Hepsi birlikte müdür odasına gidip Taeil ve Johnny Hoca ile görüşmüşlerdi. Haechan, Yangyang ve Jaemin aynı sınıftaydı. Haechan aynı sınıfta olduklarını öğrenince rahat bir nefes vermişti ama Taeil Hoca aynı sınıfta Jeno ve Renjun'un olduğunu söyleyip uyarmıştı.
Kavga istemediklerini söyleyip duruyorlar ama resmen kavgaya zemin hazırlıyorlar diye düşündü Jaemin. Çünkü Lucas'ı da Mark ve Jungwoo'nun olduğu sınıfa, Jisung'u Chenle'nin sınıfına atmışlardı. Onları yakınlaştırmak istiyordu Hocaları ama çocukların hepsi yanlış yolu seçtiklerini düşünüyordu.
Hepsi ayrılıp sınıflarına doğru yol almıştı. Jaemin yeşil saçlarını karıştırdı. Haechan kapıyı açıp girdiğinde ortalarda daha hoca yoktu. Yang boş yer için şöyle bir göz atarken Renjun denen o çocukla göz göze gelmişti. Renjun ona alayla gülüp önüne döndüğünde, Yang gözlerini devirdi ve onun yanının boş olduğunu fark etti. Böyle bir fırsatı tabi ki de kaçırmayacaktı. Yanına gidip çantasını bıraktı. Renjun kafasını kaldırıp ona baktı.
"Ne yapıyorsun?"
"Buraya oturuyorum. Baksana sınıfta başka boş yer yok." diyerek sahteden dudak büzmüştü Yang. Renjun bir şey diyemedi.
Aslında doğru söylüyordu. Sınıfta ki tek boş yer onun yanıydı. Bir de cam kenarı en arkaya yeni bir sıra eklemişlerdi onların geleceğini bildikleri için. Jaemin ve Haechan onun haline bakıp oraya oturdular. Renjunun sırası ortanın en arkasıydı. Jaeminlerin yan çaprazı oluyordu. Yang dönüp onlara göz kırptı. Haechan ona orta parmağını kaldırarak karşılık verdi. Jaemin, Renjun denen çocuğun neden Jeno ile oturmadığını sorguladı ve gözleri ile onu aradı. Çok aramasına kalmadan buldu. Duvar kenarının en önünde oturup ona bakıyordu.
Jaemin bakışlarını çekmedi. Dik dik ona bakmaya devam etti. Jeno da bakışlarını çekmiyordu. Birbirlerine ne kadar baktılar bilmiyorlardı ama hoca içeri girince ikiside aynı anda hocaya dönmüştü. Jeno'ya çok garip geliyordu bu çocuk. Kavgalara geliyor ama hiç konuşmuyordu. Adını bile bilmiyorlardı onun. Zaten ilgisini çekiyordu ve az önceki bakışma ilgisini daha da artırmıştı. Her kavga da ona laf atar ama asla karşılık alamazdı. Bu duruma sinir olurdu Jeno. Bugün ilk defa sesini duyacaktı onun.
"Hoşgeldiniz arkadaşlar. Sizleri tanıyalım." dedi sınıfa giren Hoca. Önce Yang'e bakmıştı.
"İsmim Yangyang."diyerek yerine oturdu.
"Siz?"dedi hoca diğerlerine dönüp. Taeil hoca onlara bahsetmişti sınıfındaki diğer öğrencilerle olan durumlarını falan biliyordu aslında. Ayrıca bugün Johnny ile de tanışmışlar ve öğrencilerini kısaca anlatmıştı. Jaemin denen çocuğun hiç konuşmadığını söylemişti.
"Ben Haechan ve bu da Jaemin. Jaemin konuşmaz." dediğinde tüm sınıf şaşırmıştı. İnsanlar dilsiz olduğunu düşünmüştü. Haechan bunu fark edip sınıfa döndü. "Konuşamaz değil sadece konuşmaz. Bu yüzden onunla iletişim kurmaya çalışmayın." dedikten sonra yerine oturdu. Şimdi Jeno da dahil herkes Jaemin'e bakıyordu.
Hocaları hafifçe öksürüp dikkati kendilerine çekti. Durumdan önceden haberi olması iyiydi. Taeyong önünde ki öğrencilerine bakıp iç çekti. Her biri farklı karakter de bir sürü insanla uğraşmak yorucuydu. Derse döndüklerin de Jaemin iç çekti ve camdan dışarıya bakmaya başladı. Bu sırada Lucas da sınıfta kendini tanıtmış ve Mark ile atışmıştı. Mark, Lucas'a ayrı bir gıcık oluyordu çünkü çocuk kendinin çok yakışıklı olduğunu biliyordu. Okuluna gelmesi yetmezmiş gibi bir de sınıfına gelip popülerliğini yerle bir ediyordu. Jungwoo, Mark'ı zor sakinleştirmişti. Onların da laf atması kesinlikle yasaktı. Taeil Hoca iyi bir nutuk vermişti onlara.
Jisung içinse iş biraz faklıydı. Hyunglarıyla rahat olsa bile yalnızken geriliyordu. Sınıfa girdiğinde gözleri ile boş yer aradı. O gelmeden Chenle yanında ki arkadaşını atmıştı. O çocuğun onun yanına oturması gerekiyordu. Jisung, önce boş yeri fark etti sonra sırada oturana baktı. Chenle'nin yanı boştu. Önce içinden büyükçe bir siktir çekti, sonra olaya bak dedi kendi kendine, durum komedisine dönmüştü resmen durumları.
