15. Kısım 'Yakınlaşma'

2.7K 235 118
                                    

Fark etmeden biraz uzun yazmışım xjjdjsjs Bölmekte istemedim. Keyifli okumalar jdjdjs

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Jaemin yanına gelen insanı fark ettiğinde ona dönmüş ve gelenin Jeno olduğunu görmüştü. Bir şey söyleyeceği çok belli olan çocuğa tek kaşını kaldırıp baktı. Jeno içinden umarım kekelemeden konuşabilirim diye geçirdi.

"Sana bir şey soracağım. Sorabilir miyim?" dedi hızlıca. Jaemin hafifçe kafasıyla onayladı. "Lucas ile sevgili misin?"

Jaemin 'ne' diye bağırmamak için kendini çok zor tutmuştu. Bu salağın bu sabah onları dinlediği kesinleşmişti. Duyduklarını da yanlış anlamış olmalıydı. Jaemin amacını bir türlü anlayamadığı çocuğa baktı. Doğru ve yalan söylemek arasında gidip geliyordu ama doğruyu söylemek istediğini fark etti. Onu yanlış tanımasını istemiyordu. Bu yüzden kafasını hayır anlamında iki yana salladı.

Jeno onun bu hareketi ile rahat bir nefes vermişti ama çocuğun tek kaşını kaldırıp 'neden soruyorsun' dediğini fark etti. Ne diyeceğini bilemedi önce ama sonra o da Jaemin gibi içinden dürüst olması gerektiğini anladı.

"Merak ettim. Sabah konuşmanıza istemeden kulak misafiri oldum, kusura bakma." dedi yavaşça. Jaemin önünde ki defteri açıp ona cevap yazdı. Aslında telefonundan yazacaktı ama böyle yazmak ona daha güzel gelmişti.

'Peki, neden merak ettin?' diye yazıp Jeno'ya gösterdi. Jeno yavaşça saatine bakıp onun yanına oturdu. Arkadaşlarının gelmesine daha çok vardı.

"Bilmiyorum. Sizi uzun süredir tanıyorum ama tanımıyorum da aynı zamanda. Yakın duruyordunuz zaten bu sabahta duyunca, bilmiyorum. Neden merak ettiğimi de, ne cevap vereceğimi de." dedi Jeno ona dönerek. Çocuğu bu yakınlıktan görmeye bayılıyordu. Ah bir de geçen sefer ki gibi kendisine gülümsese ne olurdu sanki?

'Niye sürekli bana bakıyorsun?'

"Benim sürekli sana baktığını anlaman için seninde sürekli bana bakıyor olman gerekir, haksız mıyım?"

'Bana baktığın için sana bakıyorum Lee Jeno. Tekrar soruyorum. Neden bana bakıyorsun?' yazıp kağıdı Jeno'ya gösterdi. Aslında bir an içinden konuşmak geçmişti ama bu gözleri ile gülen çocukla ilk konuşmasının biraz özel olmasını istediğini fark etmişti Jaemin. Bu yüzden biraz daha yazarak ve bakışarak iletişim kurabilirlerdi.

"Aslında buna da verecek bir cevabım yok." dediğinde Jaemin gözlerini devirmişti. "Sen benim soyadımı nerden biliyorsun?"

'Duydum. Ayrıca bu konu kapanmadı Jeno. Bunu tekrar konuşacağız.' yazıp Jeno'ya uzattığında çocukta kağıdı alıp konuşmak yerine onun gibi yazdı.

'Konuşalım Na Jaemin. :)' yazıp kağıdı mavi saçlı çocuğa uzattı ve kendi sırasına gitti. Zamanlaması çok iyiydi çünkü o kendi sırasına oturduğunda ve Jaemin konuştukları kağıdı çantasına attığında kapı açılmış ve içeri Jeno'nun takımı girmişti.

Mark önce Jeno'nun üstüne atlamıştı. Sonra arka sırada tek oturan Jaemin'i fark edince güldü. Uzun süredir (uzun süre dediği dün) onlara sataşamamıştı. Çocuğun tek olması mükemmel bir fırsattı.

"Aaa şuna bak konuşmayan mavaia saçlı çocuğumuz da buradaymış. Ne yaptı arkadaşların sattı mı seni? Niye teksin?"

Jaemin ona bakmadı bile. Bu hareketi Mark'ın biraz bozulmasına sebep olmuştu. Bu yüzden Mark üstüne gitmeye karar verdi.

"Hem konuşmuyorsun, hem de sağırsın galiba. Arkadaşların olmayınca kendini savunmuyor musun yoksa? Tek başına böyle susup oturuyor musun?" dediğin de Jaemin kafasını kaldırıp ona baktı bu sefer ama bu defa da alayla güldü onun yüzüne. Mark ona yine bir şey diyeceği sırada Jeno ona dönüp yeter dedi Jaemin'in duymayacağı bir tonda.

Take Off ~ Nomin  '✓' Where stories live. Discover now