NIGHT CHANGES ~TaeJin~

Bölüm 25

Fazla uzun sürmeyen araba yolculuklarının sonunda Hoseok'un öğrenci evi denilemeyecek kadar iyi görünen fakat lüks denilemeyecek kadar da gösterişli durmayan orta halli apartmanının önüne geldiklerinde, Jimin motoru durdurduktan sonra araba anahtarını yuvasından çekip cebine attı.

Yolculuk sırasında Jin'in balıklardan bahsetmesi üzerine Taehyung ortamdaki havayı dağıtmak için radyodan müzik açmaya yeltenmişti. Jimin de onların ilişkisi hakkında daha fazla soru sormaktan vazgeçmişti. Konuştukça ikisini daha da zor bir duruma sokuyormuş gibi hissettiği için böyle davranmanın daha iyi olacağını düşünmüştü. Fakat Jin kendi söylediği şey yüzünden ortamın garipleştiğini bildiğinden, Jimin'in okuduğu bölüm hakkında sorular sorarak ilgiyi ikisinden çekerek ona vermişti.

Sorularına karşılık onun kendisine bu kadar ilgi göstereceğini beklemiyordu ama Jimin bu konu açılınca bildiği yerden soru gelen öğrenci edasıyla yanıtlamıştı kendisini. Bahsi açılmışken mezun olduktan sonra yapacağı şeyler hakkında konuşurken gözleri hiç olmadığı kadar parlıyordu ve hızlı konuşmasına bakılırsa bunları yapmayı uzun zamandır düşündüğü belli oluyordu.

Taehyung'la aynı zamanla üniversiteye başlamıştı Jimin. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir kafe açıp işletmek istiyordu, hatta bu yüzden işletme seçmişti bölümünü. Şimdiden deneyim kazanmak için de kafelerde yarı zamanlı olarak zamanını geçiriyordu. Kazandığı ücret de işin cabasıydı.

Fakat zevk aldığı şeylerden bahsederken yaşadığı zorlukları da anlatmayı ihmal etmemişti. Bölümü yüzünden çoğu kez başkaları tarafından hor görülmüştü, hem arkadaşları hem de kendi ailesi tarafından. Üstelik sınıfındaki kişilerin çoğu ailelerinin onlar için hazırda tuttukları bir yere çoktan sahipken, dersleri dikkate almayıp çok rahat takılıyorlardı kendisinin aksine. Bütün bunlar canını sıkan konular olsa da herkesin gelmek istediği ve özel havası bulunan bir kafe açmak nihai hayaliydi. Hatta bunu sadece bir hayal olarak bırakmayıp gerçekleştireceği konusunda oldukça emin konuşmuştu. Taehyung'un onda sevdiği özelliklerden birisi de buydu, arkadaşlarını kırma konusunda çok beceriksiz olsa da hayaliyle kimsenin dalga geçmesine izin vermezdi. Buna yeltenen kişilerin önünü ise hemen keserdi.

Yolculukları bu şekilde Jimin'in anlatıp Jin'in de ona destek vermesiyle devam ederken varacakları noktaya gelmişlerdi. Açtığı konunun ne kadar derin ve dikkat dağıtıcı olabileceğini fark ettikten sonra Jin arabada başka olası herhangi bir sorun çıkmadığı için memnundu. Zira ağzından her çıkan söz aleyhine işleniyorken böyle bir konu açmasaydı, yakalanmaması mucize olurdu.

Arabadan inip diğerlerinin çıkmasını bekleyerek hafiften yürümeye başlamışken Jin, arabanın içerisinde başka bir olay döndüğünden bihaberdi. Jimin özellikle yavaş hareket etmeye çalışarak Taehyung'u yalnız bulduğu anda onun kolunu tutup engellemişti dışarıya çıkmasını. İstediği başarılı bir şekilde gerçekleşip Taehyung'un dikkatini üzerinde toplayınca Jimin ona içinde tuttuğu ve nihayet söylemek istediği cümleleri söyledi. ''Taehyung durumun hiç bu kadar farklı olacağını düşünmemiştim. Tabii onca seneden sonra ilk defa bir erkek arkadaşının olmasına ilk başta şaşırdım fakat bu denli değişeceğini beklemiyordum. Bunu özellikle balık yediğini öğrendikten sonra fark ettim.''

Taehyung onun lafları özenle söylemeye çalıştığı için kelimeleri arasında duraksayıp toparlamaya çalıştığının farkındaydı. Yanlış bir şeye mahal vermemek için açıklamaya çalışıyordu fakat belirsiz konuştuğu için onu pek de iyi anladığı söylenemezdi. ''Ne demek istiyorsun?''

Arkadaşı iç çektikten sonra yüzüne kendi ailesinden bile daha sahici bir gülümseme yerleştirdi ve kendi omzuna hafifçe vurdu. Gözlerinin içine bakarken sanki berrak ve hiç kirlenmemiş bir suya bakıyor gibiydi. Jimin'in gözleri de hep kalbi kadar saf görünürdü kendisine. ''Demek istediğim şey, senin adına ne kadar sevindiğimi bilemezsin. Yavaştan kendini birilerine açmaya başladın ve bunu ölmeden önce görebildiğim için artık mutluyum.''