Evrak

3.3K 195 135
                                    

Bir depoya varınca arabadan indim. Mekanın önündeki adamlara Demir bir şeyler dedi.

Bunun üzerine deponun kapısını açtılar. Dördünüz birden depoya girdik.

Deponun açık bir sitili vardı ve oldukça karanlıktı.

"Ne tür silah bakmıştınız?" diye sordu adam. Bu Osman Kara idi sanırım.

"Alıcı değiliz. Bizde satıcıyız." dedim.

"O zaman ne istediniz?" diye sordu Osman Kara.

"Satıcı dayanışması. SR-25 yarı otomatik keskin nişancı silahlarını sattığın adamların isimlerini istiyorum." dedim.

"Bunu niye yapayım?" diye sorması ile "Söylersen seni öldürmem." dedim.

"Benim mekanında bana racon kesecek kadar aptal mısın?" diye sordu adam.

"Hayır, sadece buraya gelmemde geçen sürede içine adamlarımı sokacak kadar aptalım." dedim.

Adam sertçe yutkunduktan sonra çekmeceden bir dosya çıkardı ve birkaç evrağı bize verdi.

Enes evrakları inceledikten sonra "Tamamdır." dedi.

"Evrağı yanımızda götürmemizin bence sakıncası yoktur." dedim.

"Yedeği bende var. Alabilirsiniz." demesiyle "Gidelim." dedim.

Deponun çıkışına doğru ilerlerken durdum ve Osman Kars'ta doğru döndüm.

"Aslında sen o kadar kısa sürede içine adam sokacağımı sanan bir aptalsın. Bense seni kandırabilecek kadar zeki biri. Bir dahakine dikkatli ol." dedim ve depodan çıktım.

"Ne yaptın sen öyle yengecim? Adam göt oldu!" diye bağıran Taha ile "Birkaç taktik biliyoruz." dedim.

"İsimlerden birinde tanıdık biri var mı bakmam gerek." dedim.

Enes evrakları bana verince hızlıca isimleri incelemeye başladım.

Gördüğüm bir isim ile küfrettim. Babamı öldüren şerefsizin oğluydu bu.

"Adamımı buldum." dedim.

"Emin misin?" diye soran Enes ile "Adım kadar eminim." dedim.

"Adın ne?" diye soran Taha'yı takmadan Enes "Kimmiş?" diye sordu.

"Selim Şekerci."

Silah TaciriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin