bile tereddüt etmeden tıraş makinesini alarak tıraş oldum. Ellerim çıplak yüzümde gezinirken gözüm saçlarıma gitti. Onlara da hiç acımadan kıyarak sıfıra vurdum. Tamamen sıfırlansam da ateşim bit türlü düşmüyordu.

Sırf kendime gelebilmek adına yalnızca üstümdeki tişörtü çıkararak bu gibi suyun altında girdim. Bedenim titrese de zamanla bu soğukluğu da alışmıştı. İnsanoğlu her şeye alışabiliyor muydu? Suyun altında gözlerimi kapattığımda anılara esir düştüm. Şimdi ben ne yapacaktım? Gidip hesap sorsam her yeri her şeyi yıkıp atsam fayda eder miydi?

Usulca suyun altından çıkıp kurulandım. "Özkan çıkıyor musun?" Karımın sesiyle irkilsem de cevap vermedim. Hala o kadına karım diyebildiğime de inanmıyordum. Ayşe son mesajında ilk fırsatta yanına geleceğim diyordu. Adamsa o günü dört gözle beklediğini yazmıştı. İçimdeki şeytan git önce onu sonra da o iti öldür en sonda sık kafana kurtul diyordu. Diyordu demesini de bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmekle eş değerdi. Ben katil olsam imanımı sorgulamazlar mıydı? Hayır, ben kimseye can verdim o canı da almak haddime değil.

Banyodan çıktığımda Ayşe elinde belinde beni bekliyordu. Yüzümü gördüğünde rengi kaçınca elleri yana düştü. "Özkan neyin var? Sen kolay kolay saçını sıfıra vurmazdın?" O düne kadardı. O senin ihanetini görmeden önceydi. Ağzımı açacağım sırada telefonuna mesaj geldi göz ucuyla telefonuna baktıktan sonra "Maç izleyeceğim." Diyerek hızla yatak odasından çıktım.

Salonun ışığını açtıktan sonra kanepeye oturup elim titreyerek televizyonu açmıştım. Neden bir şey yapamıyordum? Onu kırmaktan incitmekten neden bu denli korkuyordum. Tek yapmam gereken şey kolundan tutuğum gibi evden dışarıya atmak olması gerekmiyor muydu?

"Özkan sütünü getirdim..." Ayşe her gece rutini olan sütü verince başımda daha fazla durmasın diye sütü bir dikişte içerek yüzüne bakmadan bardağı uzattım. "Hayret ilk defa söylenmeden sütünü içtin. Sorun yok değil mi?" Sorun baştan sonra sensin Ayşe, sen hangi ara bu kadar yüzsüz arsız hatta hayâsız oldun.

"Sessiz olur musun maç özetlerine bakıyorum."

"Peki, izle maçını da ne zaman uyumaya geleceksin. Yarın sabah iş var hatırlatmak istedim."

"Ben uyuyacağım saati biliyorum. İyi geceler..." Ayşe uzun sürede daha başımda beklemiş daha sonra da ardına bakmadan gitmişti. Bende olduğum yerde sabahı sabah etmiştim. Sabah ezanına kadar düşünüp bir zarar verdim. Bu evlilik artık benim için bitmişti. Ayşe kahvaltı için kalktığında tıkırtılar duyarak gözlerimi kapattım. Beni yoklayıp gittiğindeyse gözümü açıp ayağa kalkmıştım. Odama gidip giyinmem ve hızla evden çıkmam on dakikamı almıştım.

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now