BERAT BEY

2.1K 249 75
                                    

"Anne bak!"

Kızımın parmağıyla işaret ettiği yere baktığımda denizyıldızı gördüm. Bir anlık gafletle kızımın elini bırakarak suya biraz daha yaklaşarak eğilip deniz yıldızını aldım. Deniz kenarında deniz yıldızı bulmak bugün şanlı bir gün geçireceğimizin işareti olmalıydı. Elimdeki küçük deniz yıldızıyla kızıma döndüğünde gülüşüm soldu.

"Hayat!" Ağzım açık sahil kenarına baktım. "Kızım!" Az önce buradaydı. Başımı çevirip dalgalan denize baktığımda kimse yoktu. Bende korkuyla insan kalabalığına dalarak kızımı aramaya başladım. "Pardon burada küçük bir kız çocuğu gördünüz mü? Henüz iki yaşında sarışın..." Sorduğum adam başını olumsuz anlamda sallayınca koşarak etrafıma bakındım. Tanıdık bir ağlama sesiyle arkama dönmemle kızımı görmem bir oldu.

"Hayat..." Kızım yerde oturmuş dizine bakıyordu. Soluğu kızımın yanında alınca hemen dizlerimin üstüne çökerek yarasına baktım. "Kızım çok acıyor mu?" Sanki benim canım yanıyormuş gibi yarasına bakıp yüzümü ekşittim.

"Hayıy anne, bak amca yaydım etti." Amca mı? O an tanıdık gelen kokuyla başımı çevirip varlığını yeni fark ettiğim adama baktım. "Berat..." Dudaklarımın arasından kısık sesle adı çıkmıştı. O da tıpkı benim gibi dizlerinin önüne çökmüş hayretler içinde bana bakıyordu.

"Sima..." dediğinde yutkunarak kızımı kucakladığım gibi ayaklandım. O da benim gibi ayaklanınca kulaklarıma kadar kızardığımı fark etsem de ondan hemen kurtulmalıydım. "İyi günler..." Ne diyeceğimi bilmeden arkama dönüp kaçacaktım ki kolumdan tutarak gitmeme izin vermedi.

"Yıllar sonra karşılaşıyoruz ve sen iyi günler diyerek benden mi kaçıyorsun?"

"Pardon eski kocama iyi günler dilemem gerekiyordu." Kolumu ondan çekip gideceğim sırada bu defa da önümü keserek kızıma gözlerini dikti.

"Bu kız kim?" Kızıma biraz daha sarıldığım kızım anne diyerek hayıflanmıştı.

"Kızım... Ve inan seni zerre alakadar etmez." Bu defa ondan koşar adımlarla kaçarak ilk bulduğum taksiye atladım. Kızım bana bir şeyler anlatma çabasındayken benim elim ayağım titriyordu. Onca sene sonra onunla karşılaşmam hiç iyi olmamıştı. Elbette bir gün karşılaşacağımızı biliyordum da bu kızım yanımdayken olmamalıydı. Allah'ım lütfen anlamamış olsun aksi takdirde bunca yıl kızını saklayıp ona haber vermedim diye bana bir kez daha düşmanlık besleyebilirdi.

Eve geldiğimizde alelacele yatak odama girerek eşyalarımı toparlamaya başladım. Bunca yıl babam bile bizi bulamazken ona yakalanmamış hiç iyi olmamıştı. Buradan bir an önce gitmeliydik. En temel ihtiyaçlarımızı valize doldurduğumda kapının önüne koyarak kızımın oyuncaklarını da topladım. Hazır olduğumuzda valizin birini dışarıya çıkarmak için kapıyı açmamla yüreğimin ağzıma gelmesi bir oldu.

"Berat!" Onun burada ne işi vardı. "Bizi mi taki ettin?" Berat bana nefretle bakarken gözü valizime kaydı. "Şuan görüyorum ki takip etmekle sonuna kadar haklıymışım..." Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Bunca yıl sonra onu karşımda görüp ne diyecektim. Şuan ateşimin otuz dokuz falan olduğunu falan söyleyebilirdim.

"Neden haklı olacakmışsın ki? Biz zaten bugün uzun bir yolculuğa çıkacaktık. Şimdi izin verirsen gitmek istiyorum."

"Elbet de gidersin önce kocanla tanışayım değil mi? Açıkçası kızının babasını çok merak ettim." İçeriye girmemesi için hamle yaptım fakat bana mısın demeyerek yüzsüzce içeriye girdi. Salona girdiğindeyse kapıyı kapatıp peşi sıra yürümüştüm. Ona bir kez daha gitmesini söyledim fakat bu dünyada değil gibiydi. "Söylesene eşin nerde?" Ne eşinden bahsediyordu ya sen bi gitsene başıma bela mı oldun.

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now