Şu an bu satırları okuyan gözlere nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. Lafta değil ama gerçekten bilmiyorum. SİYAH'ın okunma sayısı, kimine göre yeterli değil biliyorum fakat benim için önemli olan rakamlar değil. Bir kişinin bile severek, sonraki bölümü merak ederek ve heyecanlanarak okuması; beni tahmin edemeyeceğiniz kadar çok mutlu eder. Çünkü yazmak benim hobim değil, yazmak benim hayatım. Yazdıklarımın, okuyanların kalbine ulaşması da en büyük hayalim.
Yazdığım pek çok hikayenin arasından, paylaşmak için SİYAH'ı seçmemin kendimce birçok sebebi var ama en büyük sebebi okuttuğum en yakın arkadaşlarımın düşünceleri.
SİYAH'ı yazarken, aklımda tek bir düşünce vardı. "Herkes Derin'e aşık olacak! Tıpkı benim gibi, ona hayran kalacak; onun vücut bulmuş halini isteyecekler!" Ama arkadaşlarıma baktığımda beni şaşırtan birşey farkettim. Okuttuklarımın arasında Derin'i sahiplenenler kadar, Rüzgar'ı da sahiplenenler... Sarp'ın cool tavırlarına aşık olanlar ve Efe'nin neşeli hallerine tav olanlara kadar pek çok olumlu izlenim edinmiştim. Dünya'ya sinirlenenler kadar ona kendini yakın hisseden, onun yalnızlığını kendininkiyle benzetenler de vardı hikayeyi okuttuğum arkadaşlarımın arasında. Bu beni çok sevindirmişti.
Oyüzden cümleme;
Sevgili SİYAH okurları, Derin'severler, Rüzgar'severler, Sarp'severler, Efe'severler, hiçbirini sevmeyip yalnız meraktan okuyanlar ve sadece okumayı sevdiği için okuyanlar, diyerek devam etmek istiyorum.
Hazırlandığım üniversite sınavı cehennemi var, hepiniz biliyorsunuz. O cehennemi, yazarak unutuyorum. Eğer bu hikayeye başladıysam tabii ki zorluklar çekmeliyim, kendimi acındırmaya çalışmıyorum yanlış anlamayın lütfen. Sadece yaşadıklarımı paylaşmak istedim. Koskoca 20 bölüm devirdik ama birtürlü içimden geçenleri söyleyememiştim.
Her satırına emek akıttığım bu hikayeyi okuduğunuz için gerçekten minnettarım. Burası, hayallerimi gerçekleştirebildiğim tek fırsat. Yazmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Başka başka karakterler yaratıp, kafamda yaşatmaktan; gözlerim ağrıyana kadar onların geleceklerini düşünmekten de vazgeçmeyeceğim.
Yorumlarınızla, ne düşündüğünüzü öğrenmemi sağlarsanız tadından yenmez. Her zaman daha iyisini yazmaya çalışacağım. SİYAH bir gün, çok daha fazla insana ulaşırsa bu; sizin sayenizde. Bu, hiç de "yazardan küçük bir not" olmadı ama ne yapalım, başlayınca duramayanlardanım.
Bir kişiyi bile heyecanlandırabiliyorsam, kendimi başarmış sayarım. Teşekkür ederim.
Seviliyorsunuz,
Öpülüyorsunuz; Kitap kokan güzel insanlar.
DU LIEST GERADE
SİYAH
Jugendliteratur"Sen ..." dedi adam boğazındaki acı tortuyu bastırmaya çalışarak; "Sen benim en karanlık odalarıma girip, hiç sevilmemiş saçlarıma dokundun." Sigarasını içine bir kez daha çekerken; kısık gözleri kızın beyaz, küçük, kemikli ellerine kaydı. "Ve ben b...
