Öğle tatiline kadar hiç sınıftan çıkmamıştı Jaemin. Diğerleri teneffüslerde buluşmuştu ama o kulaklığı ile müzik dinlemeyi tercih etmişti. Öğle arası geldiğinde Haechan onu dürttü.
"Hadi inelim. Yoksa yiyecek bir şey bulamayacağız." diyerek kaldırdığında Jaemin kafasını salladı. Kulaklığını çıkarmayarak Haechan ve Yang'ın arkasından yürümeye başladı. Jisung koşarak yanlarına gelmişti. Kantine girdiklerinde ise Lucas'ı gördüler.
"Ben yemek istemiyorum. Bana bi kahve alsanıza." diyerek yanlarından ayrıldı Jaemin. Hiç aç hissetmiyordu. Lucas'ın yanına oturduğunda büyük olan gülerek ona döndü.
"Mark ile birbirimize giriyorduk ve Jungwoo denilen çocuk onu susturdu. Meğer onlar da hocalarından azar yemişler bize bulaşmaları yasak." demişti Lucas.
Jaemin sadece kafasını salladı yine. Bugün arkadaşları ile de konuşası yoktu. Kafasını sol tarafa bakacak şekilde masaya koydu. Aynı anda bir kaç masa uzağında ki Jeno'yu fark etti. Çocuk yine ona bakıyordu. İkisi de gözlerini çekmiyordu. Jaemin bu çocuğun neden ona bakıp durduğunu hiç anlamamıştı. Sürekli ona bakarken yakalıyordu. Tüm sabah sınıfta izlendiğini hissetmişti. Hatta öyle ki Haechan'ın bile dikkatini çekmişti. Jaemin'e o çocuğun neden ona baktığını sormuştu. Jaemin de bilmiyordu ve anlam veremiyordu neden baktığına. Kaşlarını kaldırdı hafifçe. Bu hareketi ile Jeno bakışlarını ondan çekmişti ama gözlerini ondan alamıyordu. Jeno'ya göre Jaemin denilen çocuğun eşsiz bir çekiciliği vardı. Sesini duymayı çok istiyordu ve kahretsin ki Jaemin bugüne kadar gördüğü en güzel şey olabilirdi.
Jisung kahveyi Jaemin'e uzattığında, Jaemin bakışlarını Jeno'dan çekmişti. Önüne döndüğün de Haechan o tarafa bakmıştı.
"Bu çocuk hala seni izliyor. Kavga istiyor galiba." dedi ağzına büyük bir kaşık pilav sokmadan önce Haechan.
"Bende fark ettim. Niye bakıyor sana bu?" demişti Lucas. Jaemin omuz silkti hafifçe.
"Chenle denen o yunus ile birlikte oturuyorum." diye sızlandı Jisung. Yang hafifçe kafasını okşamıştı.
"Ben de Renjun ile oturuyorum. İşe bak." demişti.
"O zaman bu işte bi terslik var. Niye bunların yanları boştu?" dedi Haechan. Hepsi anlamıştı sonra, bilerek boş bırakmışlardı.
"O zaman planlarını ilerde tersine çeviririz şimdilik amaçlarını bir öğrenelim." dedi Lucas. O sırada yanlarına bir kız öğrenci gelmişti.
"Numaranı alabilir miyim?" diyerek Lucas'a telefonunu uzattığında Lucas alaylı bir şekilde güldü.
"Hayır."
"Ama neden?" dedi kız gözlerini büyüterek.
"Senin gibi insanları sevmem." diye cevap vermişti Lucas. Kız hıhlayıp yanlarından ayrıldığında Jisung güldü.
"Bu okulda da mı?" dedi Jaemin sonunda.
"Bu bugün 8." dedi Haechan. " Ve bu sayı sadece benim gördüğümün sayısı."
"13." dedi Lucas gülerek. " Sınıftakiler de istedi. Bu yüzden atıştım Mark ile zaten. Sanırım birinin popülerliğini sallıyorum."
Hepsi gülmüştü. Jaemin sakince onlara bakıyordu ama sol tarafından gelen o hissi bir türlü atamıyordu. Biri ona bakıyordu. Jaemin o birinin Jeno olduğuna emindi. Bu yüzden dönüp bakmadı. Yine bir bakışma yaşamak istemiyordu.
Öğle arası bittiğinde Jaemin kendine yeni bir kahve alıp sınıfa doğru yürümeye başladı. Diğerleri ondan önce gitmişti. Hızlıca sınıfa yürürken biri arkasından seslendi.
"Jaemin!"
Jaemin arkasını dönüp baktığında Jeno'yu görmüştü. Sinirle ofladı. Bu salak çocuk umarım ona elinde kaynar kahve varken bir şey demezdi çünkü kahveyi üstüne dökmekten çekinmezdi. Kaşlarını kaldırıp baktı ona.
"Bir efendim de mi diyemiyorsun?" dediğin de Jaemin önüne dönüp yürümeye başladı. Bu çocukla uğraşamazdı. Sürekli ona bakması zaten yeterince sinir bir durumdu ama Jeno hızlıca yürüyüp ona yetişmiş yanında yürümeye başladı.
"Eh, aynı yere gidiyoruz sonuçta hadi birlikte gidelim."
Jaemin hiçbir şey demeden yürümeye devam etti. Sınıf kapısını açtığında Jeno ondan önce içeri girmişti. Yang onun sırasında oturuyordu. Haechan'la dönüp ona baktılar.
"Tanrım, daha yeni kahve içtin zaten bugün bu kaçıncı?" dedi Haechan, Jaemin'in elinde ki kahveye bakarak.
"Haechan sence sormamız gereken vaşka bir soru yok mu? Olaya kendini veremiyor gibisin. Az önce içeri Jeno denen çocukla girdi bu." dedi Yang. Önce Haechan'ın kafasına vurmuş sonra Jaemin'i göstermişti.
Jaemin Yang'ı kolundan tutup kaldırdı ve yerine oturdu. Yine her zamanki gibi sadece gözlerini devirmişti.
