Jaemin, Johnny Hoca'nın dersi bittiğinde biraz rahatlamıştı. Sonra ki dersleri ise hızlıca geçmişti. Öğle arasına geldiğinde ise her zaman ki gibi aç değildi sadece kahve içmek istiyordu. (Araya giriyorum ama sinir oldum djdjdj ficin içine girip ağzına yemek yıkmak istiyorum şuan.) Bu yüzden çocuklar ile kalkıp kantine gitti. Hae yine heyecanlıydı ve bir şeyled anlatıyordu. Yang ilgi ile dinliyor ama Jaemin dinliyor numarası yapıyordu.
Çocuklara ona kahve alması için parayı uzattı ve geçip bir tane masaya oturdu. Geç gelecekleri belliydi sıra vardı kantinde. O masaya oturunca yanına bir kız yaklaştı.
"Selam." diyerek oturdu. Lucas'a yavşayan tiplere benziyordu. Jaemin tek kaşını kaldırıp kıza baktı.
"Ah konuşmadığını duymuştum ama benimle konuşabilirsin bence." dedi saçını savurarak. O sırada kantine yeni gelen Jeno onları fark etmişti. Jaemin hala kaşlarını kaldırmış kıza bakıyordu.
"Ah hadi ama. Benimle konuşabilirsin diyorum. Hadi bana numaranı ver ve arkadaş olalım."dedi masanın üzerinde ki Jaemin'in telefonuna uzanarak. Tam o sırada bir el hızlıca ama acıtmayacak şekilde eline vurdu.
" Onu rahatsız ediyorsun. Kalk." dedi Lucas. Kız Lucas'ı önce tersleyecek gibi oldu ama karşısında ki çocuğu fark edince gevşekce güldü.
"Sen ver o zaman numaranı."
"Çocukların masasından gider misin artık? Huzurlarını bozduğunun farkında değil misin? Lütfen okulda ki herkese yavşama." dedi yan taraflarında ki masada oturan kız. Lucas'ın sınıftan arkadaşıydı.
"Sanane."
"Jia, git." dedi kız bir kez daha. Karşısında ki kız saçlarını savurup masadan uzaklaştı."Siz ona takılmayın ve bence bulaşmayın da salak ve yavşak bir tip okulumuzda ki kızları böyle tanımanızı istemem."
"Sorun yok, Mae. Afiyet olsun."
"Size de."
Lucas aslında kantine girdiği gibi sıraya girecekti ama Jeno onun yanına gidip kızın Jaemin'i rahatsız ettiğini söylemişti. Lucas önce çocuğa şaşırsa da önceliği arkadaşı olmuştu. Jaemin'i rahatsız eden kıza gitmişti. Diğer okullarında da ilk zamanlar böyle olaylar olmuştu. Jaemin'in konuşmadığını bilince kızlar ve erkekler üstüne giderdi. Erkekleri döverek gönderdi masadan ama kızlara el kaldırmadığı için arkadaşları onu kurtarırdı hep. Lucas bu gibi durumlara alışıktı.
"Oğlum." dedi Jaemin'e Lucas. "Beni buraya Jeno gönderdi lan. Artık kıza nasıl baktıysan ve o da sana nasıl baktıysa rahatsız olduğunu anlamış."
"Hadi ya." dedi Jaemin kafasını çevirir çevirmez gözleri Jeno'yu bulmuştu. Çocuk hala ona bakıyordu. Jaemin bakışlarını ilk çeken olmuştu bu sefer çünkü çok sevdiği kahvesi gelmişti.
"Oğlum, nerdesiniz siz? Arkadaşınızın namusu gidiyordu az kalsın. Niye yanında değilsiniz?"
"Sıradaydık lan işte. Görmüyor musun? Hem noldu lan? Ne namusu? Ne diyo bu Jae?" dedi Haechan hızlıca.
"Abartıyor işte. Her zaman ki Lucas. Bir kız rahatsız etti de."
"Yine mi?" dedi Hae bıkkınlıkla. "Burada da mı başladılar? Uzak dursunlar benim bebeğimden."
"Ben senin nerden bebeğin oluyorum lan?"
"Öyle deme. Hepiniz benim bebeğimsiniz sonuçta."
"Lan araya kaynattınız. Asıl mevzu o değil. Kızın bunu rahatsız ettiğini bana Jeno denen o herif söyledi."
"Lan bu sana aşık mı oldu? Oğlum bunlar bir iş çeviriyor olmasınlar lan." dedi Hae.
"Bilmiyorum. Haklı olabilirsin ama düşmanına da böyle bakmazsın yani." dedi Lucas da.
"Kapatın bu konuyu. Zamanı gelince ben o bakışların hesabını sorucam. Şimdi sırası değil sadece." dedi Jaemin. Kahvesini içmeye devam ediyordu.
Bir ara konuşacaktı Jeno ile ama o zaman bu zaman değildi. Çocuğun bakışları şimdilik hoşuna gidiyordu.
