Aradan geçen sadece bir buçuk hafta olmasına rağmen birçok şey değişmişti. Jungwoo bulduğu her yerde tüm gruba ders çalıştırıyordu. Bazen toplanıp hep birlikte çalıştıkları oluyordu. Ama özellikle Mark'ı ve Lucas'ı asla rahat bırakmıyordu. Mark bazen kaçabiliyordu ama zavallı Lucas asla kaçamıyordu.
Bu öğle arasında da öyle olmuştu. Mark kaçmayı başarmış bir şekilde yemek yiyen arkadaşlarının yanına ilerledi. Jeno onu görünce kocaman gülümsedi. Jaemin de onun gülümseyişi fark edip ona bakmıştı.
"Kardeşim, nasıl kurtuldun?" dedi Jeno yumruğunu ona uzatarak.
"İnan hiç sorma. Asla salmıyor." dedi Mark Hae'nin yanında ki boş yere oturarak. "Lucas'a acıyorum bazen."
"Ben de. " diyerek güldü Jaemin.
"Teneffüslerinizde de salınmıyorsunuz galiba." dedi Haechan ona dönerek.
"Sorma ya." dedi Mark sıkıntı ile. "Ders çalışalım diye teneffüs saatlerimiz sizden farklı olduğundan beri Jungwoo asla salmıyor."
"Valla bana çok iyi geldi. " dedi Jisung. "Sınavlarımdan neredeyse tam puan alıyorum onun dersleri sayesinde."
"Ben de öyle ama bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." dedi Mark.
"İşte aradığım iki yüzlülük." dedi Jaemin gülerek.
"Ne yapayım ya, öldürüyor beni." dedi Mark da gülerek.
"İyi yapıyor." dedi Renjun gözlerini devirerek.
"Neyse ya, çıkışta bir şeyler yapalım." dedi Mark masaya yaslanarak.
"Bizim işimiz var." dedi Jeno, Jaemin'in elini tutup ona göstererek.
Mark onlara göz devirip diğerlerine baktı.
"Biz de kitap almaya gideceğiz." dedi Yangyang. "Renjun bana Çince çalıştıracak."
"Yaa!" dedi Mark.
"Bizim de Chenle'nun kuzeni ile randevumuz var." dedi Jisung gülümseyerek.
"Yani bu demek oluyor ki bana kaldın, şeker şey." dedi Haechan gülerek.
"Of!" dedi Mark sahte bir ifade ile ama içinden havaya sıçramak geçiyordu.
"Oflama boşuna." dedi Haechan gülerek. "Oyun oynamaya gitmek ister misin?"
"Olur." dedi Mark anında. "Sonunda oyun oynayabileceğim."
"Dikkat edin ve Jungwoo'ya yakalanmayın."
"Yakalanmayız." dedi Haechan gülerek.
"Tamam çıkışta görüşürüz, ufaklık." dedi ve masadan kalktı Mark. "Ben ders çalışmaya geri dönüyorum. Lucas onu daha fazla oyalayamaz."
Mark kapıdan çıktığında Haechan diğerlerine döndü.
"Ee gerçekte ne yapacaksınız çıkışta?" dedi gülerek.
"Hiçbir şey." dedi Yangyang. "Hep birlikte kulübeye gideriz herhalde."
"Sanırım." dedi Jaemin de. "Siz gerçekten kuzeni ile buluşmayacaksınız değil mi?"
"Hayır." dedi Jisung gülerek. "O plan hafta sonunun planı."
"Sağolun çocuklar." dedi Hae gülerek.
"Peki şeyi çok merak ettim." dedi Jeno gülerek.
"Neyi?" dedi Haechan kafa sallayarak.
"Nerden biliyordun böyle bir şey soracağını da hepimize işimiz var dedirttin?"
