Bölüm 15

3.6K 312 393
                                    

Merdivenlerden hızlı bir şekilde aşağı inerken Taehyung, Jin'i çoktan arkasında bırakmıştı. Onu hazırlıksız yakalayıp Nyks'e davet ederken, yüzünde oluşan ilk şüpheciliğin yerini şaşkınlığa bıraktığını hatırlamak, gülümsemesine sebep oldu.

En yakın arkadaşı Jimin'e veya büyükannesine bile söylememişti striptiz yaptığını. Bilerek ve isteyerek Jin'e de söylememişti ama son zamanlarda Jin'in Nyks'e gelmesi onu artık rahatsız etmemeye başlamıştı. Zira ilk başlarda onun homofobik birisi olduğunu düşündüğü için striptiz yaptığını öğrenmesinden sonra kendisiyle dalga geçeceğini düşünmüştü.

Fakat ilk kez işinin detaylarını ona anlattığında tüm vücuduyla hissettirdiği merak, Taehyung'u neredeyse ele geçirmiş ve ona daha fazlasını göstermek istemesine aracı olmuştu. Jin'in bitmek bilmeyen öğrenme isteğine karşı sürekli bir öğretme açlığı hissetmişti kendisinde. Bu açlığın ne zaman biteceğini bilmiyordu ama Jin böyle yapmaya devam ederse yolun sonuna kadar gidebilirdi.

Jin'le bu kadar sırrını paylaşma konusunda, bunun sebebini sorguladığı zamanlar çoktu. Genellikle sırlarını paylaşmak istemezdi çünkü küçüklüğünden beri özel alanı ve sırları Namjoon tarafından bozguna uğratılmıştı. Bu yüzden kendini açma konusunda cimri olarak nitelendirebilirdi.

Bazı zamanlar korkuyordu Jin'le bu kadar sır paylaşmasından. Özellikle cimri olmaya çalıştığı bu konuda, söz konusu Jin olduğunda kendi kendine koyduğu kural bir işe yaramıyordu. Üstelik bunun işe yaramamasında, kendisinin oynadığı pay çoktu çünkü genellikle bu kuralı bozan kendisi oluyordu.

Az önce de Jin'i Nyks'e davet etmesiyle beraber, kendisinin ve değerlerinin gittikçe değiştiğini hissedebiliyordu. Artık kuralını bozması onun için daha az önemsiz bir olay olmaya başlamıştı. Bunun aksine farklı bir yönünü göstermek, kendisi için daha eğlenceli ve önemli bir duruma dönüşmüştü.

Jin'le beraber olduğu gece vakti artık, çocukken arkadaşıyla beraber anne ve babasının haberi olmadan yaptığı keşif gezisine benziyordu. Heyecanında minik bir tatlılık ve bir o kadar arzu bulunduran bir şekilde.

Taehyung bu düşüncelerle kampüs dışarısına çıktığında düşünceleri arasına sızan güneş ışığı, onun gözünü alarak düşüncelerinden sıyrılmasını sağladı. Kendisi güneşli havaları pek sevmezdi bu yüzden içinden ''Keşke yağmur yağsa.'' diye geçirdi. Dışarıda ya da odasında olsa da fark etmezdi her türlü seviyordu yağmuru. Sanki güneş, Taehyung'un kendisini sevmediğini biliyormuş gibi özellikle onun önünde durmuştu bu sırada. Taehyung en azından güneşin ona tamamen sırıtmayıp azıcık önünün bulutlarla kaplı olmasına bile razı olacaktı.

Gözlerini alan güneşten kendisini korumak için eliyle gözlerine siper yaptığında, Jimin dışarıda durmuş onu bekliyordu. Taehyung bu sırada içinden sessizce söylenmekle meşgulken Jimin yanına geldi. ''Çalışmaya hazır mıyız bakalım?''

Taehyung bu sabah yatağında hiç ummadığı bir anda, art arda gelen bildirim sesleriyle gözlerini açmak zorunda kalmıştı. Ne olup bittiğini bilmiyordu ama telefonuna cevap vermediği sürece bildirim sesleri gitmeyecek gibi duruyordu. Bu yüzden telefonunu eline aldığında Jimin'in sırf bildirim sesi gitsin diye bir sürü rastgele harf yazdığını gördü. Hep kendisini aramak yerine böyle yapardı, özel bir zevkiymiş gibi.

Jimin'e cevap olarak, daha fazla mesaj atmamasını söylemek için uyandığını söylediği bir mesaj atmıştı, yarı uykulu haliyle. Ardından telefonunu yastığının yanına bırakıp tekrardan gözlerini kapatmıştı. Fakat Jimin sanki onun uyumaya niyetlendiğini anlamış gibi hemen bir mesaj çekmişti. Taehyung tekrardan telefonunu eline aldığında Jimin'in şunu yazdığını görmüştü. ''Taehyung bugün kafede doğum günü kutlaması yapılacakmış da, bugün bana garson olarak yardımcı olabilir misin?''

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang