İlk günlerini bitirip çıkış kapısında buluştuklarında hepsi rahat bir nefes vermişti ama bu sadece onları kapıda bekleyen tayfayı görene kadardı. Jaemin kaşlarını çattı. Mark okulun arkasında kalan çıkmaz sokağı işaret ettiğinde Lucas kafasıyla onaylayıp oraya yöneldi.
Hepsi içeri girdiğinde Jaemin sokağın başına bakıyordu. Bir kaç öğrenci onları fark etmişti. Umarım Taeil hocaya haber uçurmazlar demişti içinden. Jaemin önüne dönüp onlara bakmaya başladı.
"Eh, Bir hoşgeldin hediyesi almalısınız bizden değil mi? Biz misafirperver insanlarız." dedi Jeno onlara bakarak. Daha çok Jaemin'e bakıyordu ama yeşil saçlı çocuk inatla ona bakmıyordu. Jaemin bir kaç adım gerisinde ki korkuluğa yaslanıp saçlarını dağıttı.
" Hediye mi? Çok seviniriz. "dedi alayla Haechan.
" Ah evet sevineceğine eminim. "diyerek ona bir adım attı Mark. Lucas ikisinin arasına girip Mark'ı itti ve bu kavgayı başlatan hareket olmuştu.
Jaemin kolundaki çantasını yere atıp ona ilerleyen Renjun'un karnına tekme attı. Bu hareketle çocuk bir kaç adım gerilemişti. O gerileyince Jeno ona yumruk atacakken Jaemin eğilip yumruktan kurtulmuştu. En nefret ettiği şey yüzüne hasar almaktı. Chenle, Jisung'u ittirip yere düşmesini sağlamıştı. Tam karnına tekme atacakken Jisung onun bacağını çekip onunda yere düşmesini sağlamıştı. Kavga iyice hareketlenmişken, sokağın başında da bir hareketleme oldu.
"Hemen ayrılın!" diye bağıran sese baktı hepsi. Jaeminler tanımamıştı ama Jenolar hemen geri çekilmişti. Jaemin karşında ki aynı üniformaları giydiği gençlere baktı.
"Ben okul çevresinde kavga edilmeyeceğini söylemedim mi sizlere?" diye bağırdı öndeki çocuk bir kez daha.
"Sen kimsin?" dedi Lucas diklenerek. Karşısında ki çocuk alayla güldü.
"Siz yeni gelen çocuklarsınız değil mi? Bizi daha duymadığınız belli. Ben Doyoung. Disiplin komitesinin başkanıyım ve bu okulda müdürden daha fazla sözü geçen kişiyim." dedi Lucas'a bakarak. "Sizleri bir daha kavga ederken görürsem okuldan atılırsınız demedim mi size ben? Taeil Hoca uyarmadı mı sizi?" diyerek kızgınlıkla Mark'a ve Jeno'ya baktı.
Mark, Doyoung'a gözlerini devirdi ama lanet olsun ki Doyoung gerçekten dediğini yapan bir insandı. Kavga da edemiyorlardı çünkü Doyoung okulun sporcu çocuğu Jaehyun'la sevgiliydi. Doyoung'a laf atan bir çocuğu tüm okulun önünde hastanelik edince kimse onlara karışamıyordu. Eh, Doyoung'un dersleri de çok iyi olunca müdürün gözdesi haline gelmişti. Her şekilde kutsanmıştı.
"Konuşuyorduk sadece Doyoung. Abartma." dedi Jeno.
"Sen bana sunbae diyeceksin gerizekalı. Senden büyüğüm ben. Aranızda hiyerarşik düzeni yok saymanız bende geçerli değil. Sizden büyüksem bana saygı duyacaksınız." dedi küçüklere bakarak. "Siz de onlara düzgün örnek olun. Son sınıfsınız siz oturun derslerinizi çalışın."
"Benim derslerim seninkinden daha iyi." dedi Jungwoo ona alayla. Okul birinciliği için ikisi yarışıyordu.
"Keşke davranışların da daha iyi olsaydı Jungwoo. O zaman okul başkanı sen olurdun. Aa şu işe bak, okul başkanı da benim." dedi Doyoung. "Bir daha üzerinizde okulun üniformaları varken kavga falan etmeyin anladınız mı?"
Jaemin karşında ki çocuğa bakıp göz devirdi. Yerde ki çantasını alıp arkadaşlarına bakış attı ve yürümeye başladı. Doyoung'un yanından geçip gitmişti. Doyoung gidenlerin arkasından bakıp çocuklara döndü.
" Son kez uyarıyorum sizi. Kavga etmeyin. "diyip arkasını dönüp, arkadaşlarını da alıp gitmişti. Jeno arkasından göz devirdi. Ölmeyeceğini bilse bir gün vuracaktı Doyoung'a ama öyle bir şey olursa Jaehyun'un onu çatıdan aşağı atacağına emindi. Bu yüzden çocuklara baktı.
" Piç. Öyle bir vurdu ki karnıma. Midem ağzıma geldi resmen." diye söylendi Renjun, Jaemin'in arkasından.
"Benim de sırtım acıyor. O salak beni çok kötü düşürdü." diye sızlandı Chenle. Dudaklarını büzüp yerdeki taşa tekme atmıştı.
Jeno onların ikisine göz devirdi. Söylenme krallarıydı resmen. Renjun yine kavga da iyiydi ama Chenle'nin canı çok çabuk yanıyordu. Kavgaya girmesini istemiyordu aslında hiçbiri ama küçük olan inatla dinlemiyordu.
Jaeminler ise her zamanki gibi Yang'ın evinde toplanmışlardı. Bugün darbe almadığı için kendini rahat hissediyordu Jaemin ama Jisung ve Lucas öyle değildi. Jisung yere kötü düşmüştü ve bu kolunu çok kötü yaralamıştı. Lucas'ın ise yumruk atmaktan elinin üstü yara olmuştu.
Haechan, Lucas'ın eline krem sürerken Yang da Jisung'un koluna bakıyordu. Jaemin sakince onları izledi. O sikiklerin onlara bulaşacağını biliyordu ama kavga etmeyeceklerini düşünmüştü. Başı ağrımaya başlamıştı artık. Hep yaptığı gibi kafasını koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı. Saçma bir şekilde gözlerinin önüne Jeno dene o çocuk gelmişti. Jaemin gözlerini açıp bir küfür savurdu. Ardından 'ne bakıyorsun?' dedi kendi kendine. Niye bana bakıp duruyorsun?
