13. Kısım 'Sıkıştırma'

2.4K 236 80
                                    

Jaemin, Jeno'ya göz kırpınca Jeno utanmış ve bilgisayar ekranına dönmüştü hemen. Jaemin onun bu haline güldü. Tekrar Hae'ye döndü. Hala Mark denen o çocuk ile uğraşıyordu. Yerinden kalktı hafifçe, yanında ki Lucas'ı dürttüğünde Lucas onun gitmek istediğini anlamış direk ayaklanmıştı.

"Hadi gidelim Hae." dedi Lucas. Hae ona dudaklarını büzerek baktı. Mark ile biraz daha eğlenmek istiyordu ama kafası ile onayladı. Yang ve Jisung da çantalarını alıp hesabı ödemişlerdi. Hep birlikte çıktılar.

"Nereye gidiyoruz?"

"Ben bugün eve gidiyorum ama bizim eve gitmek isterseniz anahtarı vereyim." dedi Yang.

"Hayır, boşver. Hepimiz eve gidelim. Yarın okulda görüşürüz." dedi Lucas. Vedalaşıp ayrıldılar.

Yol boyunca Lucas ile konuşmadan yürümüşlerdi. Lucas'ın evinin önüne geldiklerinde Lucas, Jaemin'i tutup eve çekti.

"Kanka evde sıkılırsın bize gel."

"Çekiştiriyorsun zaten kardeşim niye soruyorsun ki eve geldik bile." dedi Jaemin kapının girişinde anahtarlarını çıkaran Lucas'a gülüp. Çünkü haklıydı evde sıkılıyordu.

İçeri geçtiklerinde içerde kimse yoktu. Bu Jaemin'in işine geliyordu. Lucas'ın odasına geçip önce dönen koltuğa oturdu ama sonra yatakta oturan Lucas'ın bacağına yattı. Lucas onun saçlarını okşamak istediğini fark edip yavaşça saçları ile oynamaya başladı.

"Sence o çocuk, Jeno, bana neden bakıyor?"

"Bilmiyorum. Çok rahatsız oluyorsan döveyim."

"Hayır bu öyle bir şey değil. Rahatsız olmuyorum. Bilmiyorum, Lucas. Hayatım da ilk defa birisi bana öyle bakıyor ve şey benim de biraz hoşuma gidiyor."

"Biliyorum."

"Ne? Ben kendime yeni itiraf ettim burada sen nerden biliyorsun?"

"Kafasını gözünü dağıtmadığından biliyorum. Ayrıca hoşuna gittiğini de biliyorum çünkü onun fark etmediği zamanlar da çocuğa gülüyorsun."

"Sence benimle oyun mu oynuyor?"

"Sanmıyorum. Arkadaşlarının haberi yok gibi ayrıca bu kadar çok baktığının farkında değil bence hala."

"Haklısın. Bana bakıp, dalıyor."

"Bak ben o çocuğu çok dövdüm bu saatten sonra enişte demem." dedi Lucas gülerek. Jaemin de yattığı yerden, Lucas'ın dizlerindeydi, gülmüştü.

"Onu ben senden daha çok dövdüm." dedi Jaemin.

"Haklısın. Bana ya Mark iti ya da Jungwoo denen o çocuk denk geliyor."

"Jungwoo it değil mi?"

"Ne?"

"Neye 'ne' acaba? Mark'a it diyip diğerine de emen şaşırtıcı gerçekten. Sen bir şeyler mi çeviriyorsun?"

"Ne çeviricem be." dedi Lucas hızlıca. Bir şeyler çevirmiyordu ama şimdilik.

"Gözüm üzerinde." dedi Jaemin. "Bu gece burda kalayım bari eve gitmeye üşendim."

Jaemin telefonunu çıkarıp annesine mesaj atmıştı. Annesi olumlu cevap atınca Jaemin, Lucas'ın dolabına yönelip kendine bir takım aldı.

Birlikte tüm gece film izlemiş ve oyun oynamışlardı. İkisinin de uykusu geldiğinde saat gece yarısını geçmişti neredeyse. Jaemin sevdiği duvar kenarına geçti ve yanında yatan Lucas'a sır aşmaya başladı.

"Hayır bu sefer sana sarılıp uyumam. Annem seni öyle görünce damadı sanıyor sonra hep seni soruyor bana."

" Ya olmaz bir şey. Bu sefer ben sarılıyım." dedi Jaemin.

Lucas onun bu haline gülüp yavaşça sarıldı çocukluk arkadaşına. Jaemin'in bu yönünü şuana kadar kendinden başka kimsenin görmediğine emindi. Yatakta tek yatmıyorsa sarılmaya bayılıyordu Jaemin. Eh kurbanı da hep Lucas oluyordu.

Geçen sefer annesi onları öyle görünce sevgili sanmıştı. Lucas günlerce annesine öyle bir şey olmadığını onların kardeş olduğunu söylemişti. Cidden öyleydi, ikisi de tek çocuk olunca birbirlerini kardeş yerine koymuş öyle severlerdi.

Sonunda ikisi de uyumuştu. Jaemin ise rüyasında Jeno'yu görüyordu.

Bu çocuğun onun rüyasında ne işi vardı?



Take Off ~ Nomin  '✓' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin