18. Bölüm

2.3K 246 123
                                    

Ertesi gün okula ilk gelen öğrenci Chenle olmuştu. Okul bomboştu. Her zaman ki yerleri olan banka oturmaktan vazgeçip koşarak sınıfa çıktı. Tüm hafta cam kenarına Jisung oturmuştu. Chenle ona bu sefer sırasını vermeyecekti. Sırasına oturup ceketini çıkarttı. Çocuklara geldiği hakkında bir mesaj atıp masasında uyumaya başladı. Zaten sonunda cuma günü gelmişti ve okul tatile girecekti.

Jaemin sabah kalktığında duşa girmiş ve saçının boyası biraz daha akmıştı. Geç kaldıklarını fark edince saçlarını kurutmadan diğerleri ile birlikte evden fırlamıştı. Lucas onun saçlarının ıslak olduğunu okula girince fark etmişti.

"Sen gerizekalı mısın? Kurutmadın mı saçlarını?"

"Zaman yoktu. Geç kalıyorduk. Ne yapsaydım? Keyifli keyifli fön mü çekseydim?"

"Çekseydin gerizekalı. Hasta olursan seni gebertirim."

"Tamam Lucas. Bunu teneffüs de konuşalım olur mu? Koş hadi sınıfına."diyerek Jaemin hızlıca önünde  ilerleyen Hae ve Yang'a katıldı. Öğretmenleri gelmeden her biri sınıfına yetişmişti. Bu yüzden hepsi rahatladılar.

Jeno hariç. Sabahın köründe Chenle'den hemen sonra gelmişti. Mavi saçlı çocuğunu bir an önce görmeliydi ama çocuk bir türlü gelmemişti. Yoksa gelmeyecek mi diye içi içini yerken umudunu kaybettiği anda gelmişti. Jeno onun önünde ki kapıdan içeri giren Jaemin'e bir bakış attı ama utanıp hemen önüne döndü.

Jaemin sırasına geçtiğinde Taeyong hoca daha gelmemişti. Jeno Jaemin'e bir bakış attı. Jaemin'in saçlarının ıslak olduğunu fark etti. Gözlerini devirip bir cesaretle sırasından kalktı.

Haechan'ın Yang'ın sırasında olması büyük şanstı. Bu yüzden Jaemin'in kolunu tutup sıradan kaldırdı. Hae tam onların önüne geçecekken Jaemin ona kafasını salladı ve Jeno'nun onu çekiştirmesine izin verdi.

Jeno onu spor salonun giyinme odasına getirdiğinde gözlerini devirdi Jaemin. Çocuğun amacını anlamamıştı ta ki çocuk kurutma makinesi getirene kadar.

"Niye ıslak saçla çıktın. Gelene kadar kurumamış bile. Bu soğukta amacın neydi?"

Jaemin ona bakıp güldü. Jeno onun gülmesiyle kızmasını bıraktı. Jaemin elini uzatıp makineyi istedi ama vermedi. Jeno onu önüne oturtup kendi kurutmaya başladı. Çocuğun saçlarına dokunma fırsatı yakalamışken bırakmasına imkan yoktu. Zamanlarının az olduğunu bildiği için hızlıca kuruttu.

"Öğle arası arka da buluşabiliriz miyiz? Lütfen." dedi Jeno. Aynadan ona bakıyordu. Jaemin kafasını sallayınca Jeno üstünde ki hırkayı onun omzuna bıraktı. Hızlıca sınıfa çıktıklarında Taeyong ile kapı da karşılaştılar. Taeyong içeri girmelerine izin verdi.

Öğle arası olduğunda Jaemin çocuklara işi olduğunu söyleyip arka tarafı gitti. Jeno çoktan oradaydı ve ordaki masada oturuyordu. Jaemin çocuğun önünün yemekler ile dolu olduğu fark etti.

"Geldin. Gerçekten geldin. Otursana. Önce yemek yiyelim olur mu? Hiç yemek yemiyorsun." dedi Jeno. Jaemin onu kırmayıp masaya onun karşısına oturdu.

Jeno neredeyse her şeyi ona yedirmeye çalışmıştı. Jaemin itiraz etmiyordu ama bir süre sonra doyduğun hissedince bıraktı ve Jeno'ya bakmaya başladı.

" Doydun mu? "  dediğin de tekrar kafasını salladı Jaemin. O sırada Jeno bir kalem ve kağıt çıkartıp ona uzattı. "Bu iletişimimizi sevdim. Benimle konuşacağın günü bekliyorum ama bu bile çok güzel."

Jaemin onun bunu düşünmesini çok sevdi.

'Dün neden beni takip ettin?' yazıp uzattı Jaemin.

"Çünkü öyle istedim."

'O zaman neden mesaj atmadın?' yazdı Jaemin kendini tutamayarak.

" Mesaj mı bekledin yoksa? "dediğinde Jeno, Jaemin hemen kafasını iki yana salladı." Yüz yüze konuşmak istiyorum seninle çünkü. "

'Peki. Bir şey sorabilir miyim?' yazdı kağıda.

"Sor tabi ki." dedi Jeno.

"Benden mi hoşlanıyorsun?" diyerek konuştu Jaemin.

Jeno hem çocuğun sesini duymanın, hem de ona sorduğu sorunun şokuyla kaldı.


Take Off ~ Nomin  '✓' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin