Silah Taciri

Kayalıklar

Sahilde kayalıklara oturan Enes'i görmem ile yanına gittim.

"Oturabilir miyim?" diye sordum. Enes beni görmesi ile şaşırmıştı.

"Tabii. Gel otur." demesiyle yanına oturdum.

"Buraya gelmenin özel bir sebebi var mı?" diye sordu.

Kayalıklara vuran dalgaları izlerken "Yalnız kalmak istiyordum." dedim.

"Ama benim yanıma oturdun?" demesiyle "Senin neden burada olduğunu merak ettim." dedim.

"Senden pek bir farkım yok." derken yanındaki içki şişelerini fark ettim.

"Sanırım biraz da kafa dağıtmak istiyormuşsun."

"Evet öyle. İster misin?" diye sorması ile "Ver birini." dedim.

Enes bir şişeyi bana verdikten sonra "Babanın vefat ettiğini duydum. Başın sağ olsun." dedi.

"Sağ ol." dedim. Bu konuyu uzatmak istemiyorum. Zaten bunu unutmak için gelmiştim buraya.

İçki şişesini açtım ve kafama diktim. Güzel, kötü tüm hatıralarımı unutmak istiyorum.

Enes de bana eşlik edince "Silah ister misin?" diye sordum.

"Ne silahı?" diye sorunca "Size silah temin edeyim." dedim.

"Benim de silah ticareti yaptığımı unutuyorsun." demesiyle sırıttım.

"Bu içkiler bazı şeyleri unutmak için değil mi?" diye sordum.

"Senin planın direkt bana sarhoş iken silah itelemek." demesiyle "Alacak mısın bari?" diye sordum.

"Düşünürüz." demesiyle "Bunu evet olarak algılıyorum." dedim.

İçkimden bir yudum daha aldım ve "Ne tür silahlar istersin?" diye sordum.

"Az motorun soğusun. Daha alacağım belli değil." dedi.

"Aman, kıçım!" dedim ve içkimden bir yudum daha aldım.

Enes bu tepkime gülerken ne kadar babama benzediğini fark ettim.

Gözümden bir yaş akarken "Gülerken babama benziyorsun. Onun da çene kası böyle belirgindi." dedim.

Enes ne diyeceğini bilemediği çok barizdi.

İçkinin son yurdumunu içince beynim iyice uyuşmuştu.

Kafamı Enes'in omzuna koydum ve "Sadece onu bu dünyaya geri getirmek istiyorum." dedim.

Sonrasında ise sarhoşluğun verdiği etkiyle uykuya daldım.