25. Bölüm

2.5K 229 140
                                    

Üzgünüm, üniversite de son sınıftayım ve bir sürü  ödevle boğuşuyordum, bu yüzden bölüm atamadım bir süredir. Hala ödevlerim bitmiş değil ama benim nefes almam lazım. Bu sebeple hala okuyan varsa teşekkür ederim.💜

Jaemin morali bozuk oturan Jisung'a baktı. Küçüğü somurtarak çubukları ile önünde ki yemeği ile oynuyordu. Bir şeyin moralini bozduğu belliydi. Önce sormak istedi ama sonra herkesin içinde sormasının yanlış olacağını düşündü. Bu yüzden sadece bir gözü onda diğerlerinin muhabbetlerini dinlemeye odaklandı. Jeno gözlerini saçlarında gezdirdi.

"Niye sık sık saçınızı değiştiriyorsunuz?" dedi Jeno meraklı bir sesle.

"Sıkılıyoruz."dedi Lucas omuz silkerek." Bir de her yaptığımız renk yakışıyor sonuçta, neden yapmayalım? "

"Peki, hangi renkleri yaptın daha önce?Ya da şöyle sorayım yaptığına en çok memnun kaldığın renk hangisi oldu?" dedi Jeno, Jaemin'e dönerek.

"Bilmem, hiç düşünmedim." dedi Jaemin yavaşça omuz silkerek.

"Pembe." dedi Haechan. "Pembe kesinlikle onun rengiydi."

"Seni hiç pembe hatırlamıyorum." dedi Mark.

"Şapka takıyordum." dedi Jaemin.

''Neden gizliyordun şapka ile?''

''Siz salakların, onun saçıyla dalga geçip bizi sinirlendirmemeniz için.'' dedi Haechan Mark'a bakarak.

''Biz de sık sık saç rengi değiştiriyoruz. Pembe ile dalga geçecek değilim.'' dedi Mark ona dönerek.

''Tabi eminim.'' dedi Haechan alayla. ''Asla dalga geçmezsin zaten sen kimse ile.''

''Lan bana diyene bak.'' dedi Mark.'' Sen benim saçımla dalga geçmemiş miydin?''

Haechan o öyle söyleyince Mark'ın o saçını hatırladı. Bu yüzden sustu ama çocuğun saçı o zamanlar çok güzeldi ve Hae kıskançlığından yapmıştı. Bu bilgiyi kendisine saklamayı tercih etti. Söyleyerek Mark'a iltifat etmeyecekti tabi ki. Jaemin onun  bu haline güldü ama hala bir yandan Jisung'a bakıyordu. Dayanamayarak telefonuna tuvalete gelmesini mesaj attı. Jisung mesajı görünce ayaklandı. Jaemin onunla dalga geçmezdi.

Tuvalete geldiklerinde Jaemin lavabonun kenarına dayandı hafif oturur vaziyette.

''Neyin var? Birisi bir şey mi dedi sana moralin ilk geldiğine göre fazla bozuk sanki?''

''Hayır. Ufak bir şeye moralim bozuldu sadece. Önemli bir şey yok Jaemin.''

''Neye bozuldu işte ben de onu soruyorum Jisung.''

''Burda konuşmasak olmaz mı?'' 

''Tamam akşam konuşuruz ama bana şimdi neden olduğunu söyle sadece.''

''Chenle.'' dedi Jisung. ''Sanırım sevgilisi var ve ben sabahtan beri yürüyorum bu çocuğa.''

''Waow.'' dedi Jaemin gülerek.'' Ne desem bilemedim şuan ama hallolur.''

Jisung'un omzuna kolunu sardı yavaşça Jaemin. Şuan ne diyeceğini bilmiyordu ve sadece destek olabilirdi. Zaten geldiklerinden beri Jeno ile hiç birebir iletişim kuramamışlardı ve bu da canını sıkıyordu. Tam tuvaletten çıktıklarında Jeno ile karşılaştılar.

''Jisung, sen bir içeri gider misin?'' dedi Jeno rica içeren bir tonla. Jisung ona bakıp kafasını salladı. 

Jaemin ona güldü. Jeno ona bakıp ofladı.

''Ne yapayım? Dün heyecandan uyumadım bile. Buna rağmen sabahtan beri sesini duyamadım bile ve başımıza gelmeyen de kalmadı Lucas ve Jungwoo yüzünden bir daha konuşmayız diye çok korktum.'' dedi bir nefeste Jeno.

Take Off ~ Nomin  '✓' Where stories live. Discover now