Silah Taciri

Oyun

Gözlerimi açtığımda ellerimden tavana bağlıydım. Neyse ki ayaklarım yere değiyordu da bileklerim fazla acımamış.

"Günaydın yenge!" diye bağıran Taha ile "Amına koyayım dizin ne işiniz var burada?" diye sordum.

Taha ile Demir iki yanımda benimle aynı şekilde bağlı duruyorlardı.

"Taha ile yoldayken saldırıya uğradık." dedi Demir.

"Diğerleri peki? Güvendeler mi?" diye sordum.

"İpek'in annesi ve babası şehir dışından geldikleri için onlarla birlikte güvende. Enes ise şirkete gidecekti. Ona da orada zarar veremezler." dedi Demir.

"Kumsal ile annem de hastanedeler. Başlarına en iyi adamlarını vermiştim. Bir şey olmaz." dedim.

Deponun kapısının açılıp içeri Selim'in gelmesi ile "İt oğlu it de geldi." dedim.

"Bende seni çok özledim." demesiyle Demir'e döndüm ve  "Geçenlerde babasının beynini dağıttım." dedim.

"Bende senin sevgilinin beynini dağıtacağım." demesi ile "Tüh! Benim sevgilim yok." dedim.

"Ekranı yansıtın." diyen Selim ile adamları projeksiyon ile ekrana görüntüler yansıtmaya başladı.

"Hassiktir." dedim sinirle.

Enes, Kumsal ve İpek'in canlı görüntüleri idi bunlar. Adamları ile onları izlettiriyordu.

"Alçak herif!" dedim sinirle.

"Şimdi sizinle oyun oynayacağız." demesiyle "Oyununu da al siktir git." dedim.

"O zaman sevgilin ölür." demesi ile sinirle küfrettim.

"Ne oyunu?" diye sordu Demir.

"Önce bir mi iki mi üç mü? Üçünüz de birini seçin." demesi ile "Bir." dedim.

Taha da "İki." deyince Demir "Üç." dedi.

"Helin Kaplan on yumruk bir çakı, Taha Yılmaz kırbaç ve son olarak Demir Yıldırım elektrik. Kural çok basit dediğim işkenceleri göreceksiniz. Pes etmek isterseniz bana deyin sizi bırakıp diğerlerinden birini öldüreceğim." dedi.

"Rastgele birini mi öldüreceksin?" diye sordu Taha.

"Herkes sevgilisi ile sınanır." demesi ile Taha "Ben Kumsal'ı okulda birkaç kez hariç hiç görmedim bile. Kıza yazık yani. Ama güzel kızmış ha. Sevgilisi var mı Helin?" diye sorması ile Demir "Kapa çeneni Taha." dedi.

"İşkencelere başlayın."